GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:113
Tarih:30.05.2012

MHP GRUBU ADINA MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Başkan, hem söz verdiğiniz için hem de arkadaşları önceden uyardığınız için teşekkür ediyorum.

Değerli üyeler, hepinize saygılar sunuyorum.

Değerli arkadaşlar, sohbet eden arkadaşlara da belki ilginç gelecek iki tane sıra sayısı size göstereceğim, belki sohbetin yerine bunları dinlemeyi tercih edebilirsiniz. Bu görüştüğümüz kanun teklifi ve rapor, 259 sıra sayısıyla bastırılmış.

Şu anda görüştüğümüz madde Sayın Bakanım, aynen şöyle diyor; ek madde 1'i okuyorum: "Yolcu ve yük taşıma faaliyetinde bulunan hava yolu şirketlerine?"

Dikkatli dinlemenizi istiyorum, iki tane madde okuyacağım, arasındaki farkı size soracağım; eğer bir fark bulursanız, yedi fark değil bir fark bulursanız sizi ödüllendireceğim; bulamazsanız da Hükûmetin yaptığı komedinin bir örneğini daha burada görmüş olacaksınız.

Aynen okuyorum: "Yolcu ve yük taşıma faaliyetinde bulunan hava yolu şirketlerine hava taşıma araçlarının, motorlarının ve bunların aksam ve parçalarının; kurulu bulunulan ülke mevzuatına göre bunları kiralama yetkisini haiz olan şirket, kuruluş ve finansal kiralama şirketleri tarafından, finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak en az 2 yıl süreyle yurt dışından kiralanması işlemleri, bu Kanun kapsamında finansal kiralama olarak değerlendirilir."

Değerli arkadaşlar, bu okuduğum görüştüğümüz kanunun şu andaki maddesi. Şimdi size bir tane daha sıra sayısı gösteriyorum: 239 -şu anda baskıda, gündemde, görüşeceğiz- Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu. Açıyorum tekrar, okuyorum size, dikkatle Sayın Bakanın da dinlemesini istirham ediyorum. Sayın Bakanım, aynen şöyle diyor: "Kapsam, Madde 2, fıkra (5): `Yolcu ve yük taşıma faaliyetinde bulunan hava yolu şirketlerine hava taşıma araçlarının, motorlarının ve bunların aksam ve parçalarının; kurulu bulunan ülke mevzuatına göre bunları kiralama yetkisini haiz olan şirket, kuruluş ve finansal kiralama şirketleri tarafından?'" diye devam ediyor. Fotokopisini de göndereyim size.

Şimdi, yani, ne olur ne olmaz, kazan-kazan oynamaya alışmışsınız, birisinden geçmezse ötekine de koyalım diye. Burada finansal kiralamayla ilgili biz kanun teklifini, tasarısını yukarıda görüşüyoruz. Siz bu sefer bunun içerisine de koymuşsunuz.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Yarın da oradan çıkarırsınız.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Yani, böyle bir, nereden denk gelirse oradan bir yerden tutturalım diye geliyor. Böyle bir kepazelik olur mu arkadaşlar ya! Yukarıya gittik, arkadaşlarımızla alt komisyon kurduk, sabahleyin hepsini görüştük. Ondan sonra bir maddelik yine bireysel emeklilikle ilgili başka bir şey geliyor. Ya bunların hepsi önceden size gelmiyor mu? Komisyon başkanlarımız ne yapıyor? Meclis Başkanlığı bunları sevk ederken ne yapıyor ben anlamıyorum. Hadi oraya geliyor, buradan yine geçiyor. Görünce yadırgadım açıkçası. Finansal kiralamayla ilgiliyse buraya niye koyuyorsunuz? Bizim orada ricamız vardı, onlara baktık, hiçbirisi kabul edilmedi. Dün tekrar söyledim, yine bunun içerisinde Sayın Bakanım? Kara yolları sürekli şikâyet ediyor değerli arkadaşlar, kamyoncular sürekli şikâyet ediyor, K2 Belgesi? Hava yoluna geldi miydi hem grevi önlüyorsunuz kanunla hem geliyorsunuz burada finansal leasing veriyorsunuz. Hani, nerede kamyoncularınki? Onlar da aynı şikâyeti yapıyor, diyorlar ki Sayın Bakanım: "Bizimkisi de finansal kiralama olunca biz belgemizi alamıyoruz." Niye? Kiralama şirketinin üzerinde. Dedik ki: "Arkadaşlar, bu garibanları da bunun içerisine koyalım." Yok, yani orada da yok, burada da yok. Bakma Sayın Başkanım, kara yolları yok. K2 Belgesi burada, gelmiş, Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nde de söylemişsiniz, bir sürü yukarıdan aşağıya belge var. Yani "Mülkiyeti eğer kendisinde değilse belge alamaz." diyor. Bir sürü şart var, şimdi vaktim yok; öz mal şartı var, yüzde 50'si, 50 katı bilmem nesi, bir sürü şey var. Ama burada kamyoncular, kara yolu ulaştırmacıları dışarıda tutulurken hava yoluna geliyorsunuz.

