GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:100
Tarih:10.06.2014

EMİN ÇINAR (Kastamonu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 592 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 33'üncü maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, milletlerin refah, huzur, barış ve kardeşlik içerisinde bir hayat sürebilmeleri için, toplumsal düzeni ve nizamı sağlayacak kanunlara ihtiyaçları vardır. Kanunlar toplumsal düzeni sağladığı gibi, suça karşı caydırıcı birer önlem aracı olma özelliğini de taşımaktadır. Kanunlar yapılırken toplumun ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Bir kanun yapılırken çok iyi düşünülmeli, ihtiyaçlar tespit edilmeli ve en önemlisi, aceleye hiç getirilmemelidir. Ne yazık ki Türkiye Büyük Millet Meclisinde, yıllardır sayısal çoğunluğu elinde bulunduran Adalet ve Kalkınma Partisi, kanun yaparken sadece günün ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmakta, geleceğe dair hiçbir öngörüde bulunmadan, düşünmeden, gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçları tespit etmeden günü kurtarmak için kanun tasarı ve teklifleri hazırlamaktadır.

Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi de bugün görüştüğümüz bu kanun tasarısıdır. Bu tasarı, Türk Ceza Kanunu'nda ve bazı kanunlarda değişiklik yapmaktadır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı kamuoyunda "yargı paketi" olarak adlandırılan bu yasadan bugüne kadar kaç tane çıkartmıştır? Neden her üç beş yılda bir yargı paketi hazırlanıp Meclis gündemine alınmaktadır? Neden toplumun en çok ihtiyaç duyduğu adalet alanında değişiklikler acele ve özensiz bir şekilde hazırlanarak Genel Kurula indirilmektedir? Bunun tek bir cevabı vardır, o da beceriksizliktir. Eğer iktidar bu konuda çok becerikli olsaydı bugüne kadar Türk milletinin adalet sorunu çoktan çözülmüş olacaktı.

Değerli milletvekilleri, ülkemizin üzeri her geçen gün kara bulutlarla kaplanmakta, ülkemiz, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı politikaları yüzünden çatışma ortamına doğru sürüklenmektedir. Bunun en önemli ispatı, İstanbul'da ve Diyarbakır'da bir kez daha yaşanmıştır. Gaziosmanpaşa semtinde teröristbaşı cani Abdullah Öcalan için özgürlük isteyen şehir eşkıyaları olaylar çıkarmış, vatandaşlarımıza saldırıp devletin otobüslerini ateşe vermiştir. Yıllardır verilen tavizlerle cesaretlenen teröristler de dağlardan inip şehirlerde çocuklarımızı kaçırır noktaya gelmiştir. Teröristler aldıkları tavizlerle daha da ileriye giderek Diyarbakır'da bir askerî üssümüzdeki bayrağımızı gönderden indirme saygısızlığına cüret etmişlerdir. Bunları yapanlar, cesaretlerini Adalet ve Kalkınma Partisinin verdiği tavizlerden almaktadır. Milletimizin huzurunu bozup çatışma ve kargaşa çıkartanlar kim olursa olsun bir an önce yakalanmalı ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Devletimizi ve milletimizi bölmek, parçalamak ve yok etmek isteyenleri ve bayrağımıza el uzatanları buradan bir kez daha lanetle kınıyorum.

Değerli milletvekilleri, devletin vazifelerinden biri de temel hizmetleri vatandaşımızın ayağına getirmek olmalıdır. Ancak yargı paketini Meclise getiren Hükûmet, küçük ilçelerimizdeki adliyeleri kapatarak vatandaşlarımızı mağdur etmiştir. Seçim bölgem olan Kastamonu'da da maalesef, böyle bir uygulama sonrasında vatandaşımız mağdur olmuştur. Bozkurt, Abana, Çatalzeytin ve Daday ilçelerimizin adliyeleri kapatılmıştır. Buralarda yaşayan vatandaşlarımız, en yakın ilçe olan İnebolu ilçesinden bu adli hizmetleri almak için oraya yönlendirilmiştir ama maalesef, Çatalzeytin ilçemizin köylerinin merkeze olan uzaklığı 30 kilometrenin üzerindedir. Yine, bu ilçemizin adli hizmeti aldığı en yakın ilçeye, İnebolu ilçemize uzaklığı 47 kilometredir ve toplamda 80 kilometreye yakın bir mesafeden orada yaşayan vatandaşlarımız adli hizmetleri almak durumunda kalmıştır. Sayın Bakan, bu kanunun tümü üzerinde görüşülürken tekrardan adliyelerin açılmayacağını ifade etti ama burada devlet tasarruf mu ediyor, yoksa vatandaşımıza zulüm mü ediliyor, bunun bir kere daha gözden geçirilmesini ben bu vesileyle sizlerle paylaşmak istiyorum.

Verdiğimiz teklifimize desteklerinizi bekliyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)