GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TUNCELİ MİLLETVEKİLİ KAMER GENÇ'İN 563 SIRA SAYILI KANUN TEKLİFİ'NİN ANAYASA'YA AYKIRILIK NEDENİYLE KOMİSYONA İADE EDİLMESİ GEREKTİĞİNE DAİR ÖNERGESİNİN İŞLEME ALINMASININ İÇ TÜZÜK HÜKÜMLERİNE UYGUN OLUP OLMADIĞI HAKKINDA
Yasama Yılı:4
Birleşim:74
Tarih:09.04.2014

OKTAY VURAL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Açtığınız usul tartışması, bir maddenin ya da tümünün komisyona iadesine ilişkin bir değişiklik önergesi verilemeyeceğine ilişkin. Çünkü bu talebin ancak esas komisyon ya da hükûmet tarafından verileceğini söylüyor. O zaman, kanun koyucu 87'nci maddede neden böyle bir iradeyi ortaya koymuş. Dolayısıyla, böyle bir irade ortadayken bu iradenin ne şekilde tezahür edeceğine ilişkin Başkanlık Divanı bir görüş oluştursa. Yani, milletvekilleri... Diyor ki, aynen, değişiklik önergeleriyle ilgili: "Tümünün veya bir maddenin komisyona iadesi hakkında milletvekilleri, esas komisyon veya Hükûmet değişiklik önergeleri verebilir." Şüphesiz, kanunda veya İç Tüzük'te aksine hüküm yoksa.

Şimdi, ben istirham ediyorum -öyle, hemen araştırıyorlar, yapıyorlar- bir milletvekilinin bu İç Tüzük çerçevesinde bir maddenin iadesi ya da tümünün iadesiyle ilgili bir önerge verebilmesini mümkün kılacak olay nedir? Bunu bir söyleyin, milletvekilleri de bilsin, "Ancak bu zaman verebiliriz." diye bilsin, o zaman biz de deriz ki bu maddenin gereği yapılmış. Yani kanun koyucu gereksiz bir işlem mi yapmış? O zaman, kanun koyucunun iradesinin nasıl gerçekleştirileceğini Divan olarak, Meclis Başkanlığı olarak sizin orada belirlemeniz lazım.

Bu bakımdan, "Bu fazladan bir maddedir, lüzumsuz yazılmıştır." şeklinde bir yaklaşım tarzı, bir yorum, kısıtlayıcı bir yorumdur. Oysa, bu konuda milletvekillerinin hakkını genişletici yoruma tabi tutmak gerekir. Önemli olan burada, hakları genişletmektir, kısıtlamak değil. Alabildiğine özgürce millet iradesini burada gerçekleştirmek için elindeki imkânları, kısıtlı imkânları kullanacak. Bu bakımdan, bununla ilgili, bu 87'nci maddedeki "komisyona iade" hükmünün ne zaman icra edileceğini, milletvekillerinin böyle bir hakkı olup olmadığını doğrudan doğruya Meclis Başkanlığı bir belirlese son derece faydalı olacak.

Bu bakımdan, bu konuda daha önce usul tartışmaları yapılmıştır ama nedense bu usul tartışmaları yapılırken İç Tüzük'le ilgili bu maddenin hep uygulanmamasına yönelik örnekler veriliyor. Ben istirham ediyorum, ne zaman uygulandığına ilişkin bir örnek çıkartın ya da uygulayın. Bu maddenin uygulanması bence önemli. Hangi gerekçeyle komisyona iadesi isteniyor, doğrusu onu bilemiyorum çünkü bu iadeyle ilgili gerekçenin de ortaya konulması gerekir. Fakat, gerçekten, burada ortaya koyduğunuz bu irade, Meclis Başkanının ortaya koyduğu irade, milletvekillerinin haklarını hep kısıtlayıcı.

Şimdi temel kanun görüşüyoruz. Bunun neresi temel kanundur? "İrade öyle istedi. İrade öyle istedi..." Yani bununla ilgili her kanunun temel kanun yapılması mümkünse o zaman 91'inci maddeye bu kadar şeyi niye yazmış, yani bu kanun koyucu niye yazmış? Bu 91'inci maddede yazmış, "Bir hukuk dalını sistematik olarak bütünüyle veya kapsamlı olarak değiştirecek biçimde genel ilkeleri içermesi...", "...özel kanunların dayandığı temel kavramları göstermesi..." Bütün bunların hepsini yazmış. Niye yazmışlar bunları? İşleri güçleri yok, bunlar, almışlar, bunları yazmışlar. "E ne var canım, biz -çoğunluk iradesi- yaparız." Bu hukuku kim uygulayacak? Meclis Başkanlığı. Şimdi, Meclis Başkanlığı kendi hukukunu tatbik edemiyorsa vatandaşın hukukuna Millet Meclisi olarak nasıl sahip çıkacağız? Oradan bizi izleyen vatandaşlar "Yahu, siz milletvekilisiniz de sizin burada hukukunuz yazıyor, bu hukuka Meclis Başkanlığı uymuyor. Siz bunu temin edemiyorsunuz." diye bir eleştiride bulunduğu zaman ne cevap vereceksiniz? Meclis Başkanlığının bu İç Tüzük'e, hukuka uyması gerekiyor, bu hukuka uydurması gerekiyor. Her şey çoğunluk iradesiyle olmaz ki, birileri "Yok." diyecek. Çoğunluk iradesi olarak "Ben, arkadaş, hiçbirini görüşmeden onaylamak istiyorum." dedi. "Evet." mi diyeceğiz?

O bakımdan, Meclis Başkanlığı, maalesef, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün layıkıyla uygulanmasını temin edecek bir irade ortaya koyamamaktadır, çoğunluk iradesinin güdümündedir. Oysa artık çoğunluk iradesinin Meclis Başkanlığı değildir, Türkiye Büyük Millet Meclisinin İç Tüzük'ünü uygulayacak bir Meclis Başkanlığı gerekiyor. Hiçbir şeye "Hayır." denmiyor. Bu konularla ilgili, hep, çoğunluk iradesinin isteği doğrultusunda Meclis Başkanlığının çalışması, gücü elinde bulunanın kendi hukukunu oluşturması gerekmektedir ki böyle bir hukuk gerçekten hukukun üstünlüğünü sağlamaz.

O bakımdan, bununla ilgili, Meclis Başkanlığının İç Tüzük'ü...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OKTAY VURAL (Devamla) - ...layıkıyla uygulanmasını temin edecek girişimlerde bulunmadığı için bu uygulamanın aleyhinde olduğumu ifade etmek istiyorum.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)