GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP GRUBUNUN, MARDİN MİLLETVEKİLİ GÜLSER YILDIRIM VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN, MARDİN İLİNİN DERİK VE KIZILTEPE İLÇELERİNDE DİCLE EDAŞ TARAFINDAN GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI ÇİFTÇİ KAYIT SİSTEMİ KAYDINDA TARIMSAL FAALİYETLERİNİ SULU OLARAK BİLDİREN BÖLGE ÇİFTÇİLERİNE KUYU ABONELİĞİ OLMAMASINA RAĞMEN KAÇAK/USULSÜZ ELEKTRİK KULLANIMI İLE İLGİLİ DÜZENLENEN ELEKTRİK BORÇLARININ TÜM BOYUTLARIYLA ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 28/5/2014 TARİHİNDE VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 4 HAZİRAN 2014 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:97
Tarih:04.06.2014

İBRAHİM BİNİCİ (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; grubumuzun vermiş olduğu araştırma önergesi üzerine partim adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bildiğiniz üzere, Tarım Kanunu AKP Hükûmeti tarafından 2006 yılının Nisan ayında çıkarılmış ve yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun tarımsal desteklerle ilgili 21'inci maddesinde "Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'inden az olamaz." hükmü yer almaktadır.

AKP bu yasayı çıkarmakla iyi etti, hoş etti de ancak, kendi çıkardığı Tarım Kanunu'nun bu hükmünü de hiçbir zaman uygulamadı, uygulatmadı. Kanunda apaçık yazılı olan "Verilecek destekler gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'inden az olamaz." hükmüne rağmen AKP hükûmetleri döneminde çiftçilere verilen destekler yüzde 0,5 ile yüzde 0,6 bandında kalmış ve yukarı çıkmamıştır. Yani verilmesi gereken desteklerin neredeyse yarısı ödenmemiş, çiftçilerimizin yasal hakları alenen gasbedilmiştir. Aslında bu durum AKP'nin konumlandığı siyasal, sosyal ve ekonomik sistemin bir sonucudur. Öyle ya, kılavuzu özel sektör, mabetleri sermaye olanların, alın teri dökerek nafakasının peşindeyken can veren işçiler, yatağa aç giren çiftçiler, siftahsız kepenk kapatan esnaflar, milyonlarca yoksul emekçiler neden umurlarında olsun ki?

Değerli milletvekilleri, biliyorum, şimdi AKP sözcülerinden birisi kürsüye gelecek, çiftçiye verilen destekleri bizlere bir anlatacak, bir anlatacak, belki de verdiklerini iddia ettikleri rakamlarla çiftçileri borçlu bile çıkaracaktır. Ama hiç zahmet etmeyin, çiftçilerimize verdiğiniz destekleri bizzat Tarım Bakanının ifadelerinden yapacağım alıntılarla ben sizlere aktarayım.

Bakınız değerli arkadaşlar, geçtiğimiz bütçe konuşmasında Sayın Bakan neler demiş: "Kırsal kalkınma desteklerine 291 milyon, tarım sigortaları desteklerine 263 milyon, sertifikalı tohum, fide ve benzeri desteklere 219 milyon, telafi edici ödemeler kapsamında ise 98 milyon TL ödenmiştir. 2012 yılında çiftçilerimize nakit olarak verdiğimiz tarımsal destek miktarı toplamda 7 milyar 600 milyon lira olmuştur. Biraz önce de arz ettiğim destekler, nakdî ve hibe olarak üreticilere ödenen desteklerdir. Ancak, bunun dışında tarım sektörüne yönelik önemli kaynaklar aktarılmaktadır." diyerek konuşmasına devam eden Sayın Bakan, aslında bu cümlede bile kendisini ele veriyor. Neyse, biz Bakanın konuşmasıyla devam edelim: "Örneğin, Toprak Mahsulleri Ofisinin ürün alımlarındaki ödemeleri 1,5 milyar, tarımsal kredilerin faiz sübvansiyonu 1 milyar 296 milyon, tarımsal ürün ihracat desteğine 391 milyon, balıkçı gemilerine mazot desteği 156 milyon -bu kısma lütfen dikkat edin- üretimde verimliliği artırmaya dönük destekler ve altyapı hizmetleri kapsamında yer alan arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri için 331 milyon ve tarımsal sulama yatırımlarına 3 milyar 700 milyon kaynak sağlanmıştır." diyor Sayın Bakan. Ve 2012 yılına dair verdiği bu rakamları toplayan Sayın Bakan 15 milyar liraya ulaştığını aktarıyor. Sonra da, bu rakamın gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 1,06'sı olduğunu söyleyerek yasaya atıfta bulunuyor.

