GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İSTANBUL'UN FETHİ'NİN 561'İNCİ YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:96
Tarih:03.06.2014

D. ALİ TORLAK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul'un Fethi'nin 561'inci yıl dönümü sebebiyle Milliyetçi Hareket Partisi adına söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ortaya çıkardığı siyasal, sosyal ve kültürel sonuçları itibarıyla dünya tarihinin dönüm noktalarından biri olan İstanbul'un Fethi'nin 561'inci yıl dönümüne ulaşmış bulunuyoruz. Tarih sahnesinde birçok devleti etkileyen ve çağların belirlenmesine yön veren gelişmelerden birisi de İstanbul'un Türkler tarafından fethedilmesidir. Fetih, Sultan Alparslan ve Ertuğrul Gazi'yle yüzyıllar öncesinde başlayan atılımın ve büyüme ülküsünün zirveye yükseldiği, gelecek asırların önünün açıldığı çok önemli bir hamlenin adı olmuştur.

İstanbul'un Fethi sadece bir şehrin fethi olarak görülmemelidir. İstanbul'un Fethi, yeni bir uygarlığın, yeni bir çağın, yeni bir dünya ve insanlık anlayışının yükselişi olarak kavrandığı zaman gerçek anlamını bulacak bir hadisedir. İstanbul'un Fethi, Sultan Fatih'in insanlığın üzerine çökmüş kasvetli ve karanlık bulutları dağıttığı gündür. İstanbul'un Fethi, Türk devletini lider ülke yapmak üzere Yesi'den, Malazgirt'ten, Söğüt'ten itibaren gönüllerde saklı duran kutlu öykünün zirveye ulaştığı, nesilleri aşan, millî hedeflerin ve millî sabrın bir zaferi olarak ortaya çıktığı tarihî bir andır. İstanbul'un Fethi, tarihin akışını değiştirerek insanlığın gelişimine yeni ufuklar açmış büyük bir ülkünün, disiplinli ve sistemli bir çalışmanın, tartışılmaz bir inancın ürünü olarak İstanbul'u bir kültür, inanç ve medeniyet merkezi hâline getirmiştir. Sultan Fatih'in, genç yaşına rağmen ulaştığı bu başarıda, Anadolu'nun fethinden başlayarak İstanbul'un Fethi'ne ulaşan, bayraklaşan vatan sevgisini burçlarına diken Ulubatlı Hasanları, Akşemseddinleri, Molla Güranileri yetiştiren büyük Türk milletinin azim ve kararlılığını unutmamamız gerekir.

Fetihten sonra İstanbul, farklı etnik ve inanıştaki insanların huzur ve barış içinde bir arada yaşadıkları örnek alınacak bir uzlaşma kültürünün de beşiği olmuştur. Tarihin derinliklerinde anlam bulan tam bir adalet içinde ve bir arada yaşama ideali bugünlere de örnek olacak özelliklerdedir. Hâlâ, "Osmanlı barışı" olarak anılan bu üstün yönetim ve paylaşım ortamını sağlayan unsur, şüphesiz ki Türk milletinin kudreti, asaleti ve adalet anlayışı olmuştur.

Değerli milletvekilleri, milletlerin hafızaları tarihleridir. Tarihlerini unutan milletler, kimliklerini bir gün elbet kaybederler, aynı, günümüzde yapılmak istenen gibi. O nedenle, insanlık için yeni bir çağ açan büyük Türk milleti bugün ne durumdadır? Bugün milletimizin, vatan toprağımızın karşı karşıya kaldığı sorunlar nelerdir? Milletimiz, içinde bulunduğu çıkmazları nasıl aşabilir? Bunlar, fethin 561'inci yıl dönümünde cevabını aramamız gereken en önemli sorular olarak karşımızda durmaktadırlar.

Avrupa ve Balkan devletlerinin, Osmanlıyı Balkanlardan atma çabaları sonuçsuz kalırken, bugün Türk milleti Anadolu'da bölünme tehlikesi yaşamaktadır. Asırlardır, Türk'e, düşman tarafından yapılamayanların bugün siyasi irade eliyle yapılmakta olduğu utanç verici bir tabloyla karşı karşıyayız. Bugün geldiğimiz noktada ise tarihî güzelliğinden, anlamından, maalesef, çok uzaktır. Sürekli ve istikrarsız artan nüfusu, siyasi iradenin doğal ve tarihî zenginliğe yaptığı tahribat ve artan asayiş sorunu, İstanbul'u bir kültür başkenti olmaktan hızlıca uzaklaştırmaktadır.

Dileğimiz, İstanbul'un tüm sorunlarının bittiği, giderek silinmeye yüz tutan millî ve manevi değerleri ile doğal güzelliklerini yeniden kazanması, huzur, barış ve kalkınmanın sembolü olarak dünyaya yön veren bir merkez hâline gelmesidir.

Bu duygu ve düşüncelerle, başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere, fetihte yer alan ecdadımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor, yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Gündem dışı ikinci söz, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın siyasal ve toplumsal sorunları ile Cumhurbaşkanlığı seçimi hakkında söz isteyen Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat'a aittir.

Buyurun Sayın Özbolat. (CHP sıralarından alkışlar)