| Konu: | TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN GELİŞTİRİLMESİ AMACIYLA ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 01.03.2014 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kanunun adı "Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi" diye geçiyor ama bu paket, Sayın Başbakanın daha önce açıkladığı demokratikleşme paketi olarak önümüze sunuldu.
Her ne kadar adında "Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi" geçse de, bu kanunun, diğer adıyla demokratikleşme paketinin, içeriği itibarıyla demokratikleşmeyle pek ilgisi yok. Bu paket için söylenebilecek net bir şey vardır: Bu, bir seçim yatırımı olarak hazırlanmıştır.
Paket, sınırlı düzenlemeler getirmekte, insan hakları açısından sorunlara çözüm amaçlı yaklaşmaktan uzak kalmaktadır. AKP iktidarı, on bir yıl boyunca tüm uygulama ve politikalarında demokrasiyi geri götürmüş, bu tanımı kendine göre yorumlayarak etnik kimliklere indirgemek amacıyla kullanmıştır.
Bakanların rüşvet ve yolsuzlukla itham edilerek haklarında fezleke hazırlandığı ancak bu fezlekelerin iade edildiği bir ortamda, siz nasıl demokrasiden bahsediyorsunuz?
Partimizin sesini kısmak için "Alo Fatih" hatları kuruyorsunuz, Başbakanın talimatlarıyla basına müdahale ediyorsunuz, sonra kalkıp burada demokrasiden bahsediyorsunuz. Kimseyi kandırmaya çalışmayın. Kendinizi çok akıllı, aziz Türk milletini de saf zannetmeyin.
Bu paket, doğrudan doğruya, PKK terör örgütüyle yapılan görüşmelerin, teröristbaşı Öcalan'ın taleplerinin meşrulaştırılması, yasal zemine oturtulması amacıyla Meclise getirilmiştir. Bu pakette asıl amaç, adında Türk yazan her şeyin silinmesine yöneliktir. Türkçeyi dışlamak, Türk adını dışlamak için demokratikleşme paketi adıyla her şey kılıfına uydurulmuştur.
Hükûmet, Andımız'ın kaldırılmasıyla başladığı Türk milleti kimliğinin silinmesine yönelik çalışmaları daha da genişleterek sürdürme gayreti içindedir. Hükûmetin esas amacı, Türkiye'de bir Kürdistan kurmaktır.
Şimdi Hükûmete soruyorum: Bu kadar mı rahatsızsınız "Türk" kelimesinden? Yaşadığınız coğrafyadan, Türk vatanından bu kadar mı rahatsızsınız? Eli kanlı terör örgütünün çoluk çocuk, genç yaşlı demeden katlettiği canlara, aziz şehitlerimize, yaşadığınız vatana, Türk topraklarına ihanet ettiğinizin farkında mısınız? Bence farkındasınız ama öyle pazarlıklar yaptınız ki artık geri dönüşünün olmadığını siz de biliyorsunuz.
İktidar partisi tarihî bir hata yapmaktadır. Türkiye'yi siyasal bir çözülmeye götürüyorsunuz. Hedefiniz belli; Türkiye'yi tek millet, tek egemenlik, tek vatan, tek dil, tek bayrak ve üniter devlet hukukundan uzaklaştırmak.
Az evvel, Kosova'dan arayan Demokratik Türk Partisi yöneticisi bir arkadaşımla sohbet ettim, görüştüğümüz kanunu anlattım. Bana çok güzel bir benzetme söyledi: "Desenize, sizin geçirmek istediğiniz bu paketin ismi belli olmuş." dedi. Nedir, dedim. "Yugoslavyalaşma paketi bu." dedi. Gerçekten öyle. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Türkiye'yi Yugoslavyalaşmaya götüren -yabancıların deyimiyle- Balkanlaştırma projesine hizmet eden bir kanun bu.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Kosova'da 20 bin Türk var, resmî dil orada.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Bu tasarının maddeleri incelendiğinde görülecektir ki tasarı sorunları çözmekten uzak, tamamen, yapılan pazarlıkların neticesinde hazırlanmıştır. Örneğin, siyasi partilere yapılan yardımların yüzde 3'e çekilmesi de özellikle bir partinin talebidir. Bunun, Hükûmetin terör örgütüyle müzakereleri devam ettirdiği sürecin ardından, yerel seçimlere çok az bir zaman kala gündeme getirilmesi de -sizin deyiminizle- manidardır.
Tasarıdaki maddelerden biri, coğrafi yerleşim birimlerinin isimlerinin Türkçe olması ve iltibasa meydan vermemesi şartının kaldırılmasıdır. Bölücü çevrelerin sözde "Kürdistan coğrafyası" gibi tanımlarda bulunduğu bir ortamda isimlerin tamamen eski hâle döndürülmesi, bu çevrelerin cesaretlendirilmesinin ve yeni siyasi bölücü taleplerin önünü açacaktır. İstediğiniz kadar uğraşın, "Türk" kelimesini, gerçeğini silmeye çalışın, bu yaptıklarınız konusunda tarih sizi affetmeyecek.
Sözlerime burada son verirken, bir kere daha bu kürsüde "Ne mutlu Türk'üm diyene!" diyor ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)