| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 10.06.2014 |
MUHARREM İNCE (Yalova) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Uzak kalmışım buralara, kendimi yatılı okulda okuyup da yaz tatilinden dönen öğrenciler gibi hissettim. Neden uzak kaldığımı da YSK'lılara buradan ithaf ediyorum.
Şimdi, bir bayrak tartışmasıdır gidiyor. Peki, şu soruyu soralım: Bayrağı reklam filminde oynatmak mı, göstermek mi önemlidir yoksa gönderdeki bayrağa sahip çıkmak mı önemlidir?
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Oyun kaç orada, oyun kaç?
MUHARREM İNCE (Devamla) - Türk ordusuna kumpas kurulduğu zaman o bayrak zaten inmişti. Yani, Çakmak Salonu'nda masanın baş köşesine oturup "Ben protokolü değiştirdim." deyip bugün de Sayın Bozdağ "Orada bayrağı indireni ben mi indireceğim, gitsin, askerler indirsin." diyemez. Çakmak Salonu'nda caka satarken iyi, buraya geldi mi yok.
Karada, denizde, havada, her yerde onurumuzu kırdınız. Suriye uçağımızı düşürdü, misliyle cevap verecektik; havada onurumuzu kırdınız. Askerlerimizin başına çuval geçirildi, "Nota verecek misin?" diye sordular Sayın Başbakana, "Ne notası, müzik notası mı?" dedi; karada da onurumuzu kırdı. Gemimizi vurdular, tazminat alacaktık, özür dileyeceklerdi, hiç bunlar olmadı; denizde de onurumuzu kırdılar.
İHSAN ŞENER (Ordu) - Nasıl olmadı? Özür dilemedi mi adamlar?
MUHARREM İNCE (Devamla) - Şimdi, devam ediyor, bayrak tartışması.
Arkadaşlar, o bayrağı indiren sizsiniz.
Bakın, bir şey daha söyleyeyim. Arif Nihat Asya'nın "Bayrak" şiiri ders kitaplarına ne zaman konmuştur biliyor musunuz? O beğenmediğiniz CHP döneminde konmuştur, 1940'ta konmuştur. 1940'ta ders kitaplarına giren "Bayrak" şiirini yetmiş iki yıl sonra, 2012'de kaldıran sizsiniz, bayrağı indiren sizsiniz yani reklamda kullandınız ama ders kitabından çıkartan sizsiniz. Çuval geçirten sizsiniz. Bütün bunları sizler yaptınız.
Asker niye çekiniyor? Kıbrıs'ta indirmek istediler bayrağı, gereği yapıldı; bunu hepimiz gördük, izledik. Peki, asker niye çekiniyor, niye müdahale edemiyor da şimdi ucuz kabadayılık yapıyoruz? "Gereği yapılabilirmiş." Bülent Arınç açıkça söylüyor zaten, "Sabır ve siyasi iradeye bağlılık." diyor, bunu açıkça söylüyor. Neden çekiniyor asker? Kıbrıs'ta neden çekinmedi, Diyarbakır'da neden çekindi? Neden çekindi? Sizden çekindi. Ona da paralelci mi diyecektiniz, kumpas kuruyor mu diyecektiniz, suçlayacaktınız. İnsanları ne hâle getirdiğinizi lütfen bir görün.
Evlere şenlik bir Genelkurmayımız var artık. TÜBİTAK'ımız öyle, Genelkurmayımız öyle. Eski Genelkurmay Başkanına "terörist" dedirttiniz. Yargımız öyle, üniversitemiz öyle. Yani TÜBİTAK'la ilgili ilk dönemi hatırlayın, 22'nci Dönemi "Bir defaya mahsus Başbakan TÜBİTAK Başkanını atar." diye kanun çıkarttınız. TÜBİTAK'ın hâline bakın, içler acısı. Yok mu bir uluslararası kuruluş, neden kendinize güveniyorsanız bunu yaptırmıyorsunuz? Yargının hâline bakın, Genelkurmayın hâline bakın. Bütün kurumları çökerttiniz, bütün devlet geleneklerini yok ettiniz. Bakın, bundan hepimiz zarar göreceğiz. Bu çatıyı hepimizin üstüne çökertiyorsunuz farkında değilsiniz. Bundan biz de zarar göreceğiz ama siz de zarar göreceksiniz.
İHSAN ŞENER (Ordu) - Bunu inanarak mı söylüyorsunuz?
MUHARREM İNCE (Devamla) - Bugün çuval geçirirler, yarın gönderden bayrağını indirirler, öbür gün uçağını vururlar, öbür gün gemini vururlar. Bu coğrafyada bir kere şamar yemeye başladın mı seni rahat bırakmazlar bu coğrafyada. Burası Yeni Zelanda değil, Kafkasların, Balkanların, Orta Doğu'nun ortasında bin yıldır sorunlu bir bölge burası. Bu bölgede küçücük bir şekilde bu ülkenin geleneklerini yok ederseniz hepimiz perişan oluruz değerli arkadaşlarım.
Yargıya güven diplerde artık, yüzde 20'lere düşmüş. "Destan yazdı." dediğiniz polisinize kendiniz de güvenmiyorsunuz. "Türkiye Cumhuriyeti" ibaresini kaldır, dünyanın bütün ülkelerinde olan Andımız'ı kaldır, Gezi olaylarında bayrak satanı bile tutukla; peki, bu düştüğümüz durum ne?
İHSAN ŞENER (Ordu) - Gezi'de bayrak yakılırken sesin çıkmıyordu ama.
MUHARREM İNCE (Devamla) - Hani, jimnastik saatini artırarak, 12 kanallı televizyon vererek ve dostlarla sohbeti artırarak bunları biz çözmüştük. Bunları çözdüysek bu yaşadıklarımız nedir?
Bana laf atmayı bırakın da bence kapalı grup toplantısında gidin Sayın Başbakana bunları sorun.
İHSAN ŞENER (Ordu) - Biz ne yapacağımızı biliriz.
MUHARREM İNCE (Devamla) - Bunları benim sormam gerektiği kadar sizin de sormanız gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın İnce.
MUHARREM İNCE (Devamla) - Siz Bakanlar Kurulunun üyesi değilsiniz, siz Bakanlar Kurulunu denetlemekle görevli yasamanın üyelerisiniz, tıpkı benim gibi.
Teşekkür ederim, saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)