| Konu: | ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN KEŞFİ, EĞİTİMLERİYLE İLGİLİ SORUNLARIN TESPİTİ VE ÜLKEMİZİN GELİŞİMİNE KATKI SAĞLAYACAK ETKİN İSTİHDAMLARININ SAĞLANMASI AMACIYLA BİR MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU KURULMASINA İLİŞKİN ÖNERGELER VE MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU RAPORU |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 93 |
| Tarih: | 27.05.2014 |
ALİ HALAMAN (Adana) - Sayın Başkanım teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi ve şahsım adına hepinizi saygı, sevgiyle selamlarım.
Sayın milletvekilleri, ülkemizin daha müreffeh bir geleceğe sahip olması açısından gerekli olduğuna inandığımız üstün zekâlı ve yetenekli çocukların ileride önemli roller oynayacak yetişkinler hâline getirilmesi için ve ülkemizin gelişimine katkı sağlayacak olmaları nedeniyle bu üstün yetenekli çocuklarla ilgili geçmiş dönemde, yani biz 57'nci Hükûmet döneminde de bir Meclis araştırması önergesi vermiştik. Komisyonlar kuruldu, çalışmalar oldu fakat aradan zamanlar geçti, memleketimizin içinde bulunduğu durumlardan dolayı -Millî Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere- bu üstün yetenekli çocuklarla ilgili öne çıkan çok ciddi bir faaliyet olmadı. Bugün de, on senedir AKP iktidar olmasına rağmen, yani üstün yetenekli veya Millî Eğitim Bakanlığında ilim ve bilimi organize etme noktasında, yani üniversitelerden mezun olan çocukların öğretmen olarak atanmadığı, en az 300 bin öğretmenin ortada gezdiği bir dönemde üstün yetenekli çocukları fark ettirmek için geçmiş dönemde bir Meclis araştırması önergesi verdik. Bu önergemizden dolayı ben söz almış bulunmaktayım. Mecliste grubu bulunan diğer -AKP, Cumhuriyet Halk Partisi, BDP- milletvekilleri de bu mevzuyla ilgili bir önerge verdikleri için bu önergeleri Meclis birleştirerek bir komisyon kurdu. Bu Komisyonun Başkanı -iktidar olan partiden- İstanbul Milletvekilimiz Halide İncekara oldu. Halide Hanım Komisyonu üç ay çok ciddi çalıştırma noktasında, hem yurt içinde hem yurt dışında, ilim, irfan veya nanoteknoloji deniliyor son zamanlarda, bu alanlarda öne çıkan bütün isimleri, yani TÜBİTAK dâhil, fen liseleri dâhil, üniversiteler dâhil, yüksekokullar dâhil, daha çok üstün yetenekli çocukları eğitme noktasında, bilim ve sanat merkezleri -epeydir Türkiye'nin hemen hemen 60 ilinde var olan- üzerinden, üstün yetenekli çocukların zekâları nasıl fark edilir kanaatiyle uzun dönem düşüncelerini fiziki olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde aldı. Bunun ötesinde kurum, kuruluşları aşarak, bu kendi dallarında marka olmuş, öne çıkmış, kendini fark ettirmiş isimleri Meclise davet edip, onları komisyon üyelerine dinletme, dolayısıyla onların kendilerini ilgili dalda -sanatta, sporda, ilimde, icatta, mucitlikte- nelerin yapılması gerektiği noktasında komisyona hep anlattırdı.
Bununla yetinmeyip, Meclisin imkânlarını kullanarak zaman zaman İstanbul, zaman zaman Ankara'nın içerisinde öne çıkmış okulları, bilim, sanat merkezlerini, fen liselerini, Anadolu liselerini, bazen öne çıkan üniversiteleri, milletvekili, raportör arkadaşlarla bizatihi ziyaret ederek bunun nasıl yapılması gerektiğini anlattırdı, rapor ettirdi ve milletvekili olan arkadaşlarımız kendi düşünceleriyle katkıda bulunma imkânlarını da buldu.
Bununla yetinmeyip, yine Türkiye Büyük Millet Meclisinin imkânlarını kullanarak, yani maddi imkânlarını bu mevzuda seferber ederek, yurt dışı dediğimiz, yani Avrupa ülkesinde, dünya milletleri ailesi içerisinde, insanların ihtiyaçlarına cevap verme noktasında ileriye taşınan -yani teknolojide daha çok- üstün yetenekli olarak kabul edilen, Avrupa'da Almanya'yı, son günlerde, son elli yıllık tarihimiz içerisinde bilişim, iletişim, dolayısıyla otomotiv sanayisinde ileriye giden -heyetler hâlinde- Güney Kore'yi ziyaret ettirdi. Güney Kore'ye ekip olarak gittiğimizde -içinde ben de vardım- yani oradaki üniversiteleri, iki yıllık enstitüleri, dolayısıyla kâşif noktasında, mucit noktasında ileri giden ticari kuruluşları, kurumları, müesseseleri on gün, dinlenmeden, komisyon üyesi arkadaşlarımızı da çalıştırarak, gayet iyi bulduğum ve Türkiye ile mukayese yaparak bir farklılığı ortaya çıkartma noktasında bir rapor yani "fikir jimnastiği" dediğimiz, "think tank" dediğimiz amaçları yaptırarak bugüne gelmiş bulunmakta.
Dolayısıyla, ben, bugün, 427 sıra sayılı bu Rapor'un Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmesini, bu raporda tespit edilenleri Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde -belki ilgili bakanlık gibi gözükür- okulların, eğitimin, üstün yetenekli çocukların ortada kaldığı bir dönemi inşallah bu Meclis -bu çok kıymetli, çok uğraş verilen raporu- icraat ve yürütme noktasına getirmesini -yani bu Hükûmetten, bu Hükûmetin millî eğitimle ilgili ne kadar da dibe vurduğu anlaşılmasına rağmen, kendi yetiştirdiğini, hem sosyal hem sayısal üniversitelerden, atamadığını görmeme rağmen- yani, Türkiye'nin bu, araç veya "nanoteknoloji" dediklerinde geri kaldığımızı, biraz daha ileriye taşıma noktasında Hükûmetin politikasını bu rapor üzerinden icraya koymasını bekliyor, bu raporun hazırlanmasında emek verenlere teşekkür ediyor, hepinizi saygı, sevgiyle selamlıyorum.
Sağ olun. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)