GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HES, TERMİK SANTRALLER VE YAPIMI DEVAM EDEN BARAJLARA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:86
Tarih:07.05.2014

SELMA IRMAK (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün gündem dışı olarak termik santral, HES ve barajlarla ilgili konuşma hakkı istedim çünkü 1 Mayıs günü Beytüşşebap-Şırnak kara yolunda yine baraj yapımı için yapılan yolda bir trafik kazası yaşandı ve biri 8, biri 18 yaşında olmak üzere 2 çocuk hayatını kaybetti. O nedenle, defalarca vurgusu yapılan HES'lere ilişkin bir kez daha konuşma gereği hissettik.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; doğada büyük tahribatlarla birlikte doğal döngünün kıyımına neden olan termik santral yapımları ve HES'lerin yapımı tüm ortaya konan mücadelelere karşın antidemokratik bir mantıkla devam ettirilmektedir. Yapılan veya yapımı istenen bu barajlar, termik santraller köylüyü ve doğalında köylünün geçim kaynağı olan tarım, hayvancılık gibi geçim kapısını tamamen tahribata uğratarak halkımıza çok ağır faturalar çıkarmaktadır. Ayrıca, küresel ısınmanın da büyük etkeni olan termik santraller ve HES, inşaat barajlarının insanı ve doğayı tahrip eden etkilerindendir. Toplumsal yapı ve ekosistem üzerinde tahrip edici etkisi olan nükleer enerji, termik enerji ve HES projeleri ve benzeri uygulamalar yerine yenilenebilir alternatif enerji kaynağı arayışına gidilmelidir. Doğa ve çevre dostu güneş enerjisi, rüzgâr ve jeotermal enerji türleriyle ilgili somut çalışmalar veya projeler hayata geçirilmeli ve kullanımlarını teşvik edecek politikalar geliştirilmelidir.

Değerli milletvekilleri, barajlar, kimyasal silahlar, karakollar ve kalekol yapımı, yakılan ormanlar; tüm bunlar insan doğasının ve doğal döngünün yok olmasına sebep olan etkenlerdir.

Son yıllarda AKP Hükûmeti tarafından uygulanan enerji ve su politikalarında ekolojik dengeyi hiçe sayan, insanlığın ortak mirası niteliğindeki tarihî ve kültür mirası pek çok değeri tahrip eden, yereldeki halkın gelecek nesillere yönelik sağlıklı yaşam üzerinde ciddi kaygılar yaşamasına sebep olan uygulamalarına tanıklık etmekteyiz.

AKP Hükûmeti Türkiye ve Kürdistan coğrafyasını katletmeye devam ediyor. Kürdistan'daki baraj yapımlarına çözüm sürecinde hız verilirken Hükûmet bunu bir savaş planı çerçevesinde yaptığını da gizlemiyor. Kürtlere yönelik inkâr ve imha siyasetinin bir parçası olarak doğa katliamı sürüyor. Türkiye dünyada en çok baraj inşa eden ülkeler arasında yer alıyor. Baraj sayısı AKP Hükûmeti döneminde 6'ya katlanarak 500'ü geçmiştir. Bunun yanı sıra, yapılması planlanan 2 binin üzerinde HES projesi bulunmaktadır. Binlerce yıllık tarihî miras sular altında kalmıştır. Hasankeyf ve Allianoi antik kentlerinin sular altında kalması, Munzur ve Peri Suyu Vadisi doğal dokusunun talanı, Karadeniz doğasını tahrip eden HES barajları bu politikaların ortaya koyduğu çevre ve doğa talanının yarattığı sadece birkaç örnek olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hakkâri ve Şırnak illerinde sınır güvenliği gerekçesiyle yapılan güvenlik barajları ise insanı ve doğayı hiçe sayan politikalarla ilgili kaygıları her geçen gün artırmaktadır. Halfeti, Samsat ve Zeugma'da olduğu gibi, bu yıl Ilısu Barajı'nın da tamamlanmasıyla Heskif'te binlerce yıllık tarih sulara gömülecektir. Yine, Amed'in akciğerleri Hevsel Bahçeleri, HES'ler ve ağaç kıyımıyla yok olmayla karşı karşıyadır.

Değerli milletvekilleri, doğası tahrip edilen diğer bir yer ise Dersim'dir. Dersim'de 2009 yılında Devlet Planlama Teşkilatının hidroelektrik potansiyeli olan tüm akarsuların üzerinde HES yapımı kararı ile Munzur Vadisi üzerinde 4 baraj ve 6 HES yapılması planlanıyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tüm dünya alternatif enerji kaynakları arayışına girip HES projelerinden vazgeçerken, özellikle de Şırnak bölgesi HES projelerinin mekânı hâline gelmiştir. İnşaatı devam eden barajlar da tamamlandığında, Siirt'te 19 hidroelektrik santrali olacaktır. Bu barajların tümünün Şırnak ve Hakkâri'de planlanmış olması ve 2013 yılında demokratik çözüm sürecinin başlamasıyla barajların yapımına hız verilmesi dikkat çekicidir.

Güvenlik barajları olarak adlandırılan bu yapıların bizim için kalekol yapımlarından hiç farkı yoktur. Barış barajlarla inşa edilemez, barış süreci ancak suların özgür akmasıyla ilerleyebilir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELMA IRMAK (Devamla) - HDP olarak önerimiz, ekolojik yıkımı yavaşlatmak adına öncelikle yenilenebilir enerji kaynaklarına yoğunlaşan politikalara öncelik verilmesidir. Nihayetinde de enerjiye bağımlı, tüketen bir toplumun devamlılığını esas almaktansa tüketimi azalmış, kendine yetecek kadar enerji üreten bir toplum hedeflenmelidir.

Çocuklarımıza yaşanılır bir dünya bırakmak insanlık borcumuzdur. (HDP sıralarından alkışlar)