GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:104
Tarih:17.06.2014

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, bu kanunun, esas itibarıyla, şimdi üzerinde görüştüğümüz maddesi dâhil, 90'ıncı maddesinden sonra gelen maddelerini hepimiz biliyoruz, hepimiz hatırlıyoruz. Daha önce burada yaptığınız bir yasada bu değişiklikleri getirmiştiniz ve Anayasa Mahkemesi bu yasayı iptal etti.

Değerli arkadaşlar -hatırlayacaksınız- bu yasayla getirdiğimiz, 90'ıncı maddeden sonra getirdiğimiz hükümleri daha önce değiştirirken hepimiz burada Sayın Bekir Bozdağ'a da, sizlere de buradaki HSYK Yasası'nın Anayasa'ya açıkça aykırı olduğunu söylemiştik. "Bunun için bakan olmaya, hukukçu olmaya da gerek yok, çok açıklıkla aykırılık var." demiştik. Sadece biz değil, Türkiye Barolar Birliği, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 2. Başkanı, Başkan Vekili, hukukçular, barolar, hepsi, Anayasa'ya açıkça aykırı olduğunu söylediler ve o sırada, Bakan olarak Sayın Bekir Bozdağ, çıktı, bize şunu söyledi: "Hayır, hayır, değil. Anayasa'nın 159'uncu maddesi açık, istediğimiz yasayı yapabiliriz, takdir yetkisi bizde." Yani, Sayın Bekir Bozdağ ve sizler bu açık aykırılığı görmediniz, anlamadınız ya da görmezden geldiniz.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Reddedilen maddeler de var.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Devamla) - Olağan zekâya sahip bir hukuk fakültesi öğrencisinin bile, birinci sınıf öğrencisinin bile bilebileceği, gördüğü açık aykırılığı sizler nasıl oldu da görmediniz? Bakan Bekir Bozdağ nasıl oldu da görmedi? Ve Anayasa Mahkemesi bunu 10/4/2014 tarihinde iptal etti, "Evet, doğru söylüyorlar, bu getirdikleri düzenlemeler Anayasa'ya açıkça aykırı." dedi.

Değerli arkadaşlar, şimdi, HSYK Yasası'nı yaparken, hatırlayacaksınız, deliller karartıldı, hâkim ve savcıların değiştirileceğine yönelik Bakanın her şeye hâkim olacağı bir yasayı burada getirdiniz. Söyledik: "Anayasa'ya aykırı." "Olsun, bir günlük krallık krallıktır, elimize geçirelim de istediğimizi yaparız." dediniz.

Arkasından, özel yetkili mahkemeleri kaldırırken size söyledik.

Değerli arkadaşlar, şunun için söylüyorum: Önünüzde çok açık aykırılıklar var. Bir kez daha -herhâlde bu, son konuşmalardan biri olacak- çok açık aykırılıklar var. İnanılmaz bir şey var. İnsanlar sahte delillerle yargılandılar, Başbakanın özel danışmanı dahi -şu anda aranızda mı bilmiyorum- "Bir kumpas kuruldu." dedi, sizin içinizden biri söyledi ama size bakıyorum, görmezden geliyorsunuz, aynı Anayasa'ya aykırılık gibi. "Nerede canım." diyorsunuz, "Olur mu?" diyorsunuz. Türk hukukunda, kanıtsız, tek kanıtı sahte olan yargılamaların sonucunda varılan kararlar... Buradaki arkadaşlarımızın, şu anda bile olan, dört yıl, beş yıl, altı yıl, yedi yıl tutuklu kalanların haklarına yönelik ne yaptınız? Ama sorarsak "Ceza Yasası yaptık." diyorsunuz. Bunu çocuklarımıza anlatamayacağız. Ama bir şeyi özellikle vurgulamak istiyorum: "Bu Meclis, Türkiye Cumhuriyeti devletinin Parlamentosu, Meclisi." diyoruz. Neyin? Türkiye Cumhuriyeti devletinin. "Devlet nedir?" diye sorsam, yine hukuk fakültesinin birinci sınıf öğrencileri şunu söyler: Devlet, belli bir toprak parçası olacak adına "vatan" dediğimiz; onun üstünde yaşayan, adına "ulus" dediğimiz bir insan topluluğu olacak ve onu yöneten üstün, egemen, etkin bir güç olacak. Ama bu gücün olması yeterli değil, yeterli değil, ne olacak? Bu örgütlü egemenliğe sahip güç keyfiyete ya da kaba kuvvete ya da başbakanların özel talimatlarına dayalı olmayacak. Neye dayalı olacak? Hukuka. Sayenizde, öyle bir durum oldu ki, artık, Türkiye Cumhuriyeti devleti kesinlikle bir devlet olmaktan çıktı, bir örgüt oldu, bir çete oldu. Neden? Çünkü hukuku yok, çünkü hukukunu sizler, Bekir Bozdağ'ın, Başbakanın talimatlarına göre değiştirir oldunuz, Allah kolaylık versin!

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)