| Konu: | DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR (2/2011) (S. SAYISI: 563) |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 17.04.2014 |
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Biz, 12'nci maddenin teklif metninden çıkarılmasını öneriyoruz. Sebebi de şu: Şimdi, toplum içerisinde, özellikle toplumun dokusuyla, kutsallarıyla uyuşmayan kavramlar vardır. Bu kavramlar, muhbir, ihbarcı, jurnal, ajan, ispiyoncu kavramlarıdır. Birisi birisini hakir görmeye kalkışırsa ya da birisine bir ithamda bulunmak isterse bu kavramları kullanarak ifade ediyor. Bu madde de toplumun kutsallarıyla uyuşmayan bir madde olduğu için çıkarılmasını teklif ediyoruz. Bilirsiniz, eskiden Osmanlılarda kuşçular sevilmezdi. Kuş besleyenlere toplum iyi gözle bakmazdı. Sebebi de şu: Saray jurnallerinin büyük kısmı kuşçuluk yapar, mahalleyi kuşçuluk yaparak gözetler, mahallede olup bitenleri saraya yetiştirirlerdi. O nedenle kuşçular Anadolu'nun birçok kentinde iyi gözle görülmezler. Kuşçuluk eşittir jurnalcilik anlamında değerlendirildiği için buna hep böyle bakılırdı.
Şimdi, burada da, bu maddede yapılan düzenlemede bir kere jurnale bir teşvik var, ispiyonculuğa teşvik var, ihbarcılığa teşvik var yani toplumun değerleriyle, temel değerleriyle uyuşmayan ne varsa bu maddede teşvik unsuru olmuş. Hem de öyle haklarla bir teşvik yapılıyor ki yani adam bir defa MİT'e ajanlık yapmış olsun, bir yerde bir şekilde yardımcı olmuş olsun bütün hakları elde ediyor. MOSSAD'ın kanunundan ilgili madde alınmış, olduğu gibi konulmuş. Bilirsiniz, MOSSAD en güçlü olduğu dönemde 27 kadrolu subayla örgütlüydü, gerisi, toplumun tamamı MOSSAD ajanı olarak değerlendirilir, her İsrailli ya da her benî İsrail MOSSAD'ın potansiyel ajanı olarak görülür ve o şekilde değerlendirilir. Şimdi, 77 milyon insanı MİT'in potansiyel ajanı durumuna getiren bir madde burada. Böyle bir şeyi kabullenmek, böyle bir şeyi doğru bulmak mümkün değildir, sizlerin de doğru bulmamanız gerekir. Hangi akılla bu madde kaleme alınmış, açıkçası şaşıyorum. Öyle zannediyorum ki üzerinde çok böyle kafa da yorulmamış. CIA kanunundan bir parça alınmış konulmuş, KGB kanunundan bir parça alınmış, konulmuş, MOSSAD'ın, Muhaberat'ın kanunundan, uygulamalarından parçalar alınmış, "copy-paste" bir kanun metnine dönüştürülmüş. Üzerinde kafa yorulmuş olsaydı toplumun bu kadar kutsallarıyla çelişen, toplumun kutsallarıyla bu kadar alay eden bir yasa metni oluşturulamazdı. Düşünen biri böyle bir şeyi kaleme almaz. Türkiye'de toplumu bilen, toplumun değer yargılarını bilen birisi böyle bir metin kaleme almaz. Açıkçası, şimdi sorsam: "Kim kaleme aldı?" Yani böyle bir metni kaleme alan bir insan çıkıp "Ben bunu kaleme aldım." diyemez. Öyle zannediyorum -ki üç dört günlük tartışmalar neticesinde açığa da çıktı-teklifte imzası olanların teklif metnini yazmadığı da artık anlaşıldı burada diye düşünüyorum. Dolayısıyla, teklif metnini imzalayanlar da teklif metnini okumadan imzalamışlar. Bu da çok açık ve net. Bu nedenle şimdi sormak istiyorum: Gerçekten, bunu kim yazmış, kim getirmiş buraya? Toplumun değer yargılarıyla bu kadar çatışmalı bir maddeyi kim önümüze koydu? Herhâlde sahip çıkmaz. MİT desen, zaten öyle bir durumda, artık MİT, sen ne yaptın diye sormaya hakkı da kalmadı bu saatten sonra. MOSSAD'ın ilgili maddesi olduğu gibi copy-paste yöntemiyle buraya konuldu, Türkiye'nin, toplumun değer yargılarıyla çatışan bir maddedir. O nedenle çıkarılmasını teklif ediyoruz.
Teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)