GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:81
Tarih:24.04.2014

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, sözlerime başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün 24 Nisan 2014, yaklaşık yüz yıl önce, 1915 yılı 24 Nisanında neler oldu ki Ermeniler 24 Nisanı soykırım günü olarak anmaktalar, bunları hep dile getiriyorlar; öncelikle bunun üzerinde kısaca durmak istiyorum.

Aslında, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yani Birinci Dünya Savaşı'na girmeden önceki dönemlerde Ermeniler tarafından Osmanlı İmparatorluğu toprakları içerisinde birtakım illegal örgütler kurulmuştu, yine Osmanlı İmparatorluğu toprakları dışında da birtakım illegal örgütler oluşturuldu. Bunların başında 1878'deki Kara Haç Cemiyeti geliyor, Amerika'daki Ku Klux Klan gibi tamamen ırkçı bir nitelik taşıyor. 1881'de Cenevre'de Hınçak teşkilatı kuruluyor, 1889 yılında Tiflis'te Taşnaksutyun teşkilatı oluşturuluyor. Bunların hepsi ihtilal yoluyla bir Ermenistan kurma düşüncesi içerisinde, tüzüklerinde yer vermişler. İşte, bunların kuruluş tarihlerinden itibaren Osmanlı toprakları üzerinde suikastlar, bombalamalar ve değişik şekillerde isyan hareketleri söz konusu ediliyor, Osmanlı Devleti bunlarla terörist gruplar olarak mücadelesini devam ettiriyor, yakaladıklarını mahkemeye çıkarıyor.

Tarih 1914'e geldiğinde Ermeniler artık bu, yurt içinde yaptıkları terör hareketlerinin dışına çıkarak Osmanlı Devleti'nin savaşa girdiği devletlerle iş birliğine giriyorlar. Mesela Rusya'yla yaptıkları görüşmeler sonrasında bunu özellikle Ermeni Millî Delegasyon Başkanı Bogos Nubar Paşa Fransa Dışişleri Bakanına yazdığı mektubunda şöyle söylüyor: "Rus İmparatorluk Ordusu içerisindeki 150 bin Ermeni'den ayrı olarak, Şef Andranik ve Nazarbekov komutasında altında 40 bin Ermeni, Ermeni vilayetlerinin kurtarılışında önemli roller oynamıştır."

Şimdi, değerli milletvekilleri yani Ermeniler, Ruslarla, Fransız ordularıyla ki yarısına yakınını Fransız ordularının içerisinde Ermeniler teşkil ediyor İngiliz orduları içerisinde Allenby komutasında...

Şimdi, bütün bunlar devam ederken dünya savaşı sırasında 23 yerde isyan çıkarıyorlar ve her bir isyan, ordular -yani dört cephede savaşan, Çanakkale'de, Kafkasya'da, Filistin'de ve Musul'da savaşan ordular- arasında telgraf tellerinin geçtiği ana merkezlerde isyanlar çıkarmak suretiyle Osmanlı ordusunun birbiriyle irtibatını kesmeye çalışıyorlar. İşte bu sebeple Osmanlı Devleti tehcir kararı alıyor. Ama bundan daha önce 17 Nisanda, Çanakkale'de ölüm kalım mücadelesi verilirken Ermeniler, Van'da, Bitlis'te, Muş'ta ve Çatak'ta isyan çıkarıyorlar. İşte bu isyanlara karşılık Osmanlı Devleti, Ermeni ileri gelenlerini davet ederek bu işlere son vermelerini aksi takdirde tedbirler, sert tedbirler alacağını söylüyor. Nitekim, Ermeniler bundan vazgeçmeyince 24 Nisanda 235 Ermeni ileri geleni -ki bunların hepsi kendi kayıtlarına göre- Ramgavar, Hınçak ve Taşnak Teşkilatı üyesi kişileri tutuklama kararı alıyor. 180 kişiyi tutukluyor, bir kısmını Ankara Ayaş Cezaevine, bir kısmını da Çankırı Cezaevine gönderiyor ve bu olay Ermeniler tarafından beyin takımları saf dışı bırakıldığı için soykırım günü olarak anılıyor.

Bundan tam -17 Nisandan sonraki- bir ay sonrasında, 17 Mayısta Van düşüyor, Van'da 80 bin Müslümanı katlediyorlar ve ele geçirdikleri genç kız ve kadınlara Akdamar Kilisesine götürülürken tecavüz ediliyor birçok insana ve bu kadınlar kendilerini göle atarak iffetlerini koruyorlar.

Dolayısıyla, bu konuda bir kanun teklifi de vermiştim, bunlar için bir iffet anıtı dikilmesi için. Ama asıl olan mesele şu: İnanın ki o bölgelerde yüzlerce toplu mezar var Müslümanlara ait ve bunların bir kısmını ben kazdım, bir tanesini söyleyeceğim. Annesinin kucağında, kundağında yatan daha iki çift dişi çıkmış bebek de bunların arasında, annesinin kucakladığı çocukları şişleyip öyle bırakan toplu mezarlarla karşılaştım.

Bunun için, aslında sadece tehciri bir insanlık dışı hareket gibi görmek yerine, aslında meseleye bu boyutlarıyla bakmak gerekir.

Beş dakikada bu kadar anlatıyorum ama inancınız olsun ki, elimdeki resimlerde cenini elinde tutan ve bununla silahlı fotoğraf çektiren Ermeniler bulunmaktadır.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)