| Konu: | ÇANAKKALE SAVAŞLARI GELİBOLU TARİHİ ALAN BAŞKANLIĞI KURULMASI HAKKINDA |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 18.06.2014 |
MUSTAFA SERDAR SOYDAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun Tasarısı'nın 2'nci maddesinde söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.
Tasarı metninin "Tanımlar" başlıklı 2'nci maddesinde yer alan "tarihi alan" ifadesinin sadece koordinatlarla belirlenen alanlar olarak ifade edilmesi çalışmanın ne kadar özensiz ve acele yapıldığını bize göstermektedir. "Tanımlar" başlıklı kısımda "Koordinatlar dışında bilimsel ve estetik bakımdan millî ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçaları tarihî alandır." diye tanımlanması gerekmektedir.
Ayrıca, yine, 2'nci maddenin (1)'inci fıkrasının (f) bendine göre, "her türlü ölçekteki koruma planları" ibaresi eklenerek planların aynı zamanda bir koruma planı olduğu belirtilmek zorundadır. Aksi takdirde, bu planlar uygulayıcı tarafından imar planları gibi değerlendirilir ve bu değerlendirme de ileride önlenemez ihlallerin oluşmasına neden olabilir.
Bugün bu tasarıyı görüşürken en çok rahatsızlık duyduğumuz konu, tasarının hazırlık aşamasında bizlere, yerel yöneticilere ve sivil toplum kuruluşlarına yeteri kadar bilgi verilmemesidir. Tasarı, Bakanlık koridorlarında gizlice hazırlanırken, "Kimsenin haberi olmuyor." diye düşünülürken Eceabat ilçemizde, tarihî yarımadada birçok arazinin el değiştirdiği konuşulmaya başlanmıştır.
Tasarıyla, Bakanlığın onayıyla yürürlüğe girecek olan tarihî alan planlarında öngörülen yapılar nelerdir? Bu yapılar tarihî alan içerisinde nerelere yapılacaktır? Tüm Çanakkale halkı ve duyarlı vatandaşlarımız merak etmektedir. Bu konularda belirsizlikler ve Bakanlık inisiyatifine bırakılan yetkilerle tarihî millî park içerisindeki askerî çıkarmaların yapıldığı eşi benzeri olmayan muhteşem sahiller ve sit alanları ciddi şekilde korumasız ve tehdit altında bırakılmaktadır.
Sayın Bakan, tarihî millî parkın "millî"sini yok edip tarihî alan hâline getirerek hangi alanı daha iyi koruyacaksınız? Bugün koruyamadığınız hangi alanı daha iyi korumaya alacaksınız? Mevcut kanunların hangisi daha fazla korumanızı ve kollamanızı engellemektedir?
Sizin amacınız korumak ve kollamak değildir. Şehit kanlarıyla sulanmış, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın meşalesinin yakıldığı vatan topraklarını rant uğruna tahrip etmek, yok etmektir. AKP Hükûmeti on iki yıldır millî parka yapılan gezileri bile disipline etmeyi başaramamıştır. Beton yollar, otoparklar, binalar yaptınız ama hâlâ karmaşa ve düzensizlik devam etmektedir. Tarihî millî park içerisinde AKP Hükûmetinin yaptığı simülasyon merkezinde hiç sıkılmadan, çekinmeden, şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak AKP'nin siyasi propagandası tüm uyarılarımıza rağmen devam etmektedir.
Sizin gelecek kuşaklara anlatmanız gereken Çanakkale savaşları sırasında Mustafa Kemal'in askerî dehasıdır, Mehmetçik'in öleceğini bilerek vatanını nasıl kahramanca savunduğudur, cephelerde ve cephe gerisinde yaşanan kahramanlıklardır. Anlamanız ve anlatmanız gereken, vatan uğruna, bağımsızlık uğruna ödenen bedellerdir; Recep Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül değildir. Sizin göreviniz, bağımsızlığın hangi bedeller ödenerek kazanıldığını tüm tarihsel gerçekler doğrultusunda anlatmaktır. Göreviniz, Atatürk'ün 57. Alay'la ilgili şu sözlerini anlamak ve dünyaya anlatmaktır: "Onlar mukaddes vatan toprakları için canlarını seve seve vermişler, Çanakkale savaşlarının kaderini değiştirmişlerdir. Burada geçen her saniye, kullanılan her an, ölen her nefer Türk vatan ve milletinin mukadderatını çizmiştir. Kara savaşlarına katılan ilk birlik olan 57. Alay vatan sevgisinin ne olduğunu insanlığa göstermiştir. Bu kahraman alayı hayranlık, minnet ve rahmetle anıyorum."
Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)