GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR (2/2011) (S. SAYISI: 563)
Yasama Yılı:4
Birleşim:77
Tarih:16.04.2014

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Az önce Sayın Bakanım açıklamak mecburiyetinde kaldı, doğrusunu da yaptı çünkü bu kürsüde söylenen her söz, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir milletvekili olarak yapılan şey kayıtlara geçiyor, dünya medyası ve bu işten faydalanmaya çalışan herkes de pusuda bekliyor.

Bir milletvekili Suriye'yle ilgili yapılan kimyasal silahlarda yurt dışında bir üniversitenin verdiği rapor veya herhangi bir köşe yazarının yazdığı yazı üzerine Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve Türkiye Cumhuriyeti devletini suçlayan bir söylem içerisinde bulunup Suriye devletinin lehinde bir görüşme yapıyor.

TUFAN KÖSE (Çorum) - Ne alakası var!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Kayıtlara geçmesi açısından, Sayın Bakanın burada müdahalesi yerinde ve önemlidir.

Bakın, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli salı günkü grup konuşmasında "Bir köşe yazarının veya herhangi bir kurum ya da kuruluşun Türkiye Cumhuriyeti devleti aleyhine yaptığı bir tezvirat kesinlikle kabul edilemez." deme devlet adamlığını göstermiştir. Muhalefet partilerine de düşen bu iştir, bu haktır, bu usuldür, bu esastır.

Şimdi...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Devamını da okudun mu?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Haa, devamında siyaseten başka bir şeyler söylemiş olabilir ama özü şudur...

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Hayır, hayır... "O cümleyi kaldırın." dedi.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, şunu söylüyorum: Hiç kimse... Eğer Sayın Genel Başkanınız da aynı paralelde söylüyorsa onu da eleştiriyorum. Eğer...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Aynı paralelde söylemiyor, "Sen dinledin mi?" diyor.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Paralellerle bu arada çok ilişki hâlindesiniz, belki paralelin içerisinde olabilirsiniz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Biz dik söylüyoruz, dik.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Onun için, diyorum ki: Burada ulu orta her şeyi söylemek milletvekilliği değildir. Milletvekilliği, devlet adamlığı gibi ciddiyet isteyen bir meseledir.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Aynen öyle!

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - On bir yıldır neredeydiniz? Aranızdan su sızmıyordu.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Siz, 1 milyon insanın, 10 milyon insanın Suriye'den göç etmesine sebep olan, yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine sebep olan o talimatı veren Esad'ı burada savunmak durumunda kalırsınız.

TUFAN KÖSE (Çorum) - Nereden biliyorsun talimat verdiğini?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Siz bir Türk vatandaşısınız, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir milletvekilisiniz...

TUFAN KÖSE (Çorum) - Yanında mıydın talimat verirken?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ... ona göre davranmak zorundasınız.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sarin gazını kim gönderdi?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın değerli milletvekilleri, 30 Mart seçimlerine gelirken anlattınız, ifade ettiniz, iftiraları burada söylediniz, ses kayıtları dinlediniz, yalan ne varsa ifade ettiniz, montajlar neyse sarıldınız, sahiplendiniz, getirdiniz bunları burada, hatta Türkiye Büyük Millet Meclisi grup salonunda siz yasak bir yayını, ne olduğu belli olmayan bir yayını genel başkan olarak gösterdiniz. Cumhuriyet tarihinde, belki dünya tarihinde ilk defa olan bir hareketi burada yaptınız. Ama 30 Mart tarihinde bu millet yalana inanmadı, tezvirata inanmadı, paralel yapının kulağınıza fısıldadığı yalan yanlış bilgelerin hiçbirine inanmadı, size dersi verdi.

Hani "dayak arsızı" diye bir şey vardır ya, bu muhalefet partileri dayak arsızı olmuş.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - 2 milyon oy kaybettiniz!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sandığa giriyorlar, Sayın Bahçeli'nin söylediği gibi, Osmanlı tokadını yiyip yiyip oturuyorlar, ondan sonra da züğürt tesellisi... (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Kim yedi tokadı?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - "Benim oyum şu kadar arttı da..." Bırak sen onu, sen oyuna sahip olamadın, oyuna. İstanbul'da 4'üncü parti oldun, 3'üncü parti Sırrı Süreyya Önder'di. İstanbul'da 4'üncü parti olmuşsun, sen burada kalkıyorsun, diyorsun ki: "Milliyetçi Hareket Partisinin oyu şurada arttı." Onlar senin oyun değil, talimatla CHP'den MHP'ye, MHP'den CHP'ye geçen oylardan başka bir şey değildi.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Talimatla sana mı gelmişti daha önce? Daha önce talimatla sana mı geliyordu?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bir de, rakamlarla... Rakamları yanıltmayın, çarpıtmayın; bakın, rakamları çarpıtmayın, yanıltmayın.

AK PARTİ, 2011 seçimlerinde 21 milyon 400 bin kişiden oy almıştır, 2014 yerel seçimlerinde 20 milyon 500 bin kişiden oy almıştır. Neymiş efendim, hesap yapıyorlarmış "Büyükşehir belediye meclisine verilen oylar bizim bunlar..." Peki, büyükşehir belediye başkanlığına verilen oyları ne yapacaksınız, onları nereye atacaksınız? Onlar da AK PARTİ adına mühürlenmiştir, onu da hiçbir tarafa yapmanız mümkün değildir.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Kendini böyle mi kandırıyorsun?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, 2001 yılındaki bir krizde bu millet size öyle bir şamar vurdu ki yüzde 18'den yüzde 8'e düştünüz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Size yumruk vuracak.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ama paralel yapının iftiralarla dolu ve ne idüğü belirsiz kasetlerle dolu, yalanlarla, montajlarla dolu kasetlerinin arkasına sığındınız, AK PARTİ iktidarını yıpratamadınız.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Kaset sizin işiniz, kaset işlerine siz bakıyorsunuz.

BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Daha düne kadar aynı yatakta yatıyordunuz paralel yapıyla.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bunun zorluğunu çekiyorsunuz, yaptığınız da: "Benim oyum 500 bin arttı1 milyon arttı." Bu, züğürt tesellisidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET GÜNAL (Antalya) - 1 milyon değil, 2 milyon 300 bin.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)