Şimdi, Sayın Bakanım, bunlar adaletsizliktir. Adalet ve Kalkınma Partisinin adında "adalet" var. İşçilerle ilgili yaptığınıza şimdi geleceğim ama hava yolunu kurtaralım. Arkadan, gemilerle ilgili de vardı, dediler ki: "Başka bir sözleşme kapsamında, sorun yokmuş, buradan çözüyoruz." Ee, yine kaldı kara yolları sıkıntılı -bütün, yani o uygulamadaki sıkıntıyı söylemiyorum- belgeyle ilgili sıkıntı var; onlarınkinin de burada bir şekilde çözülmesi lazım.

Yani aynı madde iki kanunda geçiyor. Şimdi hangisi geçerli olacak, ben size soruyorum, Meclis Başkanlığı da not alsın: Hangisi acaba düzenleyici olacak? İki madde; iki ayrı yerde aynı madde var. Şimdi finansal kiralamayla ilgili şey var, burada da koymuşuz, bu var. Bunun hangisi geçerli olacak acaba? Yani cümleler aynı, şeyler aynı; aynı maddeden iki tane çıkarmış olacağız. Bu önce çıktı diye bu mu geçerli olacak? Acaba diğer maddelerde bunu ilgilendiren geçici hükümler var mı? Baktınız mı? Hayır. Biz bir önerge verdiğimiz zaman diyor ki: "Efendim, bu, vallahi İç Tüzük'e aykırı. İşte, şurası şu konu var, burası bu konu var." Dolayısıyla lütfen işimizi ciddiye alalım. Bunları getirirken yukarıdaki arkadaşlarımızdan, ilgili komisyondan geçirelim. Finansal kiralamanın ne işi var İçişleri Komisyonunda? Söyleyin o zaman bana. Ne işi var? Böyle yaparsanız -işte kafa sallıyor Sayın Bakanım ama- oraya koyarsan zaten bizim yukarıda görüştüğümüz şeyi sen burada bir daha koymuş olursun.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Cevap vereceğim.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Sayın Bakanın işi var. Sayın Bakanın ne işi var? Diyor ki: "Grev yapmak bir haktır." Sayın Bakan hava yollarıyla ilgileniyor, oradaki grevi önleyeceğim diye, kanun çıkartacağım diye uğraşıyor; başka bir işi şu anda yok. Demişsiniz ki Sayın Bakanım gazetelerde yer alan hâliyle: "Grev yapmak bir hak aramak olmakla birlikte en son başvurulacak yöntem olmalı. Bu konuda yasal altyapısı hazır mıdır, değil midir, buna bakmak lazım, araştırmak lazım." Ama sonrasında diyorsunuz ki: "Bildiğim kadarıyla grev süresi şimdi başlamamalı, bu biraz fiilî durum. İşi bırakma da aynı sonucu doğurur. O bakımdan burada hukuki bir sorun ortaya çıkacağı muhakkak."

ALİM IŞIK (Kütahya) - Kanun çıktıktan sonra başlamalı ki kesilmeli.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - "Ha ayağınızı denk alın işçiler." diye bir taraftan tehdit ediyor Sayın Bakan, Hava Yolları adına. Ama arkasından güzel bir açıklaması var, hakkını yemeyelim. "Türk Hava Yolları özel bir kuruluş -dün de söyledim burasını- dolayısıyla Türk Hava Yollarıyla sendika görüşmelerinin içinde değiliz, olmamız da gerekmiyor." diyor Sayın Bakan. Olmayın. Niye oluyorsunuz? Yani içinde değilsiniz de bu kanun maddesinin burada ne işi var?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Kanuni düzenleme ne?

