| Konu: | TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 12.06.2014 |
REŞAT DOĞRU (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
592 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 70'inci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Ülkemizde kadına şiddet, çocuklara karşı işlenen suçlar ve özellikle uyuşturucuyla ilgili işlenen suçlarda çok büyük artışlar vardır. AKP iktidarında cezaevleri neredeyse tamamen dolmuştur. Yaklaşık olarak 150 binin üzerinde cezaevinde yatan mahkûm vardır. Yeni cezaevleri yapılmasına rağmen, ayrıca yeni yöntemlerle cezaların ertelenmesine rağmen maalesef doluluk bir türlü azaltılamamaktadır ve cezaevlerinin de koğuşlarında yatacak yer yoktur.
Ancak bu yatan mahkûmların büyük bir kısmının da -neredeyse dörtte 1'inin- uyuşturucu suçundan dolayı burada yatmakta olduğunu, saygıdeğer milletvekilleri, görmek durumundayız. Yapılan araştırmalar, söylenen sözler her geçen gün uyuşturucu suçundan dolayı insanların maalesef cezaevlerine girmekte olduğu, sağlıklarını kaybettiği, toplumların düzenlerinin bozulduğu, ailelerin, çocukların tamamen neredeyse, büyük sıkıntılar içerisinde olduğunu göstermektedir. İşte burada, başta Türkiye Büyük Millet Meclisine, Hükûmete ve tüm duyarlı insanların hepsine ama hepsine çok önemli görevler düşmektedir. Bunun tabii, sadece belli bir grubun veyahut da bir insan silsilesinin değil de herkesin üzerine düşen görev olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu noktada da Hükûmet olarak, Millî Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı dâhil olmak üzere bütün bakanlıklar bu konuda neler yapılabilir noktasında araştırmalar yapmalı ve birçok sorunu da beraberinde gidermek için yeni yeni kanun teklifleri getirmelidir.
Bakınız, geçmiş olduğumuz dönemde, yani 23'üncü Dönemde bununla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi çok önemli bir araştırma komisyonu kurmuş ve bu komisyon marifetiyle de çok önemli çalışmalar yapmıştır. "Önümüzdeki yıllar" diyoruz, önümüzdeki yıllarda, işte, alkol, sigara, uyuşturucu, elektronik bağımlılıkla ilgili, bunlarla ilgili çok ciddi oranda sıkıntıların olduğu bir ortamda, madde bağımlılığıyla ilgili o kurulan araştırma komisyonunun neticesinde de bazı kanunların çıkartılması teklif edilmiştir.
Zaten bizim Meclisimizde de bunlar maalesef artık bir gelenek hâline gelmiştir: Araştırma komisyonları, her konuda, yıllarca "Çalışmalar yapılsın, araştırma komisyonları kurulsun." teklifleri içerisinde kurulur, ondan sonra üç ay, dört ay çalışır ve komisyonlarda çok önemli kararlar alınır, çok önemli bilgi birikimleri oluşturulur, birçok insan bu konuda dinlenir ama enteresandır, o araştırma komisyonu raporlarını bazen de Türkiye Büyük Millet Meclisinde bile görüşmeden raflara koyarız, o tozlu raflarda da maalesef kalır.
İşte, bunlardan bir tanesi de madde bağımlılığıyla ilgili araştırma komisyonu raporlarıdır. O raporların yaklaşık olarak son 150 sayfasının tamamında öneriler sunulmuştur. Önerilerle ilgili şahsım veyahut da Türkiye Büyük Millet Meclisinden birçok arkadaşımız kanun teklifleri vermiştir. İşte, bugün 592 sıra sayılı Kanun Tasarısı ve diğer kanun tekliflerinin bazı bölümlerinde bizim de ismimiz geçmiştir ve kanun tekliflerimiz sanki burada görüşülmektedir şeklinde bir durumla karşı karşıyayız ama enteresandır, yapmış olduğumuz kanun tekliflerinin veyahut da sunmuş olduğumuz maddelerin -işte, mesela ben bunda 7 tane madde sunmuşum- çok az bir kısmı, yani neredeyse alınıp alınmaması tartışılabilecek şekliyle bu kanun içerisinde yer almıştır; hâlbuki böyle olmamalıdır. Çocuklar bizim çocuklarımızdır, insanlar bizim insanlarımızdır, ülkemizde bununla ilgili çok ciddi sıkıntılar vardır.
Bakınız, "AMATEM merkezlerinin kurulması gerekir." diye, AMATEM merkezlerinde personel açığının ortadan kaldırılması ve beraberinde psikiyatri uzmanları, psikologlar, sosyal çalışmacılar yani oraya gelen insanları her noktasında tedavi eden bir sistemin oluşturulması ve bunun yaygınlaştırılmasıyla ilgili teklifler vardır ama enteresandır, şu anda bile psikiyatri uzmanları çok azdır, sosyologlar, psikologlar azdır. Yani AMATEM merkezinde bir insan bunu elde ettiği zaman ya çok az bir zaman onunla ilgilenilmekte veyahut da tedavi olmadan buradan ayrılmak durumunda kalmaktadır; hâlbuki bu böyle olmamalıdır saygıdeğer milletvekilleri. Yani burada eğer personel eksikse o personeli mutlaka tamamlamak mecburiyetindeyiz. Bu kimin görevidir? Hükûmetin görevidir ama Hükûmet de maalesef görevini yapmamaktadır ve insanlarımız madde bağımlılığına doğru süratli bir şekilde gidiyorsa, Anadolu'nun başta büyük merkezleri olmak üzere, şehirlerde, okulların önlerinde serbestse eğer bu maddenin satılması veyahut da uyuşturucu kullanımı artıyorsa bunun sorumlusu herhâlde Sağlık Bakanlığıdır, Millî Eğitim Bakanlığıdır, Gençlik ve Spor Bakanlığıdır, aile ve sosyal politikalardan sorumlu Bakanlıktır diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)