GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TUTUKLU MİLLETVEKİLİ ENGİN ALAN'A İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:83
Tarih:30.04.2014

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Engin Alan içinizden birisidir, bu Meclisin şerefli bir üyesidir. O, milletvekilliği yapsın diye millet tarafından seçilmiştir ve o, üç yılı aşkın süredir tutukludur. Onun özgürlüğü için önce Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, sonra da Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve her milletvekilinin yapması gereken bir şeyler olmalıdır.

Giydiğim bu kıyafetle bir milletvekilinin Meclis yerine hapishanede tutulmasını protesto ediyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi doğrudan kendisini ilgilendiren ve çözmesi gereken tutuklu milletvekili sorununu yasal bir düzenlemeyle çözmemiştir. Bazı milletvekilleri için tutukluluk sorunu Anayasa Mahkemesine taşınmış ve Anayasa Mahkemesi verdiği kararla bu sorunu belli ölçüde çözmüştür.

Anayasa Mahkemesi Başkanı, bir süre önce, siyaset kurumunun, daha doğrusu iktidarın üzerine düşen görevi yapmadığını, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasal düzenlemelerle çözmesi gereken tutuklu milletvekillerinin Anayasa Mahkemesinin verdiği kararla ancak tahliye olabildiğini söylemiştir. Anayasa Mahkemesi Engin Alan'ın başvurusunu ise henüz sonuçlandırmamıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, hükümlü olduğu iddiasıyla Engin Alan'ın Türkiye Büyük Millet Meclisine gelmesi için adım atmamıştır ancak hükümlü olan başka bir milletvekili yasama faaliyetine devam etmektedir. Bunun adına "çifte standart" denir. Anayasa Mahkemesi başvuruya cevap vermeyerek, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ise çifte standart uygulayarak Engin Alan'ın hapishanede kalmasına göz yummuştur. Yapılması gereken yapılmalı, atılması gereken adımlar atılmalı, Engin Alan'ın Türkiye Büyük Millet Meclisine gelmesi sağlanmalıdır. Ona temsil yetkisi veren millet bu Meclisten bunu beklemektedir.

Değerli milletvekilleri, AKP, MİT Müsteşarı için üç gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinden şahsa özgü yasa çıkartmıştır; buna karşın yıllarca içeride yatan millî iradenin temsilcisi milletvekilleri için iktidar kılını dahi kıpırdatmamıştır. Erdoğan iktidarının bürokrat için gösterdiği hassasiyeti millî iradenin temsilcileri olan milletvekilleri için de göstermesini beklerdik. Bugün, hâlen, MHP Milletvekili Engin Alan, iktidarın sorumsuzluğu ve intikam hissiyle hareket etmesi yüzünden cezaevindedir.

Millî irade hapishanede tutulurken olanı biteni avuçlarını ovuşturarak seyreden AKP iktidarının yetkilileri aynı zamanda şu açıklamayı yapıyorlar: AKP'li Akdoğan'a göre, yargıdaki paralel yapı kendi ülkesinin millî ordusuna kumpas kurmuştur. Başbakan Erdoğan ise "Sahte ihbar mektuplarıyla, yasa dışı dinlemelerle, sahte delillerle tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla insanların nasıl mahkûm edildiklerini bugün çok daha belirgin şekilde görebiliyoruz." demiştir. Ey AKP, ey Erdoğan; eğer bu sözler size aitse bu durumda, siz, bile bile, ayarlanmış yargı mensupları ve sahte delillerle mahkûm edilmiş insanların zulüm görmesine rıza göstermiş durumdasınız. Bu durum zulme rızadır. Zulme rıza zulümdür.

Buradan kumpastan söz edip kumpası bozmak için hiçbir adım atmayan AKP yetkililerine sesleniyorum: Engin Alan'ı yargılayan mahkeme nasıl bir mahkemedir; acaba bu mahkeme paralel yargının mahkemesi midir yoksa Türkiye Cumhuriyeti'nin mahkemesi midir, bunun cevabını sizden istiyorum.

Anayasa Mahkemesi, yapılan başvuru sonucunda Engin Alan hariç bütün milletvekillerini "Yasama faaliyetini yapamıyor." gerekçesiyle tahliye etmişti. Bu bağlamda, hapishaneden KCK'lılar çıktı, PKK'lılar çıktı, mafya çıktı, rüşvetçiler çıktı, yolsuzlar çıktı, milletvekili Engin Alan ise hâlâ hapishanededir.

Ey AYM, Engin Alan'ı tahliye kararı vermek için daha ne bekliyorsun?

Ey Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Engin Alan'ın tahliye edilmesi için atman gereken adımı neden atmıyorsun?

Ey milletvekilleri, sizden birinin hapishanede tutulmasını görmezlikten nasıl geliyorsunuz? Bunun neresinde adalet, bunun neresinde hukuk, bunun neresinde vicdan vardır?

Kıbrıs'ta Erenköy savunmasının kahraman komutanı Engin Alan, bebek katilini terör yapamaz hâle getiren Engin Alan, Hocalı katliamları yeniden yaşanmasın diye Azerbaycan ordusunu örgütleyen Engin Alan, milletin iradesiyle seçilmiş olan Engin Alan.

Ey Engin Alan, eğmediğin ve eğilmeyen başını dik tut! Milletin iradesi zulmü ve karanlığı yenecektir. Türk milleti seni selamlamaktadır. Ben de seni buradan selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)