| Konu: | DANIŞMA KURULUNUN, GENEL KURULUN 20 MAYIS 2014 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SÖZLÜ SORULARIN GÖRÜŞÜLMEMESİNE; MANİSA'NIN SOMA İLÇESİNDE MEYDANA GELEN MADEN KAZASININ SEBEPLERİNİN ARAŞTIRILARAK SORUMLULARININ TESPİT EDİLMESİ VE İŞ KAZALARININ ÖNÜNE GEÇİLEREK İŞ GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ EĞİTİMLERİN VERİLMESİ VE CAN KAYIPLARI SEBEBİYLE AİLELERİN MAĞDURİYETLERİNİN GİDERİLMESİ AMACIYLA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİNİN, GENEL KURULUN 20 MAYIS 2014 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE OKUNMASINA VE ÖNERGELERİN BİRLEŞTİRİLEREK GÖRÜŞMELERİN AYNI GÜNKÜ BİRLEŞİMDE YAPILMASINA VE BU BİRLEŞİMDE GÖRÜŞMELERİN TAMAMLANMASINA KADAR ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRMESİNE; 21 MAYIS 2014 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SAYIŞTAYDA BOŞ BULUNAN 5 ÜYELİK İÇİN YAPILACAK SEÇİMİN TAMAMLANMASINA KADAR ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRMESİNE; 427 VE 454 SIRA SAYILI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU RAPORLARININ, GÜNDEMİN "ÖZEL GÜNDEMDE YER ALACAK İŞLER" KISMINDA YER ALMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN GENEL KURULUN 22 MAYIS 2014 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE YAPILMA |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 20.05.2014 |
OKTAY VURAL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Manisa milletvekillerimiz Sayın Sümer Oral ve Sayın Erkan Akçay tarafından hazırlanıp Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına verdiğimiz araştırma önergesinin gündeme alınması münasebetiyle Danışma Kurulu önerisinin lehinde söz aldım. Hepinize saygılarımı arz ediyorum.
Evet, 13 Mayıs Salı günü, bir hafta öne bugün Türkiye olarak Soma'da yüzyılın en büyük maden faciasıyla sarsıldık. Bu faciada 301 madencimiz şehit oldu. Hep birlikte tarifi mümkün olmayan bir acı yaşadık. Hepimizin başı sağ olsun. Cenab-ı Hak madende can veren kardeşlerimize rahmet, yaralılara acil şifalar, kalanlara da sabrıcemil versin.
Evet, bu acıyı bir daha yaşamayalım ama bu acılardan ders alalım, ders çıkaralım ve burada büyük bir felaket olarak tarihe geçen Soma, aslında insanlık dersi veren büyük hikâyeleriyle de, vatandaşından korkan iktidarın davranışlarıyla da hiçbir zaman unutulmayacak, hafızalardan silinmeyecektir.
Aslında bu kaza, bir bakıma gerçeklerle yüzleşilmesini sağlamıştır. Evet, bütün bunlar, hepsi, aslında bir bakıma yapılmayanların sonucu olduğu kadar bu sonuçtan da gerekli ibretlerin çıkarılması gereken bir kazadır.
Bizler Soma'da "Benden sonra da gelenler olabilir. Çizmelerimi çıkarayım, sedye kirlenmesin." diyerek insanlık dersi veren madenci ile acılı Somalı vatandaşlara tekmeler savuran vicdanları kirli müşavir müsveddesi bodyguard kılıklı adamların rezaletlerine de şahitlik ettik.
Bizler Soma'da "Beni bırakın, Mahmut'u kurtarın. Onun eşi hamile." diyen madenciyle "Ne kaçıyorsun ulan!" diyen, masum vatandaşların üzerine yürüyen, boğazına sarılan, tokatlayan Başbakanı da ibretle izledik.
Bizler, bir yanda Soma'da alın terini, ekmek parasının ölüm pahasına nasıl evlere götürüldüğünü, "Bir daha madene inecek misiniz?" sorusuna karşı "Kredi kartı borcum var. Madene mecbur inmek zorundayım." diyen madencilerle, öbür yanda evlerin yatak odalarına, ayakkabı kutularına milyon dolarları istifleyen bakan mahdumlarının ibretlik resimlerini de gördük.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Bağlantı kurdun ya, helal olsun sana.
OKTAY VURAL (Devamla) - Toprak doyurmadığı için çiftçilikten vazgeçip maden işçisi olmak zorunda kalan ve toprağa gömülen işçiden acaba kim ders alacak?
Öğretmenlik eğitimini almış ama ataması yapılmadığı için yine rızkını madende arayıp orada hayatını kaybeden atanamayan öğretmenin acaba verdiği dersten kim ders alacak?
Bizler, daha önce Soma'daki işletmenin dünyaya örnek işletmeler olduğunu söyleyenlerin, bu işletmeye övgü düzenlerin facia sonrasında aynı işletmeyi nasıl bir tek günah keçisi hâline getirdiğini de gördük.
"8 kez denetlendi." diyerek örnek gösterilen işletmede, kazadan belli bir süre sonra, müfettişin tespit ettiği eksikliklerden bahsedenler acaba kimden ne ders alabilir?
Bu ölümler için "Kömür ocaklarında bu olanlar bu işin fıtratında var, bu her yerde böyle olur, olağan şeyler." diyenleri de gördük.
Değerli arkadaşlar, aynı anlayış, daha önce, Van depremi sırasında yaşanan Bayram Otelle ilgili tedbirsizlikleri "takdiriilahi" diye nitelendirmişti. Bu çarpık anlayış sonucunda Soma'da yaşananlar takdirisiyasidir; bunda fıtrat değil, bir garibeyihilkat söz konusudur.
