| Konu: | TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 11.06.2014 |
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Doğrusu, hem Hükûmetin hem Komisyonun niye bu önergeye katılmadığını anlamakta güçlük çekiyorum. Biz ne diyoruz, yani burada unutulan ve olmasını arzu ettiğimiz husus ne, onu tekrar ben de bir ifade edeyim, okundu, tekrar edeyim.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaretinin eklenmesini istiyoruz buraya. Yani bunun madde metninde olmasında Hükûmet ya da Komisyonca ne sakınca olabilir? "Komisyonca" demeyeyim, Komisyonun Hükûmet kanadınca ne sakınca olabilir, anlamakta güçlük çekiyorum. Bakın, şey var; sporcular eğer doping ilacı kullanıyor iseler tespit edildiğinde hayatlarını karartıyorsunuz. Doping ilacı, evet, kullanılmaması gerekir, spora dopingin hiçbir şekilde karıştırılmaması gerekir. Peki, dopingi sporcuya sağlayan kişiler hakkında bir işlem var mı? Yok. Adam getiriyor, satıyor, sporcu kullanıyor o doping ilacını. Sporcuda tespit edildiği zaman hayatı karartılıyor, onu sağlayan kişi elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Şimdi, yasada böyle bir açıklık var. Bu açıklığı kapatmak lazım, bu yanlışlığı düzeltmek lazım. Onu ifade etmeye çalışıyoruz. Düzeltmek istediğimiz, düzeltilmesini arzu ettiğimiz şey bu.
İkinci önemli husus var. Anadolu'nun birçok kentinde, Türkiye metropollerinde dolaşın, artık uyuşturucu ticareti sokaklara kadar indi ve maalesef, kimi bölgelerde, kimi kentlerde artık bu işin kontrollü yapıldığına dair şüphelerimiz var. Örneğin, gidin Diyarbakır Suriçi semtini dolaşın. Bu işin kontrollü yapıldığına dair derin şüphelerimiz var, gözlemliyoruz. Gençlerin, çocukların bu kadar yaygın bir şekilde uyuşturucuya alıştırılmış olması, alışıyor olması tesadüfi değildir. Eğer bu bir politikanın tezahürü olarak yapılmıyor ise buna göz yumulmuyor ise bunun yasal tedbirlerinin alınması gerekir. Neden yasal tedbirlerinin alınmasında Hükûmet bu noktada imtinalı davranıyor, niye reddediyor? Açıkçası, biraz önceki "ret" veya "katılmama" ifadesini duyduktan sonra benim kaygılarım, benim şüphelerim biraz daha arttı. Birçok kentte gençlerin artık uyuşturucuya ve kötü alışkanlıklara yönelmesi, bizce, bir yönlendirme politikasının tezahürü olarak ortaya çıktı. Toplumu yozlaştırma, gençliği yozlaştırma bir politika olarak uygulanıyor gibi bir izlenimin içerisindeyiz. "Gençler siyasetle uğraşmasın, gençler siyasete bulaşmasın, gençler kendi benliklerinden uzaklaşsın." politikasının tezahürü olduğunu düşünüyoruz. Bir yansımadır bu. Toplumun yozlaşmasının bütün kapılarını kapatmamız gerekiyor. Toplumu yozlaştırmaya götüren bütün aralıkları, bütün boşlukları kapatmak gerekiyor. O boşluklardan bir tanesi işte burasıdır.
Uyuşturucu ticaretinin, uyuşturucu imalatının kanun metninde suç sayılmasını ve buna ilişkin tedbirleri talep etmek neden kabul görmüyor, doğrusu, anlamış değiliz. Dilerim, milletvekilleri Bakan ve Komisyonun düşündüğünün tersini yapar ve önergemizi kabul eder.
Teşekkür ediyorum.