GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:100
Tarih:10.06.2014

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Bu yasanın 39'uncu maddesinde Siyasi Partiler Kanunu'nda bir değişiklik yaptınız, sonra tekrar bir değişiklikle onu da olması gereken şekle dönüştürdünüz.

Şimdi, bakın, açık söyleyeyim, Avrupa parlamentolarında yasalar genelde, her zaman teklifi yapan milletvekilinin ya da tasarının hazırlanmasına önayak olan bakanın adıyla anılır, Avrupa parlamentolarında bu böyle, bizde ise yok. Nedenini hep merak edenler olur ama ben anladım, söyleyeyim: Kimse bilmesin diye, anonim kalsın diye, bir daha ileride aileleri, çocukları "Baba -ya da- anne, bu yasayı sen mi hazırlattın, sen mi hazırladın?" diyemesin diye. Ama nafile! Sadullah Ergin daha önce yapılan 4 tane yargı paketinin mimarı olarak her zaman kalacaktır. O meşhur "Haberal yasası" dediğimiz, Haberal kendisi hakkında tutuklama kararını uzatan hâkimleri mahkûm ettirince, o da Yargıtay tarafından onaylanınca yasayı değiştiren Sadullah Ergin'in yasası olarak kalacak o; hep o, o mimar olarak... Anlaşılan o ki, tutukluluk beş yıl yerine on yıl olsun diye o meşum önergeyi vermek, o önergenin mimarı olmak Bekir Bozdağ'a yetmemiş. Bir de şimdi bu beşinci yargı paketinin mimarı olarak tarihe geçti.

Değerli arkadaşlar, bu paketin bir özelliği var, gene söylüyorum. Tabii, bu Bekir Bozdağ'dan mı kaynaklanıyor yoksa sizlerden de mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama sizlerin bir özelliği var, "hukuk devleti" deyince tüccar devlet anlıyorsunuz. Hukuktan anladığınız tüccar. "Neden?" diyeceksiniz. Değerli arkadaşlarım, bireysel başvuruyu getirdiniz, dünyada ilk defa bireysel başvurunun harcı var, 200 küsur lira, bir de yanlış açarsan 2 bin lira da cezası var. Oh, ne güzel! Siz şimdi, biliyorsunuz, elektrik borcunu ödemeyen tüccara, "Elektrik borcunu ödemeyene tarım destekleme yok." diye 9 Mart tarihli Resmî Gazete'de özel karar çıkarttınız. Şimdi de ilginç maddeler getirmişsiniz, bu yasayla gelmiş bu maddeler: İvedi yargılama usulü. Ne güzel! Değerli arkadaşlar, bir baktınız mı ivedi yargılama usulüne? Hangi zamanlarda var? İhalede, kamulaştırmada, turizm arazisi satışında, turizm arazisi kiralamasında... Başka ivedi yargılama? Yok. İnsan hakları, temel hak ve özgürlükler, tutukluluk... Yok onlarda, onlara gerek yok. Biz, idarenin bu parasal işlerinde ivedi yargılama getirelim.

Şimdi bu maddede de, evet, "Tüzüklerinde Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılma..." İlk önce şöyle getirdiniz bakın: Onu, güzel, değiştirdiniz ama neden burada değiştiriyorsunuz? E, haklısınız da Bekir Bozdağ koskoca bakanlıkta bunu hazırlatırken bunların farkında değil mi? Bekir Bozdağ Adalet Bakanı değil mi? Yoksa, Bekir Bozdağ sadece tüccar devletle ilgilenir, insan haklarıyla biz ilgileniriz! Değerli arkadaşlarım, bunu kabul etmek mümkün değil.

Bir şey daha söyleyeceğim, demin arkadaşım da söyledi, gene gene söylüyorum: Sevgili arkadaşlar, ne olur yapmayın. Önergeleri getiriyorsunuz, bu önergelerle bu yasaları değiştirebiliyoruz. Lütfen, lütfen, gene gözünüzün önünde işlenen bir cinayete ortak olmayalım. Şu Balyozdan yargılanan insanlar -günah- tek bir madde, tek bir kanıtla yargılandılar ve o kanıtın sahte olduğu çıktı ortaya. Başka tanıklar, başka kanıtlar varsa söyleyin. Öyle toptancı hükümlerle "Efendim, bugüne kadar bütün verilmiş" filan değil. Türk hukukunda sahte kanıtla, yalancı kanıtla verilen hükümlülükler zaten kabul edilmiyor. Gelin bunu değiştirelim, gelin bunu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının iki dudağından çıkartalım.

Hepinize saygılar sunuyorum.