| Konu: | TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMI KANUNU VE TÜRK MEDENİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 30.04.2014 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Tarımsal bünyenin iyileştirilmesi, daha az zaman, iş gücü ve sermaye kullanımı ile üretim faktörlerinden en iyi biçimde yararlanarak tarımsal üretimi ve tarım işletmelerinin verimliliğini artırmak için arazi toplulaştırması önem arz etmektedir.
Günümüzde tarım arazilerinin elverişsiz parçalara bölünmesi sebebiyle bu arazilerde verim azalmış, ekonomik tarım yapılması neredeyse imkânsız hâle gelmiştir.
Görüştüğümüz bu maddede tarımsal arazilerin belirli büyüklüklerin altında ifraz edilemeyeceği, bölünemeyeceği hususu düzenlenmektedir. Uygulamada çiftçinin mağduriyetine meydan verilmemesi için gerekli önlemler mutlaka alınmalıdır.
Bugün tarım sektörü birçok sorunla karşı karşıya olup zaten zor günler yaşayan çiftçimiz şimdi de kuraklık ve don felaketi nedeniyle perişan durumdadır. Ülkemiz, ekim ayından beri son yılların en kurak dönemini yaşamaktadır ancak Tarım Bakanı ya farkında değil ya da tarımı ve çiftçiyi umursamıyor. Sayın Bakan geçen hafta 22 Nisan 2014 Salı günü burada yaptığı konuşmada -Meclis zabıtlarından aynen okuyorum- "Kuraklıkla ilgili olarak şubat, mart ve nisan yağışları tarımsal kuraklık riskini önemli ölçüde azaltmış, nisan sonu ve mayıs yağışları da bundan sonraki süreçte kuşkusuz belirleyici olacak." diyor. Hayretle ve şaşkınlıkla dinledik. Acaba Sayın Bakan hangi ülkenin Tarım Bakanı? "Kuraklık riski azaldı." derken acaba nereyi kastetti? İç Anadolu diye bir bölgemiz var, bu bölgemizi gördü mü acaba? Orada "ülkemizin tarım ambarı" diye "Konya" adında bir ilimiz var, bir de ovası var. Bunlardan acaba haberi var mı?
Değerli arkadaşlarım, kuraklık nedeniyle Konya Ovası yanıp kavruluyor, ekinler perişan olmuş vaziyette, çiftçimiz kan ağlıyor. İsterseniz en yakın ilçemize Kulu'ya, Cihanbeyli'ye beraber gidelim; hatta Sayın Bakanın vakti varsa Konya Ovası'nı beraber dolaşalım; kuraklığın ekinleri nasıl etkilediğini, çiftçimizin karşı karşıya kaldığı içler acısı durumu yerinde görelim. Bırakın kuraklık riskinde azalmayı, yaşanan kuraklık ve don nedeniyle Konya'nın birçok ilçesinde afet bölgesi ilan edilmesi gereken bir vaziyet ile karşı karşıyayız. Buğdayda, arpada, meyvelerde yüzde 50'yi aşan, hatta yüzde 80'lere varan hasarın olduğu ilçelerimiz var.
Yine, Sayın Bakanın yaptığı açıklamaya göre, dondan zarar gören 60 ilde Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlar bir yıl ertelenecek fakat o da belli ki faiziyle ertelenecek. "Don nedeniyle oluşan zararlar sigortadan karşılanacak." diyor ama büyük çoğunluğu çeşitli nedenlerle sigorta yaptırmamış çiftçimiz ise zararıyla baş başa kalacak. Ayrıca "Meyvelerde ve çiçeklenme sürecinde yüzde 67'ye kadar Bakanlık tarafından sigorta poliçeleri destekleniyor." diyor. Ancak, yaşanan don afeti özellikle Ereğli ilçemizde olmak üzere Konya'da meyve bahçelerini çiçek açmadan, tam çiçek açma aşamasında vurmuştur.
Bakın, Ereğli ilçemize bağlı Gaybi'de, Belceağaç'ta, Yıldızlı'da başta beyaz kiraz olmak üzere meyve bahçeleri don nedeniyle perişan olmuş ama "Bu zararı karşılamam." diyorlar. Peki, üretici ne yapacak, sigorta kapsamına neden alınmıyor? Sayın Bakan, sayın Hükûmet biraz insafa gelmeli, biraz çiftçinin hâlini düşünmelidir; çiftçinin, üreticinin sorunlarına duyarsız kalmamalıdır. Çiftçimiz için kapsamlı bir destek paketi acilen uygulamaya konulmalıdır. Kuraklık ve don felaketi nedeniyle tarımsal ürünlerde meydana gelen hasarlar belirlenmeli, çok büyük hasarlarla karşı karşıya kalan ilçelerimiz afet bölgesi ilan edilmeli ve çiftçinin zararı bir an önce tazmin edilmelidir. Çiftçinin tarım kredi kooperatifleri ve bankalara olan kredi borçları ve tarımsal sulamada kullanılan elektrik borçları faizsiz ertelenmelidir.
Ülkemizde tarım sigortaları fazla gelişmemiştir. Bu nedenle çiftçimizin tabii afetler nedeniyle gördüğü, yaşadığı mağduriyeti giderecek önlemler alınmalıdır.
Teşekkür ediyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)