| Konu: | AK PARTİ GRUBUNUN, 30/3/2014 TARİHİNDE YAPILACAK MAHALLÎ İDARELER GENEL SEÇİMLERİ NEDENİYLE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN ÇALIŞMALARINA 26 MART 2014 ÇARŞAMBA GÜNÜNDEN İTİBAREN ON GÜN ARA VERİLMESİNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 19.03.2014 |
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Aslında, bugün, hazır seçim atmosferindeyken bizlere çok önemli kozlar verdiniz, bundan dolayı size teşekkür etmek de gerekir. Ama bundan mutlu olduğumuzu söylememiz söz konusu değil çünkü Türkiye'de meydana gelen olaylarda hoşa gitmeyecek, kamuoyunu üzecek olaylarda mutlu olmak mümkün değil.
Bilmiyorum kaç kişi, Meclis içerisinde kaç kişi bu gelen fezlekelerle ilgili bilgi sahibi, içerisinde neler yazıp yazmadığı aşağı yukarı bütün internet'te mevcut.
Ön bilgi olarak gelen özet fezlekede o kadar çok suçlama var ki bu suçlamaların olmamasını temenni ederiz. Ancak, bu suçlanan kişilerin aklanabilmesi onların da hakkıdır. Bugün işittiğimiz kadarıyla bu arkadaşlarımızın Meclise dilekçe vererek kendileri hakkında soruşturma açılmasını talep edecekleri şeklindeydi, yine, AKP'nin bu konuda Meclis soruşturması açılmasını isteyeceği şeklinde bir bilgi söz konusuydu, ancak bunları bugün göremedik. Zira, işin içerisinde, gerçekten, sahtecilikten altın kaçakçılığına, rüşvetten fuhuşa aracılık etmeye kadar pek çok suçlama var.
Diğer taraftan, yine İran'la ilgili birçok mesele bu suçlamalar içerisinde yer alıyor. Mesela bunlar içerisinde İran'ın parasını aktarma işlemleri için komisyon alınması, sahte transit gıda ticareti işlemlerine göz yumulması ve yol verilmesi, istisnai yoldan Türk vatandaşlığının kazanılması, bankanın aldığı yasal komisyon oranlarının düşürülmesi, kaçak altının yurda sokulma teşebbüsünde altınlara el konulmaması ve akabinde Dubai'ye uçuşunun sağlanması, Halkbank nezdinde rakiplerin engellenerek kartel hâline gelinmesi, usulsüzlüklerini ihbar eden kamu görevlisinin tayininin çıkarttırılarak sürgüne gönderilmesi, koruma polis memuru görevlendirilmesiyle emniyet şeridi kullanmak amacıyla imtiyaz kazanma, usulsüzlüklerle ilgili basında çıkacak haberlerin engellenmesi, halka açık şirketlerin yönetiminin ele geçirilmesi, Çin'deki paravan firmaların bankalar nezdinde yaşadığı sıkıntının atlatılması için İçişleri Bakanlığından bu firmalar adına referans mektubu yazılması, Rıza Sarraf liderliğindeki örgütle ilgili adli ve istihbari çalışmalara karşı koyma faaliyetleri gerçekleştirilmesi, otel yatırımı için kredi çekimine onay alınması, mücevherat, rüşvete konu yüksek meblağda paralar, lüks ve pahalı saatler, "danışmanlık" adı altında aylıklar ki bunların temelinde 1,5 ton altın kaçakçılığı gibi pek çok iddialar burada yer almaktadır, suçlamalar yer almaktadır ve bunlarla ilgili de belgeler konulmuştur. Yani belgeler derken hem görsel belgeler hem de işitsel belgeler yer almaktadır ve bunlar hukuki zemin üzerine oturtulmuştur ve mahkeme kararlarıyla söz konusu edilmiştir.
