| Konu: | NİĞDE MİLLETVEKİLİ DOĞAN ŞAFAK'IN, (2/1225) ESAS NUMARALI SİYASİ PARTİLER KANUNU İLE MİLLETVEKİLİ SEÇİMİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ'NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 13.05.2014 |
LEVENT GÖK (Ankara ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sunmuş olduğumuz önerge çok açık ve nettir. Partilerde lider sultası oluşmasın, halkın ve parti örgütlerinin seçtiği milletvekilleri Mecliste görev yapsın. Çok açık, basit ve net bir öneri. Avrupa'nın pek çok ülkesinde uygulandığı gibi Türkiye'de demokrasi standartları yükselsin ve özellikle milletvekilleri kendilerini listeye koyan ve seçildiği zaman da "Seni ben seçtirdim." deyip karşısında duran liderlerine karşı özgürlüğünü korusun diye getirilmiş bir önerge.
Değerli arkadaşlarım, burada izliyoruz: Profesörlerimiz var, bilim adamlarımız var, toplumun pek çok kesiminden insanlar var, en önemli konularda dahi kimsenin ayrıntılı bir tartışmaya girmeden, liderin peşinde sürüklenip onun gösterdiği yolda oy kullandığı bir Mecliste yaşıyoruz. Hiçbir şeyi tartışmıyoruz; kişilikler bir tarafta, karakterler bir tarafta, yetişme koşulları bir tarafta ve bir lider Meclisi belirliyor milletvekilleriyle, Türkiye'yi şekillendiriyor ve sonra biz buna demokrasi diyoruz. Önerimiz açık ve net, bundan kimsenin korkmasına gerek yok. Kendine güvenen varsa hodri meydan! Ne diyoruz? Siyasi Partiler Yasası'nı değiştirelim, ön seçim olsun, bütün üyelerin katıldığı ön seçimle milletvekilleri belirlensin. Bundan sonra bir de tercih sistemini getiriyoruz, diyoruz ki: Ayrıca, bu da yetmez, halk da oy vermeye gittiği zaman örgütün belirlediği milletvekilleri listesinde tercihini yapsın, kimi istiyorsa onu seçsin. Değerli arkadaşlarım, bu hem parti örgütüne bir saygıdır hem de yurttaşlara bir saygıdır.
Bu, haklı bir önergedir değerli arkadaşlarım, gelin, bunu yapalım. Biz tercih sistemini hatırlarsınız, 1973 yılında yaptık, 1991 yılında da yaptık. Listeye konulmuş olan milletvekilleri gerek ön seçimle belirlensin gerek lider belirlesin; halka sunulduğu zaman listeler değişti, bunun yaşandığı seçimlerin örnekleri 1973 ve 1991 seçimleridir. Arkalarda olan kişiler tercihli oyla önlere gelip seçilebildiler, halktan aldıkları oyla.
Şimdi, siyasi partilerin araştırmasına göre, halkımızın yüzde 61'i siyasal partilerde bir lider sultası olduğunu düşünüyor ve siyasi partilerin diktatörce yöneltildiğini düşünüyor. Seçmenlerin yüzde 81'i de milletvekillerini halkın değil, parti liderlerinin seçmesi sorununun Türkiye'nin en önemli sorunu olduğunu düşünüyor ve bunun çok ciddi sıkıntıya yol açtığını düşünüyor. Yine de Türkiye'deki seçmenlerin yüzde 70'i milletvekilli adaylarının belirlenmesinde inisiyatifin tabandan olmasından yana.
Şimdi, tabandan başlayıp da seçilmeyince, liderin iki dudağı arasında milletvekilleri belirlenince ortaya öyle kişilik erozyonları çıkıyor ki hayret ediyorsunuz. Seçilen milletvekilleri karakterini ve kişiliğini lidere göre oluşturuyor, aslında aklında başka şey düşünüyor ama lider bir konuda böyle söylüyorsa o da öyle düşünmeye kendisini zorluyor ve çok uç örnekler çıkıyor. Örneğin, bir iktidar partisinin genel başkan yardımcısı "Başbakan, Türkiye'nin ilelebet ve ebedî başkanıdır." diyor. Var mı böyle bir şey? Yine bir milletvekili, iktidar partisi milletvekili "Sayın Başbakanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir." diyor. Halk seçse bunu söyler mi? Bir dahaki seçim için yatırım yapıyor. Yine, istifa etmiş bir bakan "Rize, İstanbul ve Siirt de mübarek illerdir çünkü bu üç şehir Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük liderinin doğmasına vesile olmuştur." diyerek saç baş yolduracak cümleler kuruyor. Bir başkası çıkıyor, bir belediye başkanı "Başbakanımızın çıkacağı televizyon yere konmaz, kaldır onu, sehpanın üstüne çıkartın." diyor. Yine bir milletvekili, il başkanı "Biz Başbakanımızın âşığıyız, Başbakanımız bizim için âdeta ikinci peygamber gibidir." diyor. Yine bir milletvekili kalkıyor "Allah'ın bütün üstün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var." diyor.
Bu sözleri kim söyletiyor? Bu sözleri lider sultası söyletiyor değerli arkadaşlarım. Eğer bir dahaki seçimde listeyi liderin yapmayacağını bilen bir milletvekili, aklı başında bir milletvekili olsa bunları söylemez, kimseye de kendini güldürmez diyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)