GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:102
Tarih:12.06.2014

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizin Berat Kandili'ni ve tüm halkımızın Berat Kandili'ni kutluyorum, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Burada, iktidar partisine bir eleştirimi kürsüde dile getirmek istiyorum. Hep toplumsal değerlere saygıdan, sahip çıkmadan bahsediyoruz ama herhâlde Berat Kandili'nin dinimiz, inancımız, toplumsal yaşamımız açısından ne anlama geldiğini size ifade etmemize gerek yok. Böylesi önemli bir günde, gecede maneviyattan bu kadar uzak bir yasa teklifiyle burada vakit geçirmenin de sizin yakalandığınız devletleşme ve iktidarlaşma hastalığının bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Bununla ilgili tutumunuzun farklı olması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Madem bunu yapmadınız, gelin, bu Berat Kandili gecesi hayırlı bir iş yapalım.

Değerli arkadaşlar, demin, arkadaş önergeyi okurken, Başkanlık Divanı okurken eminim ki pek çoğunuz dinlemediniz ama bakın bu önergede karşı çıkacağınız hiçbir şey yok. Bahsettiğimiz, hasta tutukluların, hasta mahkûmların yaşam hakkı ve sağlık hakkıyla ilgili düzenleme.

4 madde var, bu 4 maddeden 1'incisi, akıl hastalığına yakalananların ceza infazının geriye bırakılmasıyla ilgili. Hangi milletvekili vicdanen buna karşı çıkabilir? İçeride şizofreni olmuş, ağır psikiyatrik hastalık geçiren, bakımı kendi kendine yetemeyen insanların tedavi hakkıyla ilgili bir düzenleme.

2'nci madde, verilen hapis cezasının infazının hastalıkların derecesiyle ilişkilendirilmesini öngören bir madde.

Yine aynı şekilde, 3'üncü maddede de devlet hastaneleri ve tam teşekküllü üniversite hastanelerinden alınan raporların yeterli sayılmasıyla ilgili bir düzenleme var.

4'üncü madde, hapis cezası sırasında gebe olan ya da yeni doğum yapmış olan insanların hapis cezasının ertelenmesiyle ilgili bir durum arkadaşlar. Ben, burada, vicdanen, bu 4 maddeye karşı çıkabilecek hiçbir vekilin olduğunu düşünmüyorum.

Daha önceki konuşmalarımızda da söyledik, bu konuda Sayın Cumhurbaşkanının açıklamaları var, Başbakanın açıklamaları var, Kabine üyelerinden görüşmüş olduğumuz arkadaşların açıklamaları var, bir düzenleme yapılmasını istiyorlar.

Şimdi, Komisyon buna niye karşı çıkıyor, Sayın Bakan buna niye karşı çıkıyor anlamıyoruz. Onlar karşı çıkıyorsa, gelin, ilk defa siz hayırlı bir iş yapın, parmaklarınızı bu önergenin doğrultusunda kullanın, burada altı üstü 230 ağır hasta, her an ölebilecek 600 kronik hastanın yaşam hakkı ve tedavisiyle ilgili hayırlı bir işin altına imza atın. Bu mübarek gecenin, hiç olmazsa, bu Mecliste böyle bir sonucu olsun. Burada grup başkan vekillerinin ağzına bakarak parmak indirip kaldırma pozisyonundan çıkmamız gerekiyor değerli arkadaşlar.

Bakın, birkaç örnek vereyim, hep veriyoruz örnekleri: İki ay önce, Aram Akyüz, Kırıkkale F Tipinde ağır hastalığı için tedavi olmadığı için yaşamını yitirdi. Kalp krizi geçirdiği sırada Kırıkkale F Tipi Cezaevinde ambulans yoktu, ambulans cezaevine yetişinceye kadar bu hasta mahkûmun, devlete emanet edilen bu arkadaşımızın yaşam hakkı maalesef gasbedildi. Şu anda aynı şekilde, bakın, burada burnumuzun dibinde Sincan Cezaevi var, oraya gidin, Murat Ekin adlı hasta tutuklu, daha iki hafta önce Numune Hastanesinden terminal dönem akciğer kanseri, küçük hücreli akciğer kanseri teşhisi almış, beklenen yaşam süresi altı ay, Adli Tıpla bu prosedürleri, bürokratik işlemleri yapıncaya kadar zaten bu arkadaş da yaşamını yitirecek. Kemoterapiye başlanmış, bağışıklık sistemi felç, vücut bütün enfeksiyon odaklarına açık ama uygun olmayan cezaevi, koğuş koşullarında kalıyor. Aynı cezaevinde Hüseyin Yıldız, siroz hastası, on günde bir karnından 1 litre su alınıyor, on günde bir arkadaşlar. Yani bütün bunları anlatırken bile hakikaten biz zorlanıyoruz.

Bu önergede karşı çıkabileceğiniz hiçbir şey yok. Toplumsal barış, çözüm süreci, bütün bunları geçiyorum, bu bahsetmiş olduğumuz konu hiçbir siyasi pazarlık konusu olmayacak kadar kutsal, yaşam hakkına sahip çıktığımızı gösterecek kadar önemli bir konudur.

O nedenle, bu önergemize hepinizden destek beklediğimizi tekrarlıyorum. Tekrar hepinizin kandilini kutluyorum. (HDP sıralarından alkışlar)