| Konu: | DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR (2/2011) (S. SAYISI: 563) |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 15.04.2014 |
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu maddedeki (b), (c), (d), (e), (f), (g), (h), ve (i) bentlerinin madde metninden çıkarılmasını talep ediyoruz.
Şunun için talep ediyoruz çünkü hiç kimsenin gizlisi saklısı kalmayacak, hiç kimsenin mahremiyeti kalmayacak, hiçbir şirketin güvenliği kalmayacak Türkiye'de. Dilediğinizi zenginleştirip dilediğinizi çökertebilecek kapasiteye ulaşıyorsunuz. Bu, rekabet kurallarına da aykırı bir yasa metnidir; bu, Anayasa'ya da aykırı bir yasa metnidir; bu, yürürlükteki daha birçok kanuna, temel insan hak ve özgürlüklerine aykırı bir kanundur. İnsanların mahremiyetini mercek altında tutabileceğiniz gibi, insanların ticari faaliyetlerini de dizayn etme şansını bu madde metniyle elde etmiş olursunuz, bu maddeyle. Biz özellikle bu ülkede iş adamlarının tasfiye edilmesi süreçlerini çok iyi biliyoruz. 1986'dan 1994'e kadar Türkiye'de kaç iş adamı tasfiye edildi, bunu yaşayarak biliyoruz. Benzer bir uygulamaya zemin olabilecek bir yasal düzenlemeyi burada yapıyorsunuz. Bakın 1993-94'te Türkiye'de ilk 100 içerisinde sayılan iş adamlarının büyük bir kesimi meşhur Tansu Çiller döneminin tasfiye politikasıyla tasfiye edildiler. O dönem ilk 10 içerisinde sayılan büyük holding sahipleri tek tek tasfiye edildiler ve 1994 yılında o dönemin Nokta dergisinin yaptığı kapakta ilk 10 içerisinde adı geçen iş adamlarından 8 tanesi şu anda ilk 100'ün içinde bile değildir. Nasıl oldu? Çok mu beceriksiz iş adamlarıydılar da beş altı yıl içerisinde bütün sermayeleri tuzla buz oldu? Hayır, müdahale edildiler, çökertildiler. Şimdi bu çökertme faaliyetine, size zemin olabilecek bir düzenleme yapıyorsunuz burada.
Ayrıca, insanların bütün kişisel verileri ne Hükûmeti ne MİT'i ilgilendirmeyen, ilgilendirmeyecek bütün mahremiyeti devlet tekeline geçmiş oluyor. Böyle bir faciayı kabul etmek mümkün müdür?
Basın ve ifade özgürlüğü burada ortadan kalkıyor. Gazeteler artık haber kaynaklarını Hükûmetle paylaşmak durumunda kalacaklar. Bize şunu söyleyemezsiniz: "MİT bu verileri istiyor, Hükûmetin alakası yok." MİT bu verileri alıp kime verecek, kimin önüne koyacak? Basın Yasası'nda kaynağını açıklamama hakkı vardır. Burada o maddeyi hiçleştiriyorsunuz. Her basın mensubu ya da basın kurumu kendi kaynağını sizinle artık paylaşmak durumunda kalır. Böyle bir ortamda düşünce ve ifade özgürlüğünden söz edemezsiniz. Düşünce ve ifade özgürlüğünü burada tamamıyla ortadan kaldırıyorsunuz.
Şöyle bir yanılsamanın içerisine girerek bu işin karambole gelmesini istemiyoruz: Bu tasarının devam etmekte olan demokratik çözüm ve barış süreciyle asla ve asla alakası yok, ilişiği yoktur. Hükûmetin olası görüşmelerle ilgili olarak kendisini güvence altına almaya çalıştığı bir tasarı olarak bu görülüyor, bunu okuyabiliyoruz. Hele hele İmralı'da Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan'la yapılan görüşmelerle bunun uzaktan yakından bir ilgisi yoktur, kendinizi çok zorlamayın böyle bir ilişkilendirme yapamazsınız, bağlantısı yok bunun çünkü. Bu, düpedüz İstihbarat Teşkilatını hükûmet tekeline, iktidar partisinin tekeline alma girişimidir. Bu yönleriyle sakattır. Bu maddeyle ilgili düzenlemeler faciadır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)