GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK DÜNYASINDAKİ SON GELİŞMELERE İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:74
Tarih:09.04.2014

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Önce söz vermiş olduğunuz için teşekkür ediyorum Sayın Başkanım size.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türk dünyasındaki son gelişmelerle ilgili söz almış bulunuyorum, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıyı ben de şiddetle kınıyorum. Bu tür olayların bir daha tekerrür etmemesini temenni ediyorum.

Türk dünyasının her yerinde son yıllarda çok büyük problemlerle karşı karşıyayız. Kıbrıs, Ahıska Türkleri, Suriye, Irak, Doğu Türkistan Türklerinin başlarındaki problemler yetmiyormuş gibi, şimdi de Kırım'ın Rusya tarafından işgaliyle beraber Kırım Türkleri de mağdurlar arasına maalesef girmiştir. Annan Planı ile Kıbrıs Türk Devleti'nin topraklarının tamamını alamayan Kıbrıs Rum Devleti, yeni yeni oyunlarla Ada'nın tamamına hâkim olmaya çalışmaktadır. Her an Kıbrıs'ta Türklerin kazandığı çok şey kaybedilebilir.

Suriye ve Irak Türkleri tarihlerinin hiçbir döneminde yaşamadıkları ağır baskı ve zulümlerle karşı karşıyadır. Irak'ın kuzeyinde işgalden en büyük zararı Irak Türkleri görmüştür. Peşmergeler başta Kerkük olmak üzere Türklerin yaşadığı bütün yerlere saldırmış, zorla göçe tabi tutarak nüfusun demografik yapısı değiştirilmeye çalışılmıştır.

Bugün, Türk illeri olan Kerkük, Musul, Tuzhurmatu, Telafer'de Irak Türklerinin can güvenliği olmayıp her gün yeni yeni saldırılara maruz kalmakta, katliamlar yaşanmaktadır. Durum her geçen gün daha da kötüye gitmektedir.

Suriye'de durum daha da vahimdir. AKP iktidarının yanlış politikaları Suriye'nin bütünlüğünün ve düzeninin bozulmasında rol oynamış, burada da en çok zararı Suriye Türkleri görmüştür. On binlerce Suriye Türkü mecburen göçe tabi olmuş, binlercesi ölmüş, yaralanmış, evleri barkları yıkılmış, sahipsiz kalmışlardır. Türk bölgelerinde PYD başta olmak üzere çeşitli terör örgütleri yerleşmiştir. Sonuçta Türklere saldırılar artmış, yok edilmeye çalışılmıştır. Hükûmet "Türklere yardım ediyorum." demiş olmasına rağmen ciddi hiçbir şey maalesef yapılmamıştır, Suriye Türkleri kaderine terk edilmiştir.

Ahıska Türklerine de AKP iktidarı sahip çıkmamıştır. Avrupa Parlamentosunun geriye dönüş kararına maalesef hiç sahip çıkılmamış, Ahıska Türkleri yıllardır özlemini çektikleri ana vatanlarına maalesef dönememişlerdir. Hükûmet de geriye dönüş için hiçbir varlık göstermemiş, ciddi hiçbir adım atmamıştır ve de hiçbir dönüş yapılmamıştır.

Doğu Türkistan Türklüğü de son yıllarda çok büyük baskı ve zulümlerle karşı karşıyadır. Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine karşı her gün katliamlar yapılmakta, insanlar haksız yere, sebepsiz tutuklanarak mahkûm edilmektedir. Binlerce Uygur Türkü Çin zulmü karşısında inim inim inlemektedir. Uygur Türklerinin lideri Rabia Kadir Hanımefendi, maalesef, dünyanın her tarafında büyük ilgi görmekte, her tarafına rahatça girip haklı davasını anlatabilmektedir ancak enteresandır, sadece Türkiye'ye girememektedir. Giremeyişinin sebebini de mutlaka Dışişleri Bakanlığı ve AKP Hükûmeti anlatmalıdır.

Son günlerde Türk dünyası, sayın milletvekilleri, yeniden sarılmış, bu sefer de Kırım Türklerinin başına büyük bir bela gelmiştir. Sovyet Rusya dağıldıktan sonra Ukrayna devleti bağımsızlığını kazanmıştı. Kırım da, Türkler de özgürlüklerine kavuşuyor denirken, çeşitli oyunlarla Kırım tekrar Rusya'nın işgaline maruz kalmaktadır. Çeşitli oyunlarla bir günde Kırım Parlamentosu Rusya'ya bağlanma kararı almıştır, Kırım Türklerine hiçbir şey sorulmamıştır, Kırım Tatar Türk Meclisi, maalesef, yok sayılmıştır. Hâlbuki, Kırım bölgesi özbeöz Türk toprağı, vatanıdır. Rusya'nın çeşitli yerlerine dağılan Kırım Türkleri heyecanla vatanlarına dönmek isterken, geriye dönüş umutları maalesef geri kalmıştır. Kırım Türkü'nün yürekleri tekrar yanmış, yanık türküler söylenmeye başlanmıştır.

İşte, Türk dünyasının bütün bölgelerinde gelişen olayları çok iyi değerlendirmemiz gereken bir zaman süreci içindeyiz ancak AKP iktidarı 2002 senesinden itibaren büyük bir güçle tek başına ülkemizi yönetmektedir, her konuda bütün yetki ve sorumluluk AKP iktidarındadır. Ancak, Türk dünyası, maalesef, çok büyük problemlerle karşı karşıya kalmış, her geçen gün de problemler artarak devam etmektedir.

Türk dünyasına AKP iktidarında sahip çıkılmadığı ortadadır. Sadece bağımsızlığını kazanan cumhuriyetleri ziyaretlerle sorunlar çözülüyor sanılmaktadır. Bu doğru bir yaklaşım değildir. Tabii ki ziyaretler yapılmalı, bazı yeni kurum ve kuruluşlar kanunlarla mutlaka kurulmalıdır. Ancak, Suriye, Irak, Kıbrıs, Doğu Türkistan ve Kırım Türkleri Türkiye'den destek ve yardım beklemektedir, sorunlarına sahip çıkılmasını istemektedir. Türk dünyasına ilgi gösterilmeyip onlarla beraber olunmazsa tarihe kara bir leke olarak mutlaka geçilecektir. Bunu da yüce Türk milleti hiçbir zaman affetmeyecektir diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)