GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İSTANBUL MİLLETVEKİLİ MAHMUT TANAL'IN, (2/182) ESAS NUMARALI MAL BİLDİRİMİNDE BULUNULMASI, RÜŞVET VE YOLSUZLUKLARLA MÜCADELE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ'NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:79
Tarih:22.04.2014

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; değerli arkadaşımızın vermiş olduğu önerge üzerine, kanun teklifi üzerinde söz aldım. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Yarın, 94'üncü yılını kutlayacağımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı, bu bayramı bize kazandıran ve ülkemizin kuruluşuna katkı sağlayan başta Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını saygıyla anarak sözlerime başlamak istiyorum.

Yarın önemli bir gün, bu önergemizle de ilgili önemli. Mustafa Kemal ve arkadaşları modern Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarken laik cumhuriyet olmasını, halk egemenliğine dayanmasını ve çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmasını amaçlamışlardı. Bu nedenle, cumhuriyetin kuruluşundan sonra, zorunlu olarak götürülen bir tek parti döneminden sonra, cumhuriyeti kuran kadrolar bir an tereddüt etmemişler ve ülkemizi çok partili hayata sürüklemişlerdir. Bundan amaç, muhalefet olsun, çok seslilik olsun, her şey konuşulabilsin ve hiçbir şeyin üstü örtülmesin, yönetenler de hesap verebilir olsun arzusunda bulunmuşlardı.

İsmet Paşa bir gün bir yurt gezisine gittiğinde kendisine bir hediye verilir. Ankara'ya döndüğünde bakar ki bir takım elbise, bir kumaş hediye edilmiştir. İsmet Paşa, derhâl bunun değerini öğrenir ve kendisine hediye eden kuruma bir faturayla derhâl bunun parasını gönderir ve o zamanki Ulus gazetesinde de bunu yayımlatmak suretiyle bir devlet adamının aldığı hediye karşısındaki tutumunu belirler.

Değerli arkadaşlarım, ülkemizin ulaştığı bu günlerde tartışılan en büyük konulardan bir tanesi yolsuzluk. İşte bu önerge de yolsuzlukların üzerine gidilmesi bakımından çok önemli. AKP'li arkadaşlarımızın tavrı gerçekten bu konuda önemli olacaktır. Neden korkacağız, mal beyanının şeffaf olmasından niçin korkacağız ve açık olur ve bilinirse ve bu mal beyanına bütün kamu ulaşırsa, halk ulaşırsa yönetenler niçin korkacaklar, soru buradadır. Biz bunu ortadan kaldırmaya çalışıyoruz ve yönetenlerin Türkiye halkına hesap verebilir bir konumda olmasını arzu ediyoruz. Bu çok açık bir beyandır, çok açık yüreklice bir taahhüttür. Altına hepimizin imzasını atması gereken bir önergeyi tartışıyoruz. Çünkü yolsuzlardan arındırmanın birinci yolu da kamu erkini kullananların, kamu ihalesini yapanların, ülkeyi yönetenlerin, ülkenin gidişatına yön verenlerin bir müddet sonra sahip oldukları mal varlıklarıyla ilgili artışların gizlenemez olmasından kaynaklanmaktadır.

Bakın değerli arkadaşlarım, bu ülkede siz eğer siyasete Karun girip Karun çıkmıyorsanız ortada bir hata vardır ama Harun girip gemiciklerle daha sonra Karun çıkıyorsanız ortada bir sorun vardır. İşte bu mal beyanı da bunun içindir. Eğer biz bunlardan kaçınırsak, bunları yapmazsak biz yolsuzlukların hâkimleri sürerek, emniyet müdürlerini sürerek örtüleceğini zannederiz ama dünya kamuoyu bunu yutmaz.

Bakın, dünyada bütün devletlerin yolsuzluklarını araştıran Uluslararası Şeffaflık Örgütü vardır değerli arkadaşlarım, sivil bir örgüttür ve bu örgüt her yıl bir rapor yayınlamaktadır. Siz istediğiniz kadar ülkemize "demokrasi" deyin, istediğiniz kadar "Biz seçimleri kazandık, yolsuzluk yok." deyin, dünya kamuoyu bunları yutmaz ve Uluslararası Şeffaflık Örgütü 2013 yılında yayınladığı raporda Türkiye'ye 10 üzerinden 4,9 puan vererek sınıfta bırakır; 56'ncı sıradayız, demokrasi konusunda 163'üncü sıradayız.

Yani, şimdi, dünya kamuoyu baktığı zaman, ülkedeki yolsuzluklar üzerine, iddialar üzerine o hükûmet ne yapıyor ona bakıyor; soruşturuluyor mu, soruşturulmuyor mu; ilgili bakanlar, bürokratlar ne yapıyor bunlara bakıyor değerli arkadaşlarım.

İnşallah önümüzdeki günlerde burada bakanların fezlekelerini konuşacağız. Tavırlarınız bir kez daha görülecektir ama biz istiyoruz ki Türkiye 10 üzerinden 10 alacak bir yolsuzluk sınavından başarıyla çıkan bir ülke olsun. Bunun için çabalıyoruz, bunun için mücadele ediyoruz ama biz biliyoruz ki bu teklifimizi de reddedeceksiniz.

Sınıfta kalan sizler olmuyorsunuz, sınıfta kalan Türkiye olur diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)