| Konu: | ÇANAKKALE SAVAŞLARI GELİBOLU TARİHİ ALAN BAŞKANLIĞI KURULMASI HAKKINDA |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 18.06.2014 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun Tasarısı hakkında söz aldım.
Sayın Bakanım, bu çok teknik bir kanun. Benim ilgi alanımın da çok içinde değil teknik olması itibarıyla ama ben kısa bir soru sormak istiyorum. Bu işin içerisinde, gerçekten, daha sonra kanundan çıkan boşluklarla oradaki mevcut belediyeler bazı sahaları imara açma imkânı bulabilirler mi, sadece onu sormak istiyorum, yani var mı?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) - İmkânsız.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - İmkânsız.
Teşekkür ediyorum.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) - Milyonda bir ihtimal bile yok.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Yani orada belediyelerin yaptırımıyla herhangi bir imar rantı oluşursa çok üzücü bir şey olur.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) - Mutlak dokunulmazlığı var.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Çanakkale savaşları Birinci Dünya Savaşı içinde tarihin en kanlı bölümü olarak biliniyor. Türk'ün gerçekten sayısız zaferle, şerefle dolu tarihinin en parlak sayfası. Çanakkale Savaşlarında binlerce şehit verdik, binlerce askerimiz de yaralandı. Bugün Çanakkale'deki şehitlerimizin yattığı mezarlığı ziyaret eden her Türk'ün o anları yaşamaması, şehitlerimizin yaşadıkları karşısında gözyaşı dökmemesi imkânsız.
Çanakkale savaşlarına birçok Kerküklü de katılmış ve şehit düşmüştür, Türkmen toprakları olan Kerkük'ten Millî Mücadele'ye katılan binlerce Kerküklü tespit edilmiş. Şehit olanlar da nur içinde yatmaktadır.
Çanakkale Şehitliği'ne gittiğinizde 20'li yaşlarda birçok Kerküklünün ana vatan toprakları içinde bir Erzurumlu, bir İstanbullu, bir Şanlıurfalı ve Gaziantepliyle yan yana yattığını görürsünüz. 57'nci Piyade Alayı'nda vatan için canını vermekte olan Anadolu evladından geri kalmayan Kerküklülerin şimdi kemikleri sızlıyor. Doğdukları toprakları dağıtılıyor, işgal ediliyor.
Çanakkale'de yan yana, kucak kucağa yatan Kerküklü, Ankaralı, İstanbullu gibi bugün de Anadolu'da toprak için canını feda etmeye hazır binlerce gencimiz var. Birlik, dirlik, bütünlük uğruna yüce ataların şanlı orduları içinde "Allah, Allah!" diyerek bu toprakları bize emanet eden dedelerimizin emanetine mukaddes olarak bakacağız.
Sayın Başbakan ve Hükûmet yetkilileri eğer zahmet edip Çanakkale Şehitliği'ne giderlerse, oradaki isimleri de okurlarsa bugün baskı, zulüm, haksızlık, insan hakları ihlalleri ve katliamlara maruz kalan Irak Türkmenlerinin de ecdadının Çanakkale Şehitliği'nde yattıklarını göreceksiniz. İnsanlık, adalet ve hakkaniyet adına, bugün Irak Türkmenlerinin de Gazze ve Suriyeliler gibi yaşama hakkı ve insani yardıma ihtiyaçları vardır ama bugün ne yazık ki Türkmenler kaderlerine terk edilmiş vaziyettedir. Bugün burada Musul'u, Telafer'i, orada Türkmenlere yapılan vahşeti seyredenlerin Çanakkale'yle övünmeye hakları yoktur. Türkiye'nin Irak'taki Türkmenlere gerçek anlamda vereceği destek, Türkmenleri Irak'ta ayakta tutabileceği gibi, Türkiye'nin de elini güçlendirecektir ama ne yazık ki bu yapılmamaktadır.
Tarihe ışık tutacak olursak, bir zamanlar Türkiye'nin başına bela olan terör örgütü ASALA'nın bitirilmesinde de Irak Türkmenlerinin oynadığı aktif rolü birçok insan bilmektedir. Bu kahraman Türkmenler canlarını feda ederken o gün Türkiye zor durumdaydı. Bugün Irak Türkleri zor durumdadır ve yardıma ihtiyaçları vardır.
Peki, ana vatanları Türkiye, Gazzelilere ve Suriyelilere uzattığı yardım elini Irak Türkmenlerine yeterince sahip çıkıp uzatıyor mu? Hayır. Türkmenleri koruyup ellerinin güçlenmesine yardımcı oluyor mu? Üzülerek söylüyorum ki hayır. Bir gece ansızın gelebilir hayalleriyle yatıp kalktıkları Türkiye tarafından bir anda kaderlerine terk edilen Türkmenler artık yalnız ve çaresizdir. Nihai bir etnik temizlik dalgasının hedefi olmayı bekliyorlar. Sonrası ise ebedî esaret.
Yağmasa da arada sırada gürleyen bir Türkiye, üçüncü sınıf insan muamelesine tabi tutulan Türkmenler için en azından bir umut kaynağı idi. Bugün ne yazık ki Irak'ta yasal temsilcisi ve silahlı gücü olmayan tek etnik varlık Türkmenler. Bin yıllık Türkmen kentleri Musul ve Telafer, bir gece içinde, toplam sayıları 10 bini geçmeyen bir silahlı örgütün militanları tarafından işgal ediliyor. Bin yıllık Türkmen kenti Kerkük, olup bitenleri fırsat bilen peşmerge çapulcuları tarafından bir tek kurşun dahi atılmadan kontrol altına alınıyor.
Türkiye'nin yanı başında âdeta bir insanlık dramı yaşanıyor. Bütün suçları Türkçe düşünmek, Türkçe okumak, Türkçe şarkı söylemek olan Türkmenler, yaşadıkları topraklarda artık mülteci muamelesi görüyorlar. Türkmeneli ölüyor, AKP seyrediyor.
Artık gözünüzü kulağınızı biraz daha açmanızı şiddetle tavsiye ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)