| Konu: | TÜRK POLİS TEŞKİLATININ 169'UNCU KURULUŞ YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 75 |
| Tarih: | 10.04.2014 |
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 10 Nisan Polis Günü münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle bütün Emniyet çalışanlarımızın Polis Günü'nü kutluyorum. Hepsine sağlık, mutluluk, başarı ve işlerinde kolaylık diliyorum. Görevi başında şehit olmuş bütün polis memurlarımızı, Emniyet çalışanlarımızı rahmetle, minnetle yâd ediyor, hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize sağlık, mutluluk dolu nice yıllar diliyorum.
Bugün Emniyet teşkilatımızın kuruluşunun 169'uncu yıl dönümü. 169 yıldır Emniyet teşkilatı milletimizin huzuru için gece gündüz çok başarılı ve fedakâr bir şekilde görev yapmaktadır ancak bu kadar fedakâr görev yapmakta olan polislerimizin gerçekten çok ciddi sorunları vardır. Bu sorunları temel olarak iki başlık altında ele almak istiyorum.
Birincisi, polis, önce insandır. Bugün polisi değerlendirirken hem iktidar hem vatandaşlarımız polisin insan olduğunu maalesef unutmaktadır. Polis, yabancı bir madde değildir, onlar da bu toplumun fertleridir ve bu toplumun içinde mesleklerinin dışında da insan olarak vardırlar. Onların da aileleri var, çocukları var, arkadaşları var. Bu sebeple polislerimiz hakkında değerlendirme yaparken onların insani vasıflarını düşünerek insaf ölçüleri içinde onları değerlendirmek lazım.
Yine Emniyet teşkilatı, tayin yaparken, terfi yaparken, ödül verirken, ceza verirken polislerin insan olduklarını, yapılan muameleden dolayı onları sevenlerin de etkileneceğini unutmamalıdır. Bu meyanda, emniyet görevlilerine ikinci şark tayininin de polislerimizi, onların çocuklarını ve aile düzenlerini nasıl etkileyeceği, bu tayin sebebiyle polislerimizin karşılaşacağı sorunların iyi ele alınması ve çözülmesi de ayrıca önem arz etmektedir.
Yine, şark tayinlerinin yeni bir ayrımcılığa sebep olmamasına dikkat etmek lazım. Eğer belli bölgelerimizde polis açığı varsa bunun ekonomik özendirmelerle, ikinci şark tayini yapılmaksızın gönüllü yöntemlerle çözülmesinde fayda olacağı da unutulmamalıdır.
Emniyet teşkilatındaki çalışma şartları da polisin insan olduğu düşünülerek yeni bir düzene kavuşturulmalıdır. Bu meyanda, Polis Disiplin Tüzüğü'nün yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir, emniyet içindeki mobbing uygulamalarının sonlandırılması gerekmektedir, fazla çalışma saatlerinin de muhakkak bir kurala bağlanması zorunluluk teşkil etmektedir.
Emniyet çalışanlarımızın ikinci önemli sorunu da, özlük meselesidir. Bu konuda Hükûmet yetkilileri seçim zamanlarında ve 10 Nisan törenlerinde sürekli sözler vermekte ama sözlerini tutmamaktadırlar. Kamu görevlilerinin özlük haklarında 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle yeni düzenlemeler yapılmıştır. Ancak, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle Emniyet teşkilatı kendi içinde ayrıştırılmıştır. 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle polislere ödenen ek ödemeler çalıştığı şubeye göre farklılıklar arz etmeye başlamıştır. Bu, son derece yanlıştır. Bu uygulama başta karakolda görev yapan polisler olmak üzere Emniyet teşkilatının yarısını mağdur etmiştir. Öncelikle her birisi vatan millet aşkıyla görev yapan polislerimizin ek ödemelerinin aynı olması sağlanmalıdır. Bilindiği gibi emniyet çalışanı bütün polis memurlarımızın en temel sorunları, bunlara ödenen maaşların taban maaşı olarak değil, tazminat olarak ödenmesidir. Maaşların önemli bir kısmı tazminat olarak ödendiği için de polislerimizin emekli maaşı çok düşüktür. Bunun sonucu olarak da zor şartlar altında çalışan, yıpranan polis memurlarımız emekliliği hak etmelerine rağmen emekli olamamaktadırlar. Bu sorunun muhakkak tez zamanda çözülmesi gerekmektedir. Polislerimizin her zaman dile getirdiği (3600) ek gösterge meselesinin çözülmesi polislerimizin özlük hakları konusundaki en önemli beklentisidir. Polislerimizin bu haklı taleplerinin süratle yerine getirilmesi lazım.
Bugün polislerimizin karşılaştığı sorunlarla ilgili olarak Hükûmetimizin ve Emniyet Genel Müdürlüğümüzün muhakkak dikkate alması gereken bir konu da Gezi olayları vesilesiyle yapılan bir şikâyet üzerine Kamu Denetçiliği Kurumunun düzenlemiş olduğu bir rapor vardır. Bu rapordaki hususların muhakkak Emniyet teşkilatı ve İçişleri Bakanlığı tarafından değerlendirilerek polislerin bu sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.
Ben bu vesileyle bütün Emniyet çalışanlarımızın Polis Günü'nü tekrar kutluyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)