Sayın Bakanın aklımızla alay edercesine yaptığı bu hesaptaki ayrıntılar, inanıyorum ki dikkatli gözlerden kaçmamıştır. Sayın Bakan tarımcı olması hasebiyle, herhâlde elmalar ile armutları toplamıştır. Bakan, çiftçinin Ofise sattığı malın bedelini, faiz indirimlerini, arazi toplulaştırma, kadastro hizmetlerini, DSİ'nin yaptığı altyapı yatırım harcamalarını da desteklerin içinde saymıştır. Ayrıca, büyük şirketlere çiftçinin üzerinden doğrudan transfer ettiği miktarları da bu toplama dâhil etmiştir. Örneğin, sigorta şirketlerine, tarımsal ürün ihraç eden şirketlere, sertifikalı tohum üreten şirketlere yapılan ödemeleri de çiftçilere verilmiş destek olarak sunmuştur. İşte tüm bu kalemleri genel toplamdan çıkardığınızda, iddia edilen destekleme miktarının 7 milyarın altına indiğini sizler de göreceksiniz. Ayrıca, çiftçilere kullandırılan dünyanın en pahalı mazotu ve gübresi üzerinden alınan vergiler hesaba katıldığında ise verilmiş gibi görünen desteklerin sıfırlandığını, hatta çiftçinin devletten alacaklı duruma geçtiğini de hesap edebilirsiniz.

Değerli milletvekilleri, yasaya rağmen eli titreye titreye çiftçilerimize verdiği destekleri nasıl olur da sermaye sahiplerine transfer ederim diye dertlenen AKP Hükûmeti, yeni icadını da uygulamaya koydu. Bildiğiniz üzere, Bakanlar Kurulu geçtiğimiz mart ayının 4'ünde bir karara imza attı. Mart ayının 9'unda Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren karar gereğince, 2014 yılında tarımsal sulamaya ilişkin elektrik borcu bulunan çiftçilere bu borçları ödeninceye kadar destekleme ödemesi yapılmayacak. Karara göre, elektrik dağıtım şirketleri kendi abone kayıtlarıyla Çiftçi Kayıt Sistemi'nin kayıtlarını eşleştirerek alacaklı olduğu tutarı bankaya iletecek, banka da bu tutarları bloke edecek ve ödemeyecektir. Yani, daha anlaşılır bir ifadeyle izah edecek olursak, AKP Hükûmeti elektrik dağıtım şirketlerine tahsilatçılık yapacaktır. Burada AKP'nin yetkililerine sormak istiyorum: Yok pahasına peşkeş çektiğiniz dağıtım şirketlerine başka hangi sözleri verdiniz? Mesela, gerekirse polis veya jandarma gücüyle tahsilat yapılacağına dair bu şirketlere söz verilmiş midir acaba? Ya da dağıtım şirketlerine "İstediğin saatte istediğin kadar kesinti yapabilirsin. Bu kesintilerle özellikle Kürtleri terbiye edebilirsin." denmiş midir acaba?

Bakınız değerli arkadaşlar, dağıtım şirketlerinin gönderdiği fahiş faturalar bir yana, su kuyusu bulunmayan veya elektrik aboneliği olmayanlara da binlerce liralık fatura gönderildiğine dair çok yoğun şikâyetler almaktayız. Deli Dumrul misali her karış toprağa fatura gönderen şirketler hızını alamamış ve Mardin'in Fesliğen köyündeki mezarlığa bile fatura kesilmiştir.

Ben buradan Hükûmeti ve sayın bakanlarını uyarmak istiyorum. Eğer bu politikalarda ısrarcı olmaya devam ederseniz, tarımdan koparacağınız insanlarla yeni Somalar yaratırsınız, sayıları bugün itibarıyla 1,5 milyona dayanmış olan mevsimlik tarım işçilerini çığ gibi büyütürsünüz, kule inşaatlarının tepelerinde, çöken iskelelerde daha çok kurban verirsiniz, sermaye ilahlarına kurban ettiğimiz 3 cana her gün yeni canlar eklersiniz. Başta iş kapılarında bekleyen işsizler ordusuna, sonra da sizden cesaret alanların kurdukları ölüm işletmelerine tabut yetiştiremezsiniz diyorum ve saygılarımı sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)