GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:99
Tarih:06.06.2014

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Biraz önce de ifade ettiğimiz gibi, bir yerde eksiklik varsa düzeltmeye çalışırsınız, düzeltmelere de elbette ki katkı sunarız, katkı sunmaya çalışırız en azından. Yapılmış her kanunun hiçbir eksiği olmaksızın, eksiksiz yapılabileceği yönünde bir kanaat içerisinde de olmadım, nihayetinde insanlar yapıyor. Eğer geçmişte bir yanlışlık varsa bugün onun düzeltilmesi gerekir. Önergemiz de biraz da buna dönüktür, umut ediyorum ki kabul edilir. Ancak, benim esas üzerinde durmaya çalıştığım konu bu değil.

Bakın, Türkiye'nin acil sorunlarına ihtiyaç olacak yasal düzenlemelerin bir an önce Meclis gündemine getirilmesi gereklidir diyoruz. Bu talebimizi her defasında yeniliyoruz. Evet, müzakere çerçeve yasası bu önceliklerden bir tanesidir, bir an önce bu Meclisin gündemine getirilmesi gereken bir yasadır. Önerimizi verdik, kanun teklifimizi verdik ve bunun gündeme alınmasını talep ediyoruz, arzu ediyoruz. Aynı şekilde, antidemokratik yasaların ayıklanmasını sağlayacak düzenlemelerin de bir an önce bu Meclisin gündemine gelmesi gerekir, bunu da ifade ediyoruz. Ancak, Hükûmet bunların tamamından uzak duruyor. Kendisine dönük, biraz da kendisini kurtarmaya dönük yasal düzenlemelerin içerisine giriyor, böyle bir çabanın içerisinde görünüyor; doğrusu bu da kamuoyunda bir karşılık bulmuyor. Kamuoyunda karşılık bulmadığı gibi Parlamentoda da bunun bir karşılığı yok artık. Kerhen, biraz da mecburiyetten bir el kaldırma-el indirme fasılları yaşanıyor Parlamentoda çünkü herkes biliyor ki Parlamentonun acil ihtiyaçları bunlar değil.

Bakın, biraz önceki konuşmamda da işaret ettim: Önümüzdeki dönem Türkiye bir kaosla karşı karşıyadır. Dikey erk paylaşımı sistemine göre örgütlenmiş bir devlet mekanizmamız var ve 10 Ağustostan itibaren bu dikey erk paylaşımı çifte hiyerarşiye dönüşüyor. Bu çifte hiyerarşi durumu Türkiye'nin önündeki en büyük kaostur. Bunun için acil bir anayasal düzenlemenin yapılması gereklidir, elzemdir diyoruz.

Doksan yıl boyunca Türkiye'ye uydurmaya çalışılan bu kılıf, bu elbise uymadı. Altı yüz yıllık devlet geleneğini bir tarafa koyup yirmi, otuz yılda yeni bir gelenek, yeni bir toplumsal sistem ve idari sistem uygulaması içerisinde olundu ve kabul etmek gerekir ki artık bu sistem bu şekilde yürümüyor. Oturup yeni baştan, Türkiye'ye uyacak, Türkiye toplumunun, Türkiye'de yaşayan halkların kabul edeceği bir sisteme evrilmek gerektiğini ifade ediyoruz; verdiğimiz yasa teklifleri de bu çerçevededir. Ademimerkeziyetçiliğe yani desantralizasyona geçişin elzem olduğu gerçekliğini her defasında burada ifade ediyoruz ancak hâlâ tek erk paylaşımına dayalı sistemde ısrar etmek, aslında sistemin çürümüşlüğüne de biraz daha katkı sunar.

Geride bıraktığımız altmış yıl içerisinde, bütün dünyada huzur içerisinde yaşayan ülkeler, toplumlar, erk paylaşımını tabana yayan toplumlardır. Daha açık ifade ediyoruz, modern özerklik yöntemlerinin, sisteminin uygulandığı toplumlar, geride bıraktığımız altmış yılda huzur içerisinde yaşadılar. 1921'den bu yana Finlandiya'da uygulanıyor modern özerklik uygulaması, daha birçok ülkede uygulanıyor. 20 ülkede, 60 bölgede bu sistem uygulanıyor ve bu bölgelerin, bu ülkelerin hiçbirinde bizim yaşadığımız gibi, Çin'de yaşandığı gibi, dünyanın başka yerinde yaşandığı gibi çatışmalar yok. O zaman aklın yolu birdir, eğer bu elbise bu topluma uymuyorsa artık ısrarla bu elbiseyi tekrar bu topluma giydirme alışkanlığından vazgeçip yeni bir sistem tartışmasını burada yapmamız gerekiyor.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)