| Konu: | DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR (2/2011) (S. SAYISI: 563) |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 17.04.2014 |
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, ben de 12'nci madde üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Aslında, değerli arkadaşlarım, bu yasa teklifi ortaya konulduğu günden beri Türkiye'de yaşanan süreci hep beraber biliyoruz. Bunun öncesi var, sonrası var. Aslında, bu bir MİT Yasası'nın ötesinde, tam bir Gestapo yasası. Tam bir Gestapo yasası çıkarılıyor. Bu yasanın altına imza atanlar bir gün bu yasanın bedelini ödeyecekler.
Bu yasanın Anayasa'ya aykırı olduğunu söylüyoruz. Anayasa'ya aykırılıkla ilgili iddialarda bulunuyoruz ama AKP'nin çoğunluk yapısı... Ne Anayasa ne uluslararası yasalar, onlar umurunda değil. Parmaklarını kaldırıyorlar ve mevcut, hani, çoğunluğumuz da var... Önce bir yasayı daha da abartarak sunuyorlar, sonra birkaç tane tepki gelince basından, kamuoyundan, biraz yumuşatmış gibi yapıyorlar. Aslında, temel hedefe doğru ulaşıyorlar, yani istedikleri yasa bu. Ama birkaç tepki... Yani çıtayı daha yukarıdan tutup daha kötü, daha ceberut, daha zulümcü bir yasayı ortaya koyuyorlar. Hatta bunu, televizyon kanallarında yorumcular "Çok güzel bir yasa geliyor." diye de okşuyorlar, güzel bir, pembe bir tablo çiziyorlar, sonra yasalarda değişiklik yapıldığı zaman da önergelerle, "Aaa, çok da güzel düzeldi." diye paketleyip bu toplumun önüne koyuyorlar.
Değerli arkadaşlar, bu yasa çıktığında şimdi AKP saflarında olabilirsiniz, şimdi buna irade koyarsınız ama -ola ki- bir gün, AKP'yi eleştireceğiniz gün, bilin ki bu yasa sizi de vuracak, o yasa size de bir gün zulmedecek.
Bu yasa, değerli arkadaşlarım, Ziverbey'le bağlantılı bir yasadır. Bu yasa, 12 Eylül darbecilerinin bugün yargılandıkları, yasa dışı yaptıkları işlemlerin yasal kılıfının hazırlanma sürecidir; ona yeni bir kılıf örtme, yeni bir kılıf bulma yasasıdır. 12 Eylül uygulamalarıyla ilgili, geçmişte yapılan işkencelerin, Diyarbakır'da, Ankara'da, İstanbul'da Otağı Hümayun'da yapılan işkencelerin şimdi hesap verme sürecinin yeniden onarım yasasıdır bu yasa. Bunu ben böyle görüyorum çünkü bu yasa çıktığında -bu yasa yalnız bilgi yasası noktasında değil, istihbarat yasası olarak bu yasayı kimse okumasın- bu yasa artık bundan sonra operasyonları başlatma yasası olacak ve operasyonlar başladığı zaman da o kapılar çalındığında, o kapılar ve o taksiler, o araçlar gereçler, o bilgisayarlar, İnternetler, Facebooklar denetlendiğinde nasıl bir zulümle, nasıl bir diktatörlükle, bir dikta rejimiyle karşı karşıya kaldığımızı hep beraber göreceğiz.
Dolayısıyla, değerli arkadaşlarım, bu yasa bu anlamda ceberut bir anlayışın ürünüdür. Dolayısıyla, bu yasanın Anayasa'ya aykırılığı konusunda burada ortaya koyduğumuz görüşlerin bir tanesi bile dikkate alınmadan "Ben yaptım, oldu." mantığını burada da görüyoruz. Sonra da Anayasa Mahkemesi bir karar verdiğinde, hemen Anayasa Mahkemesini baskılanma altında tutan baskıları da hep beraber görüyoruz. Çünkü Anayasa Mahkemesine bundan sonra gidildiğinde özgürce o kararların verilmeyeceği bir kuşatmanın, bir dolanmanın burada da, hep beraber, yapıldığını görüyoruz.
Özü şu: Saatlerce burada konuşuyoruz, günlerce arkadaşlarımız bu konuda görüşlerini söylüyor. Biz şunu söylüyoruz: Bu yasa için niye peki bu kadar mücadele veriyoruz, bu kürsüde kendimizi yoruyoruz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak istiyoruz. Ya siz?
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Onun hesabını siz verin diyorum, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)