| Konu: | TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 12.06.2014 |
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar; burada ombudsman, Kamu Denetçiliği Yasası'nı, hatırlayacaksınız, gece yarısı üç buçukta görüştük. Bizler üçüncü yargı paketini, dördüncü yargı paketini de yine gece yarısı, sabaha karşı dörtte görüştük. İnsan haklarına, Türkiye'nin temel sorunlarına, birçok konudaki torba yasalara ilişkin konuları biz gece yarısından sonra, sabaha karşı konuştuk, görüştük. Arkadaşlarımız yok, yoklama istedik, içeri girdik, tekrar çıktık, gece yarısı, sabaha karşı hep üç buçukta, dörtte görüştük. Kimse duymadı, kimse dinlemedi, kimse bilmedi. Sorunları kimse duymayınca, anlatamayınca da sorunları çözdük varsaydınız. Şimdi de bu yasayı getirdik.
Söylüyorum gene: Değerli arkadaşlar, bugün -herkes söyledi- Berat Kandili. Bugün bu mübarek gecede oturduk gerçekten işimizi yaptık, biz iyi bir yasa yaptık diyor muyuz? Hayır. İvedi yargılama usulünü getirdiniz. Söyledik, bu insan haklarına uygun devlet için bir ivedi yargılama değil, tüccar devlete... Neden? E, sadece ihalelerde getirdik, kamulaştırma işlemlerinde getirdik, Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca yapılan satışlarda, bunlarda getirdik. Peki, diğer işlemlerde? Getirmedik.
İki, Sayın Bakan dün burada söyledi "Fena mı? Altmış gündü eskiden Danıştayda" dedi. Bakın, bunu... Hatta, Kamer Genç'in sorusuna... Şimdi otuz günde getirdik zannetti.
Şimdi, Sayın Bakan, herhâlde, "Eskiden Danıştaya başvurmak için altmış gün bekleniyordu, şimdi otuz gün bekleniyor, bak, erkene aldık." zannetmiyor bunu. Demek ki burada ne yaptığımızı, ne ettiğimizi bile gözlerden saklıyoruz. Yargıtayı yeniden yapılandırdık dedik bu yasada ve gene aynı şekilde tartışıyoruz.
Yine, burada 277'nci maddeyi, göstere göstere -dün de söyledik- Bekir Bozdağ'ı, Sayın Bekir Bozdağ'ı kurtarmak yasasını getirdik. Şöyle dedik: Soruşturmada istediğin baskıyı yap, istediğin her şeyi yapabilirsin. Telefon açabilirsin, tehdit edebilirsin, hiçbir şey olmaz. Yargılama başladıktan sonra yapma. Ve bunu, Berat Kandili'nde oturduk, arada sırada koşup buraya yoklamaya katılıp diyoruz ki Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak: "Harika bir iş yaptık." Evet, hakikaten harika iş yaptık, Bekir Bozdağ'ı kurtardık. Ama geri kalan 75 milyon, geri kalanları nerede, nerede?
Değerli arkadaşlar, hep söyledik bunu, hep, bir âdet hâline geldi. 4 yargı paketi yaparken söyledik. "İnsanlar, yazık, beş yıl, altı yıl, yedi yıl tutuklu kalır mı?" dedik, hiç kimse bakmadı. O zaman Sadullah Ergin de "Yapacağız, yapacağız, zamanı gelecek." diyordu, bugüne geldik.
Şimdi şu yasayı yaptık, yapıyorsunuz. Bakın, böyle kullanıyoruz, kabul ediyoruz. Sevgili arkadaşlar, yazık günah, herkesin bildiği bir mağduriyet var bu Türkiye'de. İnsanlar sahte delillerle yargılandı, sahte delille mahkûm oldu, sahte. Türk hukuku sahte delili kabul eder mi? Nerede, nerede, 2 tane önerge getirdik, nerede? Emin olun, böyle bir meclisi... Arkadaşlarıma sordum -sabahki konuşmalarda sevgili arkadaşım Turgut Dibek de buna benzer bir şey söyledi- dedim ki: "22, 23 hep böyle miydi, 20, 19?" "Vallahi, 24'teki kadarını hiç görmedik, hiç görmedik böylesini." dediler. Sen gel, paldır küldür koş, elini kaldır, indir, bütün Türkiye'nin mağdur olan insanları -demin sevgili kardeşimiz de, Özgür de söyledi- Soma'daki insanlar, o mağdur insanlar, o beş yıl tutuklu kalanlar, sahte delillerle tutuklu kalanlar, hepsi kalsın, biz Bekir Bozdağ'ı kurtarmak için yasa yapalım. Oh ne güzel!
Berat Kandili hepinize hayırlı olsun. (CHP sıralarından alkışlar)