| Konu: | DANIŞMA KURULUNUN, GENEL KURULUN 20 MAYIS 2014 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SÖZLÜ SORULARIN GÖRÜŞÜLMEMESİNE; MANİSA'NIN SOMA İLÇESİNDE MEYDANA GELEN MADEN KAZASININ SEBEPLERİNİN ARAŞTIRILARAK SORUMLULARININ TESPİT EDİLMESİ VE İŞ KAZALARININ ÖNÜNE GEÇİLEREK İŞ GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ EĞİTİMLERİN VERİLMESİ VE CAN KAYIPLARI SEBEBİYLE AİLELERİN MAĞDURİYETLERİNİN GİDERİLMESİ AMACIYLA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİNİN, GENEL KURULUN 20 MAYIS 2014 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE OKUNMASINA VE ÖNERGELERİN BİRLEŞTİRİLEREK GÖRÜŞMELERİN AYNI GÜNKÜ BİRLEŞİMDE YAPILMASINA VE BU BİRLEŞİMDE GÖRÜŞMELERİN TAMAMLANMASINA KADAR ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRMESİNE; 21 MAYIS 2014 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SAYIŞTAYDA BOŞ BULUNAN 5 ÜYELİK İÇİN YAPILACAK SEÇİMİN TAMAMLANMASINA KADAR ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRMESİNE; 427 VE 454 SIRA SAYILI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU RAPORLARININ, GÜNDEMİN "ÖZEL GÜNDEMDE YER ALACAK İŞLER" KISMINDA YER ALMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN GENEL KURULUN 22 MAYIS 2014 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE YAPILMA |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 20.05.2014 |
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında tartıştığımız konulardan birisi bu. İç Tüzük'te siyasi parti gruplarının birlikte attığı imzalarda lehte, aleyhte konuşulmaması gerekir. Çünkü 4 siyasi parti var burada, 5 olsa 5 siyasi partinin imzası olacak. Birlikte yaptığımız, birlikte karar verdiğimiz bir Danışma Kurulunun, ittifakla yaptığımız Danışma Kurulunun lehinde konuşmak, aleyhinde konuşmak... Lehinde belki izah etmek için bu olabilir ama herhâlde mümkün olmasa gerek.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Konuşma.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Belki üzerinde diye konuşmamız mümkün olabilir.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Milletvekili olarak itirazı olabilir. Niye yani? Grubun kararına uymak zorunda mı?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın değerli milletvekilleri, hiç arzu etmediğimiz, hiç tasvip etmediğimiz, Türk milletinin en önemli hassasiyetlerinden, hususiyetlerinden birisi acılardan fırsat çıkartmamaktır, yaşanan hadiseleri fırsata çevirmemektir, bunu ranta dönüştürmemektir. Özellikle bu milletin oylarını demokratik bir şekilde kullanarak o oylarını acılardan ranta çevirip başka bir partiyi hedef hâline getirip kendine yöneltme gayretleri içerisinde bulunmak milletimizin sandıkta hiç tasvip etmediği unsurlardan birisidir.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hükûmet dünyanın her tarafında istifa eder.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Altay burada biraz önceki konuşmasında dedi ki: "Araştırma komisyonu kuruyoruz, araştırma komisyonunun sonuçlarının ne olacağı meçhul." 2010 yılında Değerli Bursa Milletvekilimiz Sayın Altan Karapaşaoğlu'nun başkanlığında hakikaten mükemmel bir araştırma komisyonu kuruldu, teferruatlı bir şekilde de rapor hazırlandı. O raporun sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi o görüşleri değerlendirdi, muhalefetten, iktidardan, tüm siyasi partilerden oluşan heyet tavsiyelerde bulundu. Bu tavsiyeleri dikkate alan Hükûmet 6331 sayılı Kanun'u, İş Güvenliği Yasası'nı hayata geçirdi. Yasada eksikler olabilir, fazla olabilir ama o yasa, bugün iş güvenliği konusunda yapılmış cumhuriyet tarihi nezdindeki en önemli yasalardan birisidir. Bunu daha önceki iktidarda bulunanlar veya bu konuyla ilgilenenler herhâlde, muhakkak ki biliyorlardır.
Bakın, değerli milletvekilleri, kamuoyunda özellikle Soma faciasından sonra "29 Nisan tarihinde Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği önerge AK PARTİ Grubu tarafından reddedilmiştir." diye olumsuz bir propaganda yapılıyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ettiniz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - "İşte, bizim 29 Nisan tarihinde verdiğimiz önerge kabul edilmiş olsaydı..." diyor. Değerli milletvekilleri, o önerge sadece bir firmaya ilişkin verilmiş önergeydi. Manisa'da, Soma ilçesinde "Uyar" diye maden şirketi olan bir firmada... Hasan Bey okursanız daha net anlarsınız. Zaten Sayın Grup Başkan Vekilinin üst yazısında da "O madende yapılan, ortaya çıkan kazaların da sebeplerinin araştırılması." diyor, Soma'daki diğer maden işletmelerindeki değil.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Tamamen yalan söylüyorsun. Biraz utanma olur ya!
