| Konu: | ARAŞTIRMA ALTYAPILARININ DESTEKLENMESİNE DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 03.07.2014 |
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, tasarının tamamı üzerinde dün genel olarak yaklaşımlarımızı, görüşlerimizi sizlerle paylaşmıştık. Bu tasarının mevcut hâliyle Türkiye'de ileri teknoloji yaratımına zemin oluşturma şansının zayıf olduğunu ifade ettik.
Türkiye sanayisinin ağırlıklı olarak mevcutta artık kaporta sanayisi olduğu gerçeğinden hareket edersek, artık beyinsel üretimi hedef alan, beyinsel üretimi önceleyen bir tasarı olmanın ötesinde biraz da dostlar pazarda görsün misali gecikilmiş bir tasarı olarak buraya getirildi ve dolayısıyla esasında ilaveten söylenebilecek çok şey yok burada. Yine de umut ediyoruz, temennilerimizi ifade ediyoruz ki gelişmelere, ileri teknoloji yaratımına vesile olmasını arzu ediyoruz. Mevcut yaklaşımlarla, mevcut kaynak yaratımıyla bunun mümkün olmadığını görmek gerekir.
Dün de ifade ettim, bugün de tekrar ifade ediyorum: Mevcutta rakamsal olarak verilen yüzde 1'lik dilime yakın AR-GE yatırımlarına yönelik teşvikler ya da oraya yatırılan payın da sadece ve sadece savunma sanayisinin gelişimine yapılmış yatırımın ötesinde olmadığını ifade ettik. Üniversitelerimizin bu konudaki hâli, bu konuya ilgisi içler acısıdır
Bakın, daha ülkenin neredeyse üçte 1'lik kesiminin karanlıkta olduğu bir dönemde siz ileri teknolojiden söz ediyorsunuz. Artık köylüler elektrik kesintilerinden kaynaklı olarak toplu hâlde gösteriler yapmaya başladı. Gösteriler yapılıyor, bugün de TEDAŞ binası yakılmış. Neden? Borçlarını ödeyemiyorlar. İçme amaçlı olarak çalıştırdıkları kuyularda kullandıkları elektriğin borcunu ödeyemedikleri için elektrikleri kesiliyor, bu kesintiden kaynaklı olarak da şimdi birçok yerde eylem var. Özellikle Büyükşehir Yasası burada geçtikten sonra, yeni dönem uygulamasında Hükûmetin, devletin geçmişten bugüne kadar tahsil edemediği borçları büyükşehir belediyelerine yükleyerek çözüm üretme arayışı vardır. Alın işte, Urfa'da çiftçiler ayakta, köylüler isyan ediyor. Siz de büyükşehir belediyesine diyorsunuz ki: "İçme suyu sayacını evlere bağlamak durumundasınız." Çünkü o yasayla birlikte bütün köyleri mahalle statüsüne getirdiniz. Büyükşehir belediyeleri de o köylere, o köylerdeki bütün evlere, kullanıcılara sayaç takmak durumundadır ama takamıyor çünkü şu ana kadar öyle bir sistem yok, devlet öyle bir sistem geliştirememiş. Vatandaş kendi imkânlarıyla, yaptıkları sondajlarla içme suyunu yer altından temin ediyor, tamamıyla kendi imkânlarıyla bunu yapıyor. Toplu olarak da oraya bir elektrik sayacı konulmuş ve tek sayaçtan köyün bütün su ihtiyacı karşılanıyor. On milyarlarca borç birikmiş ve siz şimdi Büyükşehir Belediye Yasası'ndan itibaren belediyelere "Gidin, bu borcu tahsil edin." diyorsunuz, belediyeler de bunu yapmıyor. Urfa Belediyesi bunu yapabiliyor mu; çıkın, burada ifade edin. Köylere bu yönlü, içme suyu temini konusunda Urfa Büyükşehir Belediyesi köylülere hizmet götürebiliyor mu? Götüremiyor.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Götüremiyor, sıfırda, sınıfta kalmış. Halk mağdur.
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Niye götüremiyor? Çünkü siz istediğiniz kadar "ileri teknolojik üretim" deyin, orası daha Orta Çağ koşullarında yaşıyor, Orta Çağı aşamamış. Siz ileri teknolojiyi kaporta taşıma olarak algılayabilirsiniz, bu şekilde kabul edebilirsiniz ama dünyanın kabul ettiği ileri teknoloji gelişimi kaporta taşımaktan ibaret değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Bırakın ileri teknolojik gelişmeyi, birçok ilde insanlar hâlâ mevcut koşullarda, bu çağda karanlıkta yaşamak durumunda kalıyorlar ve buna çözüm üretmek konusunda Hükûmet kılını kıpırdatmıyor.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)