GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İSTANBUL MİLLETVEKİLİ SÜLEYMAN ÇELEBİ'NİN, (2/1938) ESAS NUMARALI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ'NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:96
Tarih:03.06.2014

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Mutlaka konuşmam lazım, sözün bittiği yerdeyiz.

Sayın Başkan, çok teşekkür ederim.

Saygıyla, sevgiyle hepinizi selamlıyorum.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'min doğrudan görüşülmesi için söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz, Soma sürecinden sonra, Soma'da yaşanan iş cinayetinden sonra bolca yasa teklifleri Hükûmetçe ortaya konuluyor. Bu yasa tekliflerinin önemli bir bölümünü, değerli arkadaşlarım, biz daha önce bu Meclisin önüne getirdik. Hatta, fark ettiyseniz torbayla çıktım buraya. O torbanın içinde taşeronlaşmanın tamamen kalkmasına ilişkin düzenleme vardı. O torba yasanın içerisinde 4/C statüsünde çalışan, intihar eden vatandaşların sorununun çözümü vardı. O yasa teklifinin içerisinde iş kazalarının önlenmesine ilişkin teklifimiz vardı. O teklifimizin içerisinde, yine, intihar eden, emeklilikte yaşa takılanların sorununun çözümünün düzenlemesi vardı. Yine, bu yasa teklifimizin içinde çocuk işçiliğinin önlenmesi vardı. Yine, bu yasa teklifimizin içinde, değerli arkadaşlarım, bu intibak yasasıyla ilgili, emeklilerin sorununun çözümü vardı.

Şimdi, yeniden palyatif tedbirlerle günü kurtarmak adına yasa teklifleri ortaya koymak yerine, buyurun, bu kanun teklifine bu Mecliste "evet" deyin. Yani taşeronlaşmayı da ortadan kaldıran bir düzenlemeyi yalnız madende, yalnız maden sektöründe ele alan bir düzenleme yerine tümüne çözüm üreten, palyatif çözüm değil, gerçekten iş kazalarını önleyecek düzenlemelere "evet" deyin değerli arkadaşlarım.

Bakın, değerli arkadaşlar, biz çoğunlukla, insanlar öldüğü zaman birkaç ağıt yakıyoruz, 10 kişi öldüyse farklı, 20 kişi öldüyse farklı, 30 kişi öldüyse farklı, 300 kişi ölünce farklı tepkiler ortaya koyuyoruz. Bu kürsüden söylüyorum, her 73 günde 301 tane insan yaşamını yitiriyor, her 73 günde, Türkiye'de "iş kazası" diye ifade edilen, aslında "iş cinayeti" diye tanımlayacağımız, bu ülkede 301 kişi ölüyor. Ama bunların bazıları inşaatta yoğunluklu olarak, bazıları başka sektörlerde. Bunlar öldüğü zaman, tek tek öldüğü zaman, hani, fark edilmiyor. Bunların önlenmesine ilişkin bu kanun teklifini verdik, bu teklife "evet" demenizi istiyorum.

Dolayısıyla, şimdi arkadaşlar, bu sektörde, maden sektöründe elbette iyileştirmeler yapılmasına biz "evet" diyoruz, onu ayrı bir kanun olarak görüşebiliriz ama çalışma yaşamını, çocuk işçiliğini ilgilendiren düzenleme, sendikal hak ve özgürlükler önündeki engelleri yapan düzenleme bu kanun teklifinde var. Bugün palyatif tedbirler yerine gelin hep beraber, bu kanun teklifimizde bir kez daha... Oylarınızla bugün bir sınav verecekseniz, sizin sınavınız -gerçekten samimiyse, gerçekten içtenlikliyse- bizim verdiğimiz kanun teklifine buradan "evet" demenizdir, bunu bekliyorum.

Bu duygularla, iş yaşamında ölen, Soma'da ölen arkadaşlarımın önünde saygıyla eğiliyorum, Gezi şehitlerinin önünde saygıyla eğiliyorum. Bugün Nazım Hikmet'in ölüm yıl dönümü, ünlü şairimizin önünde saygıyla eğiliyorum.

Yüce Meclisi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)