GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR (2/2011) (S. SAYISI: 563)
Yasama Yılı:4
Birleşim:77
Tarih:16.04.2014

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle de Sayın Başkan, önceki oturumdaki teessüflerini kabul ederek üsluptan dolayı özür diliyorum ama haklılığımı da bir defa daha söylemek istiyorum çünkü haksızlığa karşı susan dilsiz şeytanmış. Sayın Başkanım, haksızlığın olduğu yerde bağırmak görevimiz var, onun için söylemeye devam edeceğiz çünkü bu kanunun kendisi de haksızlığın ve baskının altyapısını hazırlıyor, onun için burada bunları da söylemek zorundayız.

BAŞKAN - Nezaketinizden dolayı teşekkür ediyorum Sayın Günal.

Buyurun.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ben teşekkür ediyorum.

Zaman zaman sert söylemler olabilir ama işin esasında haklı olduğumuzu da cümle âlem biliyor.

Şimdi, burada gerçekten de bir hukuksuzluğun altyapısı, hukuk yoluyla, kanun yoluyla hazırlanıyor. Arkadaşlarımız geneli üzerinde konuşurken ve az önce Sayın Erdoğan da bölüm üzerinde Anayasa'ya aykırılıkla ilgili maddeleri belirtti.

Göz göre göre -Sayın Bakana sordum ama şu anda araya gitti- hukuk üstü bir şey yaratıyorsunuz yani kanunların üstünde, Anayasa'nın üstünde, uluslararası sözleşmelerin üstünde. Yani buna kimse dokunamaz, MİT'in kanunu her şeyin üstündedir, her şeyi yapar, hesap sorulamaz, başka kanunlarda geçen hiçbir hüküm uygulanmaz, onun dediği her şey emir telakki edilir, şırakkadak yapılır. Yapmayan? Hapı yutar. Ya, böyle bir anlayış olabilir mi? Böyle bir kanun metni olabilir mi? Ben gerçekten anlayamıyorum.

Sayın Bakana sordum ama hızlıca geçiştirdi. Böyle bir şey "Yazılı yetkilerin kullanılmasını ihmal veya suistimal suretiyle önleyen kamu görevlileri hakkında..." diyor. Bana verdiğiniz şey kanuna uymuyorsa Sayın Bakanım, kanuna uymuyor diye ben bürokrat olarak yapmıyorsam benim hakkımda nasıl cezai işlem uygularsın?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Olmaz.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - E "Başka kanunlarda uyumsuzluk varsa efendim, bu gelsin." Böyle bir şey olmaz.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Talimat lazım.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Şimdi, bu, Anayasa'ya aykırıdır.

Öbür taraftan da başka kanunsuzlukların üzerini kapatıyorsunuz. Az önce Sayın Türkoğlu sordu ama Sayın Bakan "Öyle bir şey yok." diyor. Bu, bal gibi de Oslo görüşmelerinin de, İmralı müzakerelerinin de tamamını meşru bir şeye oturtan, geçmişe yönelik görüşmeleri de aklayıp onlarla ilgili soruşturma açılamamasını sağlamaya yönelik bir düzenlemedir. Ne kadar yaptığınız gayrimeşru, gayriyasal iş varsa bu kılıfın altına sokarak şimdiye kadar yapılan, yarın Yüce Divanda yargılanmanıza neden olacak bu işlemlerin üstünün örtülmesidir, bunun başka bir izahı yoktur, hukuk tanımazlıktır bu aynı zamanda.

Şimdi, enteresan bir şey yapıyorsunuz. Bir taraftan MİT'le ilgili... Şimdi bir örnek daha vereceğim Sayın Bakanım burada. Sayın Başbakanın ben o ifadelerini hayretle izledim, diyor ki: "Bunlar haindir." Dün yine konuşuyor. MİT'in tırlarını durdurdu, bu polisler içeriye alındı, tamam, hukuk işliyor, tahliye kararı verilmiş, "Bunu yapan hâkimler haindir." Böyle bir hukuk anlayışı var mı? Yani, hâkime nasıl "hain" dersiniz, ben anlamadım. Yani, bir suçu varsa, inancından dolayı.... Az önce Sayın Bakan ne dedi? Kendi inancıyla ilgili olanlara ağır şey söyledi mi? "Cevap vermeye gerek duymuyorum." dedi mi? Dedi. Yahu, kanuna uyuyorsa hangi mezhepten, hangi görüşten, hangi cemaatten olduğundan size ne? Hukuka uyuyorsa, kurallara uyuyorsa, Anayasa'ya uyuyorsa böyle bir ayrımcılık olabilir mi? Ben kulaklarıma da gözlerime de inanamadım çünkü ekrandan izledim Sayın Bakanım.

Şimdi, o tırın içerisinde -ben size soruyorum bir daha- illegal kazanılmış, aklanacak kara para vardıysa kim görevini yapmadı? Öyle ise soruşturulması lazım diyorum, niye engelliyorsunuz? Bu soruşturuluyor, mahkemeye gidiyor, savcının söylediğini hâkim tutmadı diye, hâkim tahliye etti diye... Sonuçlanmamış yani henüz daha, tutuklu devam etmiyor, bu dava devam edecek, "Bu hâkimler haindir." Böyle bir şey olur mu Sayın Bakan? Getirdiğiniz kanun bunun kılıfını hazırlıyor. Bundan sonra hiçbir şey söylenemeyecek. Şimdi, Başbakan böyle derse kusura bakmayın ama böyle bir hukuk devleti olabilir mi? O hâkimin söylediği doğru. "Anayasa Mahkemesi Başkanı gayrimillî." Ne oldu? Hani, düne kadar hep sizin söylediğiniz geçiyordu? Hani çok demokratik, Batılı standartta Anayasa Mahkemesi olmuştu? İki tane şeyi iptal etti diye gayrimillîymiş! "Millî" ne demek yani millî kim? Kim millî, kim değil, ben anlamıyorum.

Gerçekten her şey birbirine karıştı, burası gerçekten hukuk devleti olmaktan çıktı. Hukuk önünde herkes eşittir diyorduk ama Başbakan hiçbir hukuka uymamak yolunda devam ediyor. Bu MİT teklifi de bütün maddeleriyle beraber hukuksuzluğun üstünü örtmeye yönelik, diktatörlük ve korku imparatorluğunu kurmaya yönelik bir yasal düzenlemedir. Kendi niyetini de zaten burada ifade etmiştir; Anayasa Mahkemesi Başkanına ve hâkimlere "hain" diyerek, "gayrimillî" diyerek bunu ortaya koymuş bulunmaktadır. Bu yoldan bir an önce dönmek gerekir. Hukuk herkese lazım. Yarın bu yetkilerle değiştiğiniz zaman başkaları sizin başınıza eğer bir şeyler örmeye kalkarsa o zaman anlayacaksınız diyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)