GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SİNOP MİLLETVEKİLİ ENGİN ALTAY'IN AK PARTİ GRUP ÖNERİSİ ÜZERİNDE YAPTIĞI KONUŞMASI SIRASINDA ŞAHSINA SATAŞMASI NEDENİYLE
Yasama Yılı:4
Birleşim:108
Tarih:25.06.2014

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, Sayın Grup Başkan Vekili hem beni buraya, kürsüye çağırıyor hem de sataştığının farkında değil.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Tamam işte, yani burayı yürütmenin boyunduruğundan kurtarın.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, Sayın Grup Başkan Vekili, değerli milletvekilleri; bu Parlamento kürsüsünden milletvekilinin özgür iradesiyle her düşünceyi söyleme hakkı vardır, küfretme hakkı yoktur, iftira etme hakkı yoktur. Siz diyorsunuz ki: "Küfür etmenin karşılığı tazminattır." Ondan sonra diyorsunuz ki: "Ne yaparsanız misliyle karşılık alırsınız." Bak, ne diyorsunuz: "Ne yaparsanız..."

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Küfrün cezasını İç Tüzük belirtmiş.

ENGİN ALTAY (Sinop) - İç Tüzük var.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Altay, buradan tazminat nereden olur? Hakaretten olur, küfürden olur. Küfredersen git mahkemeye kardeşim, hakkını ara ama iktidar partisi milletvekili bir şey yaparsa karşılığını alırsınız. Küfredersen o zaman karşılık verilir. Bunun sonucu buraya gider. Biz bunu arzu etmiyoruz, diyoruz ki...

ENGİN ALTAY (Sinop) - Küfür mü edilsin istiyorsun sen?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) -... iktidar partisi ve muhalefet partisi milletvekilleri burada edebiyle, adabıyla ama görüşlerimizi demokratik bir usulde ifade edelim, anlatalım, incitmeden; incinsen de incitme hukukuna uygun olarak biz bu hareketi yapalım.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Bunları bize anlatma. Mecliste ana avrat küfredene anlatsana bunları.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Fakat siz hâlâ Grup Başkan Vekilinin yanında bir Grup Başkan Vekiline laf atmayı uygun görüyorsunuz, uygun buluyorsunuz.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Ben laf mı attım?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ben onu senin yanındakine söylüyorum.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - İyi de Mecliste ana avrat küfredene ne yaptınız? Ben bunu soruyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ondan sonra diyorsunuz ki: "Böyle, böyle yapın."

İkincisi, bakın Sayın Başkanım, "Parmak çokluğuyla." diye ifade ediyorsunuz. Bu parmak 150 bin Türk vatandaşını temsil ediyor.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Bizimki neyi temsil ediyor, bizimki? Kardeşim, muhalefet görevi vermiş vatandaş bize.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Buradaki parmak da oradaki parmak da 150 bin Türk vatandaşını temsil ediyor. İşte, siz, eğer vatandaşın ruhuna, kalbine girseydiniz, buradaki 313 milletvekilinin çoğunluğunu almış olurdunuz.

İkinci mesele...

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ya, bizim görevimiz muhalefet, muhalefet; muhalefet edeceğiz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Zaten millet size ömür boyu muhalefet görevini veriyor! Size, millet zaten ilanihaye, ilelebet muhalefet görevini veriyor!

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ya, muhalefeti böyle küçük görmek hangi demokrasi anlayışıyla bağdaşıyor?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Başkan, bu soruşturma komisyonuyla ilgili konuya gelince: Bakın, İç Tüzük'ün 109'uncu maddesinin sondan bir önceki fıkrasına...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Bitti bitti, süre bitti.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Elitaş.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Boşa konuştu, süreyi bitirdi.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) -... eğer muhalefet partileri İç Tüzük'e uygun olarak bu işi yapmış olsalardı bu komisyon şimdiden kurulmuş olurdu.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Elitaş.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Yapma ya!

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ya, bu kadar olur yani, bu kadar riyakârlık olur ya!

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Elitaş, konu anlaşıldı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)