Keza, bunun dışında, yine "Örgüt üyeleri aracılığıyla ayrıcalıklı bir şekilde kişiye özel imar planları hazırlatılması, kurullarda görevli komisyon üyelerine, tabiat ve kültür varlıkları konusunda kurullarda görevli komisyon üyelerine baskı yapılarak, yönlendirilerek, rüşvet vererek veya gerçeğe aykırı rapor düzenleyerek korunması, gerekli tescilli yapıların bulunduğu arsaları, doğal sit alanları ve yeşil alanlar ile Boğaziçi'nde koruma altına alınan alanları imara açtırdıkları tespit edilmiştir." diyor. Ayrıca, bunun ötesinde, bütün bu yapılanlara aracılık yapanlara binde 5 oranında rüşvet ödendiği ve bunlarla ilgili tespitler ki bu oranlar hayli yüksek miktarda; mesela, 5 milyar 950 milyon 184 bin 197 euro ki bunun mesela euro 2,3 lirayken değerlendirmesi yapıldığında 13 milyar 685 milyon 423 bin 653 TL'ye mukabil bir meblağ olduğu, yine bununla bağlantılı olarak binde 5 oranından hesaplandığında 84 milyon 526 bin 485 TL bu işlere karşılık rüşvet ödendiği, yine buna bağlı olarak 30 milyon 53 bin 600 euro ki karşılığında 29 milyon 589 bin 500 nakit parayla 484 bin 100 lira için lüks saat, yine 4 milyon 766 bin 750 dolar taş ve 729 bin 850 lira için yine saat alındığı, diğer taraftan Halkbank Genel Müdürüne verilen 2 milyon 500 bin euro, ayrıca 1 milyon 400 bin dolar ki bunun karşılığını Türk parası olarak ele aldığınızda o tarihteki kurlara göre 74 milyon 873 bin lira gibi bir Türk parası tuttuğu, yine bütün bunlara bağlı olarak 10/4/2013 tarihinde 2 milyon euro, 2 milyon dolar, 1,5 milyon TL ve 300 bin İsviçre frangı ki piyanonun 2'nci taksitini bir yana bırakıyoruz, onlar da yazıyor, böylesine büyük bir meblağ. Şimdi, toplam olarak 32 milyon euro, 6 milyon 776 bin dolar, 3 milyon 465 bin TL, 300 bin İsviçre frangı. Bu bir kişiye aktarılan para, bir bakana aktarılan para.
Diğer taraftan, bir başka bakana aktarılan para, teslim tarihleri ve miktarları burada belirtilmiş.
Ayrıca, bunların tümünü ele aldığınızda rüşvet olarak toplam 5 milyon 800 bin dolar, artı danışmanlık.
Şimdi, değerli milletvekilleri, aslında şurada saydıklarım, kısaca saydıklarım, özet olarak saydıklarım size hiçbir şey ifade etmiyorsa, eğer bunların sahteliği söz konusu ediliyorsa, o zaman yapılacak tek bir işlem vardır: Bu bakanların suçlanmasının önüne geçmek için, onların aklanması için bu iddiaların gerçek olup olmadığının araştırılması gerekmez midir? Yani insani olarak hiç mi vicdanlarınız sızlamamaktadır? Yani buna lakayıt kalmak, gülümseyerek bakmak veya "Aman sende adam." demek, insan olan, vicdanı olan kimin kaldıracağı bir yüktür? Ayetikerîme vardır, bilirsiniz "Kaldıramayacağımız yükü bize yükleme Allah'ım."
Değerli milletvekilleri, şimdi, yarın bunların gerçekliği ortaya çıkar ise halkın yüzüne nasıl bakacaksınız?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Çıkmazsa siz ne yapacaksınız?
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) - Nasıl bakacaksınız? Ha, çıkmazsa bir şey yok. Biz zaten diyoruz ki: Bunu araştıralım, insanların suçlanmasının önüne geçelim diyoruz zaten, suçlamıyoruz ama bu iddialar bir gerçek olarak Meclise intikal etmiş, bir hukuk belgesi olarak size sunulmuş ve denmiş ki: "Bizim yetkimizi aşmaktadır, bunu siz Meclis olarak çözün." Artık, dediğim gibi, çözüp çözmeme size aittir. Bizim için hava hoş.
Teşekkür ediyorum. (MHP sırlarından alkışlar)