| Konu: | DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR (2/2011) (S. SAYISI: 563) |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 15.04.2014 |
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de 1'inci maddeyle ilgili olarak verdiğimiz önerge üzerine grubumuz adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, bize bir sorun, 1'inci maddenin neden metinden çıkarılmasını istiyoruz, talep ediyoruz. Çünkü bir şey unutulmuş orada. Esasında, onu size hatırlatmak için bu sözü aldım, bu konuşmayı aldım, konuşuyorum. MİT, tarihi boyunca, cumhuriyet tarihi boyunca 3 defa ismini değiştirmiş; "MEH", "MAH", sonra "MİT" olmuş. 1'inci maddede bir eksiklik bırakılmış. MİT'in isim değişikliğini unutmuşsunuz, size hatırlatmak için çıktım. Artık "MİT" demeyin, bence, naçizane teklif olarak, öneri olarak kabul edin -teklifimizin içerisinde unuttuk onu, önergede ifade etmedik, şimdi ben burada sözlü olarak, nasılsa kayda da geçiyor, siz de dinliyorsunuz- isminin değiştirilmesini talep ediyoruz; "AKİT" yapalım bunu da. Yani, bunu da yaparsanız tamamıyla partinin organı bir istihbarat mekanizmasını kurmuş olursunuz. Onun için, artık "MİT" ifadesi de çok demode bir ifade olmaya başladı, kullanmaya gerek yok. Bence, sizde AKİM var, başka şeyler var, (A)'yla başlayan çok teşkilatınız var, yanı başına "AKİT"i de ekleyin, Millî İstihbarat Teşkilatını da bu şekilde AK PARTİ şeması içerisinde, teşkilat şeması içerisinde tescillemiş olursunuz çünkü MİT'le ilgili bu kanun telifiyle tamamıyla iktidara bağlı bir teşkilata dönüştürülüyor. Yarın öbür gün, kısmet olur siz iktidardan düşersiniz başka bir parti gelir, o zaman o parti de kısa yoldan teklifini verir, kendisine göre, kendi parti şeması içerisinde gösterecek yeni bir isim bulur. Bu ismi eksik bıraktığınız için bu sözü alıyorum.
İkincisi, önemli bir husus -Sayın Bakanın da dinlemesini arzu ediyorum- son dönemlerde "paralel yapılanma" ifadesi çok kullanılıyor ama Türkiye'nin her yerinde bu paralel yapılanmaya ilişkin birtakım operasyonlar yapıyorsunuz ancak öyle zannediyorum ki Hakkâri'deki paralel yapılanmayla ilgili MİT size herhangi bir istihbari bilgi sunmuş değil.
Bakın, canhıraş hepimiz çaba sarf ediyoruz, demokratik barış ve çözüm sürecinin sabote olmaması için gecemizi gündüzümüze katarak, yeri geldiğinde arazide yatmayı da göze alarak bu süreci korumaya çalışıyoruz. Tam on gündür Meskan Dağı'nda bizim partili arkadaşlarımız, içlerinde 70 yaşında annelerin de olduğu partili arkadaşlarımız bu sürece karşı sabotaj girişimlerini engellemek için barış nöbeti tutuyorlar. Ancak bugüne kadar Hükûmete yönelik yaptığımız bütün çağrılar, Hakkâri'deki mülki idare amirleriyle ilgili olarak yaptığımız bütün görüşmeler sonuçsuz kalmış. Âdeta bu süreci sabote etmeye dönük özel bir gayret var orada. Siz bunu paralel yapının bir gayreti olarak tarif edebilirsiniz ancak bizim bu gayretleri bu şekilde tarif etme gibi bir lüksümüz yok. Oradaki bu süreci sabote etmeye dönük gayretler doğrudan doğruya Hükûmetinizin politikalarıyla bağlantılıdır, tersini yapmadığınız sürece bu pratiğin, bu uygulamanın sorumlusu Hükûmettir. Kafasına böyle esti diye "Şuraya, buraya operasyon çekiyorum." diyemez asker. Siz de askerî vesayeti sonlandırdığınız iddiasında bir Hükûmet olarak bu konuda artık adım atmak durumundasınız.
Bakın, kamuoyundan gizliyor olabilirsiniz, kamuoyuyla paylaşmıyor olabilirsiniz, Hakkâri sınır boyunda sıcak temaslar gerçekleşiyor. Yarın öbür gün, maazallah, şehirlerimize cenazeler gelmeye başladığı andan itibaren geriye dönüp "Ah! Vah!" demenin bir anlamı yok. Sınır boyundaki, Hakkâri'deki askerî hareketliliği durdurmanız gerekir, buna ilişkin tedbir geliştirmeniz gerekir. Tersi bir durumda, siz, ortaya çıkan durumun sorumlusu durumunda olursunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Eğer bu süreci bitirmek istiyorsanız çıkın, buradan açık, alenen söyleyin "Biz bu sürecin bitmesinden yanayız." deyin; tersi bir tutumunuz varsa o zaman güvenlik tedbirlerinizi gözden geçirin. (BDP sıralarından alkışlar)