GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:102
Tarih:12.06.2014

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 592 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın üçüncü bölümü 68'inci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Son on yıldır -yaklaşık olarak- Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında değiştirilmeyen temel kanun maalesef kalmamıştır. Kanunların birçoğu değiştirilmiş, tekrar, yeniden torba kanunlar içerisinde getirilerek değiştirilmeye devam edilmektedir. Bugün de görüştüğümüz ve yaklaşık olarak birçok maddeyi içermesinden dolayı da cezayla ilgili bir torba kanundur.

Saygıdeğer milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı 2002 senesinden itibaren tek başına ülkemizi yönetmektedir. Yüce Türk milleti bu siyasi partiye iktidarı, tek başına iktidarı güçlü bir şekilde verirken önündeki birçok sorunun çözülmesi ve ülkenin aydınlık içerisine getirilmesi noktasında yetkiyi vermiştir. Ancak, görüldüğü kadarıyla bunların birçoğu yerine gelmemiştir. Bakınız, "Yoksullukla mücadele edeceğiz.", "Yolsuzluklarla mücadele edeceğiz." denirken maalesef, yoksullukla mücadele edilmemiş, yolsuzlukların içerisine batırılmış ve de şu anda içinden çıkılmaz bir konuma gelmiştir.

Ama bunun yanında en önemli konu da Türk dış politikasındaki yanlışlardır. Şu anda ülkemizde dış politikadaki yanlışların en bariz örneklerini, işte, dün itibarıyla Irak'ta Musul'da, Kerkük'te, Tuzhurmatu'da IŞİD'ın yapmış olduğu operasyonları ve faaliyetleri görüyoruz. IŞİD terör örgütü Musul kentine saldırmıştır. Beraberinde, Kerkük'e saldırmaktadır, Tuzhurmatu'ya saldırmaktadır. Yani Türklerin yoğun şekilde yaşamış olduğu kentlere bir bir saldırmaktadır. Tabii, bunu gördüğümüz zaman, 2002 senesindeki hükûmetin yıkılmasının, o koalisyon hükûmetinin yıkılmasının sebeplerini de hep beraber düşünmek mecburiyetinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Bakınız, 2002 senesinde, o zaman, Amerika Birleşik Devletleri ve koalisyon ortakları özellikle Irak'a müdahale etmek için yoğun bir gayret sarf ediyorlardı. O zamanki Başbakan Sayın Bülent Ecevit ve Genel Başkanımız Doktor Devlet Bahçeli, buraya müdahalenin burada çok büyük bir istikrarsızlığa sebep olacağını ve beraberinde de birçok sorunla karşılaşılabileceğini ifade ediyordu. Saygıdeğer milletvekilleri, bu görüşün ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Yani, o zaman erken seçime gidilmiş, hükûmetin yıkılmasıyla ilgili çalışmalar başlatılmış ve onun akabinde de Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidara gelmiştir. Ama o zamanki tabloya bakmış olduğumuz zaman, işte, kendi bölgesinde lider olan bir Türkiye, yine o bölgede, Orta Doğu'da lider konumunda bir Mısır gibi veyahut da düzenin ve hâkimiyetin hâkim olduğu Suriye veyahut da Ürdün, Irak'taki düzeni hep beraber görüyorsunuz. Ama, akabinde ne olmuştur? Adalet ve Kalkınma Partisinin dış işlerindeki yanlış politikalar o bölgelerde tamamen istikrarsızlığı desteklemiştir ve şu anda da IŞİD terör örgütünün saldırısıyla karşı karşıyayız. Burada herkesin elini vicdanına koymasını ve olayları çok iyi bir şekilde değerlendirmesini biz istiyoruz.

Burada Türkler yoğun bir şekilde baskı altındadır. Tuzhurmatu bir Türk kentidir, Musul bir Türk kentidir. Kerkük, Türklerin yaşamış olduğu, hatta Anadolu'dan önce vatan olmuş olan bir yerdir. Buradaki yapılan saldırılar herkesin ama herkesin yüreğini kanatmalıdır ve beraberinde de insanlarımızı bir an önce kurtarmanın mücadelesini verme noktasında her türlü desteğin verilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Ancak, gördüğümüz kadarıyla da bu yönlü olarak ne yapıldığını pek fazla bilmiyoruz ama inşallah -tahmin ediyorum ki yarın herhâlde bilgi verilecek- çok önemli gelişmeler olur ve hem Musul'daki başkonsolosluğumuzda çalışanların hepsini kurtarmış oluruz ve Türk tır şoförlerini kurtarmış oluruz. Hatta, şu anda medyaya yansımayan, birçok Türk vatandaşının bu tehlike içerisinde olduğunu ve çok büyük bir sıkıntı içerisinde olduğunu görüyoruz ki inşallah, Türk dış işleri politikasının veyahut da Hükûmetin almış olduğu kararlarla beraber orada insanlar rahatlar. Türk devleti, beraberinde ağırlığını ortaya koymuş olur diye düşünüyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, bu maddeyle tabii uyuşturucu suçlarıyla ilgili bazı ağırlaştırmalar getirilmesine çalışılmaktadır. Şöyle ki önümüzdeki dönem içerisinde bağımlılık hem Türk devletinin çok büyük sorunudur hem de ülkemizin dışındaki bütün dünya devletlerinin en önemli sorunlarının başında gelmektedir.

Madde bağımlılığı her geçen gün artmaktadır. Madde bağımlılığı konusunda geçtiğimiz dönemlerde yani 23'üncü Dönemde çok önemli bir araştırma komisyonu kurulmuş ve araştırma komisyonu çok önemli çalışmalar yapmış olmasına rağmen o çalışmaların ürünleri yani sonuç bölümündeki gösterilen önerilerin hiçbirisi maalesef gündeme getirilmemişti ancak şu an itibarıyla getiriliyor. Bizim de kanun tekliflerimiz içerisinde olmasına rağmen, hatta ismimizin de yazılı olmasına rağmen, kanun teklifine bakmış olduğunuz zaman, vermiş olduğumuz kanun teklifindeki anlamların yani o göstermiş olduğumuz, ele alınması gereken konuların çok azının ele alınmış olduğunu görüyoruz. Bunun da ben yeterli olmadığı kanaatindeyim ama en azından, yine de bu kanunla getirilmiş olması da büyük bir başarıdır diyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)