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, 13 Mayıs tarihinde maden kazasının meydana geldiği işletme kamuoyunda basında, medyada en iyi şekilde donatılmış bir işletme olarak ortaya konulmuştur, en iyi donatılmış bir işletme olarak ortaya konulmuştur.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sen okudun mu onu?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Okudun sen herhâlde.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Okudun mu Sayın Elitaş, okudun mu?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Haydar, sen bunların tarihini de bilmiyorsun.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Okudun mu?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - O önerge ne zaman verilmiş biliyor musun?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Okudun mu?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Önerge ne zaman verilmiş biliyor musun? Sen onu da bilmiyorsun, anca laf atmayı biliyorsun.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Biliyorum. Okudun mu?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Önerge ne zaman verilmiş, onu biliyor musun sen?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - 23 Ekim.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Burada burada. Benim önergemi de getireceğim biraz sonra. O zaman göreceğim samimiyetinizi.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, 13 Mayıs 2014 tarihinde kazanın meydana geldiği maden işletmesi en modern şekilde yapılan bir maden işletmesi olarak değerlendiriliyordu.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kaç tane maden var biliyor musun? Dünyadan haberin yok.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Hatta, üniversiteler o maden işletmesini öğrencilerine örnek olarak gösteriyorlardı.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Onu siz gösteriyorsunuz, siz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın değerli milletvekilleri...
(Manisa Milletvekili Hasan Ören hatip kürsüsüne önerge bıraktı)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Oku bakalım, oku.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Oku bakalım.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Oku bakalım hadi, oku.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bunu okudum ben.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Oku, millet duysun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Soma'daki maden işletmesi bunlara örnek olarak gösteriliyordu. Bunu anlasaydın...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Oku, millet duysun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Şimdi okuyacağım zaten, sen ne yazdığının farkında değilsin.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sen oku.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sana verilmiş, altına imza atmışsın. Ne yazdığının farkında değilsin sen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hadi oradan! Bak bakalım kimin imzası var?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bu önerge, bağıran çağıran arkadaşımızın önergesi ne zaman verilmiş biliyor musunuz?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - 23 Ekim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - 20/11/2012 tarihinde verilmiş. 20/11/2012 tarihinde yani iki buçuk yıl önce verilmiş bir önerge. Arkasından bir önerge daha vermişler. 23/10/2013 tarihinde önerge vermişler. Ne zaman gündeme gelmiş bu? 29 Nisan 2014 tarihinde. Hâlbuki o gün biz siyasi parti gruplarıyla anlaşmışız. Sayın Tarım ve Hayvancılık Bakanı tüm siyasi parti gruplarına gitmiş "Biz toprakta, tarımda toplulaştırma kanununu görüşeceğiz. Rica ediyorum, bu konuyla ilgili görüşleriniz, önerileriniz varsa bunu birlikte çıkaralım. Önemli bir yasa." demiş ve tüm siyasi parti grupları bu çerçevede olumlu kanaatlerini bildirmişler. Biz pazartesi günü bu konuyu gündeme getirmişiz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin salı günü ve o hafta, 29 Nisanla başlayan hafta ne konuşacağı bellidir. O gün bu verilen önerge sadece -milletvekili arkadaşım burada- yerel bir siyaset yapmak amacıyla yapılmış, verilmiş önergeden başka bir şey değildir. Açıkçası 20/11/2012 tarihinde verilmiş bir önergeyi ta o günden bugüne kadar üstüne yatarak, hiç itiraz etmeden, tamamen üstü örtülerek burada getirip 29 Nisan tarihinde tesadüfen ortaya koymaları ve başka bir maksatla Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemini değiştirme önergeleri olarak ortaya çıkarmaları açıkçası acıyı fırsata dönüştürmekten başka bir şey değildir.
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Yapma ya...
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Tahmin ediyorum, yanlış hatırlamıyorsam, diğer siyasi parti gruplarının o gün Danışma Kurulu önerileri de yoktu. Sadece Cumhuriyet Halk Partisi "Ben milletvekili arkadaşlarımı bu konuda konuşturmak istiyorum." dediğinden dolayı bir hafta pazartesi günü...