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Devamında diyor ki: "Ama bu sorun artık vatandaşı perişan edecek noktaya giderse, kısa sürede çözülmezse, bir şekilde -yani şu anda yaptığımız gibi- önlem almak için gerekli adımları atmaktan geri durmayız." Sizin işiniz mi bu? Siz hakem heyeti misiniz? Siz uzlaştırma kurulu musunuz? Efendim, arkadaşlarımız demin diyor ki "Kamunun." Ne kamusu? Özelleştirdiniz siz, yüzde 49'u sizin yani yüzde 51'i -50,88'i- kamuya açık, bir özel şirket, rekabete tabi. Size ne! Nasıl anlaşıyorsa anlaşsın! İster grevle anlaşır ister zarar eder, sizin işiniz mi? Siz sadece payınız ölçüsünde, Yönetim Kurulunda çıkan kararlara bakarsınız, ücret görüşmelerinde orada temsilciniz vardır zaten, Yönetim Kurulunda onlarla pazarlığa oturursunuz. Bunun gerisi Ulaştırma Bakanlığının işi değil Sayın Bakanım. Diyelim ki Türk Hava Yollarında değil de X hava yollarında da grev olduğu zaman kanun çıkaracak mısınız hepsine veya X demir yollarını yarın özelleştirdiğiniz zaman, o da başkasına geçerse onun için de kanun çıkaracak mısınız?

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Cargill'de çıkarmadılar mı?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Yabancıya gitmez, sen merak etme!

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Kolayı var: "Grev hakkını kaldırdık." deyin, memurlarda yok zaten, oldu olacak işçilerden de kaldıralım, rahat rahat hepsini yönetelim yani. Başka türlü bu işin olacağı yok.

Sayın Bakanım, bakın, gerçekten, bu sektörlerde ciddi sorun var. Bir taraftan özelleştirme yapıyorsunuz, onun üstünde Rekabet Kurumu var. Ben merak ediyorum, yani bunları nasıl karşılıyorlar, oralardan hiçbir ses çıkmıyor mu, bu kurumlar ne için kuruldu? Düzenleme Denetleme Kurumu! Biz onun adına, geliyoruz, burada kararı veriyoruz, kanun maddesini çıkarıyoruz, "Biz yaptık, oldu..." Niye kurduk bu Düzenleme Kurumunu? Niye kurduk bunların hepsini, denetleme kurumlarını? Böyle bir rekabet anlayışı olur mu? Hadi antidemokratik, grev yasağı koyan, grevi ortadan kaldıran uygulamayı vazgeçtim, "Böyle bir ekonomide dışa açılıyoruz, efendim her şeyi özelleştiriyoruz, Türk Hava Yolları çok büyük uluslararası kuruluş..." Tamam? Sayın Bakanım "Maçı da kazanıyoruz, şampiyon da oluyoruz." diyen de oldu az önce. İyi güzel de, kaç para zarar etmiştik? Onlardan dolayı ne kadar reklam parası verdik? Orayı söyleyen yok. Hâlâ yarısını ANADOLUJET, yarısını Borajet, oralara aktarmışsınız. Biniyoruz, bir bakıyoruz, bir gün başka bir hava yolları, öbür gün başka bir hostes. Yani dolaylı olarak zaten geri kalanını da herhâlde özelleştirdiniz gibi geliyor bana. Bu aralar uluslararası uçuşlar hariç Türkiye'de hiçbir şekilde rahat bir şekilde uçamıyoruz.

Yani 2 tane arkadaşımız? Sizinle biz yan yana bir oturalım Sayın Bakanım. Geçen, gelirken oturduk, benim gibi bir arkadaşım daha 3 kişi. Yandan böyle dönemiyoruz arkadaşlar. Yani yan yana dönemedik. Biraz daha böyle şey arkadaşlar geldiği zaman? Sayın bakanlar da vardı 3 tanesi, şimdi burada değiller, birisi eski bakanımız, bakayım, belki bu tarafta demin vardı ama yok. Yani bir taraftan bunu konuşuyorsunuz, yasaklıyorsunuz, "özel sektör" diyorsunuz, sonra da bu grevi yasaklıyorsunuz. Lütfen, bu işleri ciddiye alalım Sayın Bakanım, bu sizin işiniz değil, buna müdahale etmek sizin işiniz değil. O zaman, bu iş sizin işinizse topyekûn grev hakkını kaldırın, kimse de grev yapmasın, ekonomi normal çalışsın. Hakem heyeti gibi -aynen memurlarda olduğu gibi- verilen ücrete işçiler de razı olsun, böylece sorun çözülmüş olsun.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Adalet ve Kalkınma Partisinin sorunu çözme yöntemi galiba bundan sonra böyle olacak ki "Kanun çıkaralım, çözelim." diyorsunuz.

Saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Günal.