Dün reddettikleri önergeyi kaza sonrası, bugün "Görüşelim." diye gündeme almak isteyenler acaba nasıl bir ders almıştır?
Soma'da ilk günlerde, madende kaç kişinin olduğu, kaç kişinin öldüğü ya da yaralandığı konusunda birçok çelişkili açıklamalar yaşandı. Bu çelişkili açıklamalar sırasında, gerçekten, orada yaşayanların, Soma halkının çileden çıktığı ve bir öfke patlaması gerçekleştiği gayet açık ve net.
İlk açıklanan ölü sayısı 3, ondan sonra 17 gibi telaffuz edilirken "Soma kazasında resmî rakamlar dışında birtakım kazmaların verdiği ürkütücü rakamlara inanmayın." diyenler bugün 301 şehidimizi gördüğü zaman acaba ne düşünüyordur?
Soma faciasının yaklaşan ayak sesine dikkat çeken, Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen önergeye Milliyetçi Hareket Partisi olarak "evet" derken, "Laf olsun torba dolsun diye önerge veriyorlar, araştırma önergelerinin hedefi Meclisi tıkamak." diye açıklama yapanlar, ilk günlerde bu şirketi övenler, şirket sahibine ilk günden sahip çıkan yöneticiler acaba bu gerilimin tetiklenmesine sebep olmamışlar mıdır?
Vatandaş iktidardan, Erdoğan'dan, ölümleri, ihmalleri meşrulaştıran 1860'ların İngilteresi'yle karşılaştırmaları değil, 600'lerde "Dicle'nin kıyısında bir kuzu kaybolsa hesabı benden sorulur." diyen Hazreti Ömer gibi davranmasını beklerdi.
Vatandaş Başbakandan Şeyh Edebali'nin Osman Bey'e söylediği "Bundan sonra öfke bize, uysallık sana; güceniklik bize, gönül almak sana; suçlamak bize, katlanmak sana; âcizlik bize, hoş görmek sana; haksızlık bize, bağışlamak sana yakışır." öğüdünün neşet etmesini beklerdi ama görüyoruz ki maalesef bugün "Öfke bana, uysallık millete; güceniklik bana, gönül almak millete; suçlamak bana, katlanmak millete; âcizlik bana, hoş görmek millete; haksızlık bana, bağışlamak millete." diyenlerin yönettiği bir Türkiye'yi yaşıyoruz.
Evet, gerçekten devletin şefkati, devletin yaraları sarması konusunda bu konuda yapılan yardımlar ve bundan sonra atılacak adımlar elbette bizim bu acıları paylaşarak azaltmamızı gerektiriyor, azaltacaktır ama değerli arkadaşlarım, o atılan tekmeleri, o tokatları, hele hele, polisin yakaladığı bir kişiye bir sivil adamın gelip tekme atmasını nasıl içimize sindirebiliriz? Bunun hesabını da sormamız gerekmiyor mu acaba?
Bütün bunlarla ilgili, bizler Soma'da "Devlet bütün kurumlarıyla Soma'dadır, seferber olmuştur." diyorduk, dedik, her fırsatta söyledik, bu konuda koordinasyonu yapana teşekkürü eksik etmedik ama değerli kardeşlerim, biz bunları söylerken Başbakan çıkıp "Bunlar 99 depreminde bölgeye bile gidemediler." yalanını söylemesinden ve her türlü felaketi siyasi ranta çevirenlerden gerçekten hangi dersi aldığını acaba umabiliriz?
Şimdi acılarımızı paylaşma zamanı. Elbette bu acılarımız sarılırken de âdeta cinayete dönüşen bu felaketin bütün sorumluları -teknik, bürokratik, siyasi bütün sorumluları- bir an önce çıkartılmalı, gerekli müeyyideler uygulanmalıdır değerli arkadaşlarım.
Gerçekten bunlarla ilgili Milliyetçi Hareket Partisinin verdiği önerge çok kapsamlı bir önergedir. Değerli kardeşlerim, mesele sadece bu kazanın sebep ve sonuçlarını araştırmak değildir. Bu kazanın olduğu işletmenin işletme şartlarının, hangi şartlarda nereden bu işletmeyi devraldığının ve bu işletme yönetiminin olduğu kadar endüstriyel ilişkilerinin ve çalışma şartlarının, işçi-işveren ilişkilerinin, hepsinin bu araştırma önergesinde dikkate alınması gerekmektedir. Bu bakımdan kâr hırsıyla birlikte birtakım bürokratik engelleri hangi ilişkiler ağıyla gideriliyor, hangi labirentlerden geçiliyor? Dolayısıyla, bu işletmenin çalıştığı şartların bütün boyutuyla araştırılması, kazaya yol açan bu işletmenin bu yönüyle bakıldığı zaman bütün ilişki ağları...
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Karadon'daki şirketin sahibi kimdi?
OKTAY VURAL (Devamla) - ...ortaya çıkartılmalı ve bu ilişki ağları neticesinde de sorumluları varsa, bütün siyasi partilerin ortak önergesi olduğuna göre, Türk milleti adına hesabını kesmemiz gerekiyor. Burada siyasi gayeyle hareket etmenin anlamı yok, milletin hakkını, hukukunu koruyacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Bu bakımdan bu olayın bütün...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OKTAY VURAL (Devamla) - ...boyutlarıyla incelenmesi konusunda bu birleştirme önergesinin gündeme alınmasını doğru buluyoruz, olumlu oy vereceğimizi ifade ediyoruz.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Zonguldak Karadon'daki şirketin sahibi kimdi?
OKTAY VURAL (Devamla) - Hepinize saygılarımı arz ediyorum efendim. (MHP sıralarından alkışlar)