Bakın değerli arkadaşlar, 28 Nisan Pazartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemi tüm siyasi parti gruplarıyla iktidar partisi grup başkan vekilleri arasında paylaşılır. Ve pazartesi günü Sayın Bakan, Tarım Bakanımız Sayın Mehdi Eker tüm siyasi parti gruplarını gezdi, onlara "Biz, bu hafta itibarıyla yarın mümkünse tarımdaki toplulaştırma kanununu, miras hukukunu değiştiren kanunu görüşelim." dedi ve Siyasi parti gruplarımızın kabulüyle bu iş gerçekleşmiş oldu.
Değerli milletvekilleri, bugün görüşeceğimiz araştırma komisyonu önergeleri, 6331 sayılı Yasa'yla ortaya çıkardığımız, iyi olduğunu düşündüğümüz ama eksiklerinin var olduğu bugün de ortaya çıkan, Soma'da hepimizi derinden bir yeise sürükleyen, hepimizi büyük bir acıya gark eden bu hüzünlü olayda, 301 insanımızın şehit olması sonucunu ortaya çıkaran kazada, varsa bir eksik, onunla ilgili yasal düzenlemeler nedir, bu konuda hukuki altyapısını oluşturabilmek için araştırma komisyonunu kurmak maksatlıdır.
Bakın, bu önergenin altında ne diyor? Hasan Bey getirdi, "Soma'daki tüm maden ocaklarında meydana gelen iş kazalarının..." Madende 13 Mayıs tarihine, o güne kadar kaza gelmemiş ki 2011 yılından bu tarafa.
MUHARREM IŞIK (Erzincan) - Kim diyor "Gelmemiş." diye?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - 2011 yılından bu tarafa 13 Mayıs tarihindeki şey de gelmemiş...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Devamını okusana, orada var mı yok mu? Devamını oku devamını.
HASAN ÖREN (Manisa) - Altını oku.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - "Bu tür olayların bir daha yaşanmaması..."
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Uyar Madencilikte kaza gelmiş. Nitekim burada diyor ki: "Soma Darkale bölgesinde meydana gelen, Darkale köyünde faaliyet gösteren özel şirkete ait bir kömür madeninde 2005, 2007, 2008, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında teftişler yapıldığı ve şirkete kapatma cezası..." Burada nokta olarak...
HASAN ÖREN (Manisa) - Teftişten bahsediliyor orada.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Hayır, bu şeyi söylüyor, önergenizi okuyorum. Sizin önergeyi okuyorum. Yani Hasan Bey, getirdiğiniz önergenin farkında değil misiniz? Ben onu okuyorum.
HASAN ÖREN (Manisa) - İşte var orada, Uyar Madencilikle ilgili değil ki...
RECEP ÖZEL (Isparta) - En son tek bir kelime varmış.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ben sizin bu önergenizi okuyorum.
Yani değerli milletvekillerim, bizim burada eğer hukuki bir eksiklik varsa bu hukuki eksikliği gidermek için gayret göstermemiz gerekir.
Öte yandan, Sayın Engin Altay Sayın Başbakana "Başbakan" dese ne olur "Başbakan" demese ne olur ama saygı ve edep...
ENGİN ALTAY (Sinop) - Ya, ayıp, bir özür dilesin, özür ya!
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ben Sayın Kılıçdaroğlu'na Cumhuriyet Halk Partisinin seçmenlerinden oy aldığı için, o seçmenlere saygımdan dolayı "Sayın Kılıçdaroğlu" diyorum ama siz deseniz de demeseniz de Sayın Başbakanın Başbakanlığına herhangi bir şey gelmez. Ha, bunu da biliyorsunuz.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Yani, Başbakan isterse döver isterse sever değil mi! Ayıp ya!
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - "Genel müdür" diyorsunuz, Sayın Başbakan "genel müdür" diyor.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - İki: Orada "tokatladı" diye iddia edilen, ifade edilen kişi televizyonlara kalktı çıktı dedi ki: "Bunu bazı medya organları benim uyarmama rağmen, 'Sayın Başbakan benim üzerime saldırdı, bana yumruk attı.' diye ifade etmelerini düzeltmeyi arzu etmeme rağmen maalesef bunu düzeltmediler." Ve o kişi televizyonlarda demeçlerini verdi, yazılı olarak, sözlü olarak da bunun demeçlerini verdi.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bu mu, adalet bu mu?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Onu görmüyorsunuz ama birisi kalkıyor diyor ki: "Başbakan böyle kalkmıştır tokat atmıştır, yumruk atmıştır." Olmayan şeyler üzerinden siyaset yapmaya çalışıyorsunuz.
ALİ ÖZ (Mersin) - Adamın kafası Başbakanın eline çarpmış, tüh!
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Olmayan şeylerden yapılan siyaset AK PARTİ'nin gücünde herhangi bir eksiklik ortaya çıkarmaz, AK PARTİ'nin gücüne güç katar.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)