GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ARAŞTIRMA ALTYAPILARININ DESTEKLENMESİNE DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:112
Tarih:03.07.2014

HDP GRUBU ADINA ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, ikinci bölüm üzerine grubumuz adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu tasarıyla ilgili olarak eksikleri ya da olması gerekenleri ifade etmeye devam edeceğiz çünkü özü itibarıyla karşı çıktığımız bir tasarı değildir. Hatta, biraz daha olgunlaşsın, biraz daha iyi bir tasarı olsun dediğimiz bir tasarıdır nihayetinde bu tasarı ve gecikmişliğiyle birlikte mevcutta da kendi içinde bazı aksaklıkları, eksiklikleri barındırdığını görüyoruz.

Şimdi, konuşmamın bu bölümünde ya da bu konuşmamda ağırlıklı olarak bizim eksiklik gördüğümüz yani bu sistemin, kurulacak olan AR-GE sisteminin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı konusundaki tereddütlerimizi ifade edeceğim.

Dünyada yetişmiş beyin gücü yetiştirme süreçleri bellidir. Esasında böyle bu konuda yeniden dünyayı keşfetmemize gerek yok. Türkiye'deki eğitim sistemi bize bu konuda yeterli veri vermiyor. Yetişmiş beyin gücünü elde etme ve üretim aşamalarında ondan yararlanma noktasında çok zayıf olduğumuzu ifade ediyoruz. Uzun yıllar Türkiye, dışarıya beyin göçü veren bir ülke pozisyonundadır. Yetişmiş, bu konularda yetişmiş, uzmanlaşmış insanların çoğunlukla dışarıya gitmek durumunda kaldıklarını, burada istihdam imkânları ya da kendilerini, kabiliyetlerini geliştirme olanakları bulamadıklarını ifade ettik durduk. Bugün de benzer bir durumla yüz yüzeyiz. Siz bu insanları eğer burada istihdam edecekseniz onların yaşam koşullarına olanak sağlayacak, onların bilimsel gelişimine olanak sağlayacak altyapı çalışmalarını da yapmak durumundasınız. Laboratuvarlara alet koymakla, "Gidin burada araştırma, inceleme yapın." demekle olacak bir şey değil bu. Bilim insanının ülkede kalıp, ülkedeki bilimsel gelişimin, teknolojik gelişimin önünü açmasını arzu ediyorsak -ki arzu ettiğimiz nokta burasıdır- o zaman onların burada kalmasını sağlayacak altyapı çalışmalarının da yapılması gerekir. Siz bir araştırma uzmanına, bir akademisyene 2 bin lira vererek "Türkiye'de gel bilimini icra et." derseniz, bu, gerçekle bağdaşmaz. Bu insanların burada kalmasını sağlayacak yasal, teknik düzenlemelere ihtiyaç vardır deriz.

İkinci olarak, dikkat ederseniz artık her meslekte üniversite aşamasından sonra mesleğe geçiş sınavları yapılmaya başlandı Türkiye'de. Son olarak, mesela, şu anda komisyonda avukatların da mezuniyetten sonra sınavla avukatlık mesleğine geçişini tartışmaya başladık, ona ilişkin yasal düzenlemeler getiriliyor. Yavaş yavaş, bu ileride mühendisliğe de uygulanacak, tüm mesleklerde uygulanmaya başlayacak. Peki, eğer insanlar kendi alanlarında üniversiteleri bitirdikten sonra, diplomasını aldıktan sonra siz yeniden bir mesleki yeterlilik sınavına tabi tutuyorsanız bu ne anlama gelir? O aşamaya kadar verdiğiniz bütün eğitimden şüphe duyduğunuz anlamına gelir. Haklısınız, şüphe de duymak gerekir çünkü mevcut eğitim müfredatımızda yetişmiş beyin gücü elde edemiyoruz ya da kıt olanaklarla elde edebiliyoruz, sınırlı sayıda buna ulaşabiliyoruz. Olanlar da zaten bugüne kadarki aşamalarda hep dışarıya gitmek durumunda kaldı.

Mesela, Amerika'da bir icada imza atmış bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ortaya çıktığında ertesi gün Türkiye'deki birçok gazetede ya manşettir ya da sürmanşettir. Buna ilişkin özlemdir bu. Bu özlemi ifade ederiz biz. Peki, bu insan Türkiye'de bu üretimi yapamaz mı? Türkiye'de bundan yararlanamaz mıyız? Yararlanamıyoruz çünkü ona burada bu olanakları sunamıyoruz. Eğitim sistemimiz burada buna cevaz vermiyor. İnsanlarımızın önünü burada açamıyoruz, üretim aşamalarındaki yetişmiş beyin gücü neredeyse yavaş yavaş erime noktasına geliyor. Birçok sektörde kalifiye eleman sıkıntısı yaşar duruma geldik. Türkiye'de ara sanayide çalışan insanların yüzde kaçı bir mesleki formasyondan geçerek orada çalışıyor? Herhangi bir ildeki bir sanayi sitesini bir değerlendirin, orada çalışan, örneğin tekstilde çalışan insanlar; kaç tanesi bu işin eğitimini alarak bu işi yapıyor, orada istihdam ediliyor? Sınırlı sayıdadır çünkü bizim eğitim sistemimiz ara elaman yetiştirmeye göre kurgulanmadı Türkiye'de hiçbir şekilde. Meslek liseleri bu konuda siyasetin malzemesi yapılarak değerlendirildi. Dolayısıyla burada ara elaman yetiştirecek meslek liseleri, meslek yüksekokulları bu konuda doğru dürüst tartışılmadı. Eğitim sistemi yetişmiş beyin gücü elde etme noktasında kurgulanmış değil. Burada problemler var.

Şimdi, böyle bir atmosferde, böyle bir ortamda biz araştırma altyapılarının geliştirilmesine dönük bir tasarıyı tartışıyoruz. Adını çok güzel koyabilirsiniz, size cazip gelebilir, her birimize cazip gelebilir -Komisyon aşamalarında da biz bunları tartıştık, bunları konuştuk- ismen caziptir, evet. Herkes böyle bir uhde içerisinde bu işe yaklaşıyor, bu tasarıya böyle bir uhdeyle herkes yaklaştı; kimse siyasal bir fark koyarak bu işte bir değerlendirme içerisinde olmadı ama olması gerekeni konuşma noktasında, bunun altyapısını geliştirme noktasında gayretleri yeterli gördüğümüzü ifade edemeyiz.

O nedenle, eğer gerçekten siz burada başarı elde etmek arzusu içerisindeyseniz domates yetiştirir gibi bilim insanı yetiştiremeyeceğinizi bilmeniz gerekir. Tohumu toprağa atıp on beş gün sonra filizlendiğini zannediyorsanız bu konuda bu mümkün değil. Yıllara sâri bir emek sürecinden söz ediyoruz. Emek verilecek bu noktada. Siz de ona altyapı sağlayacaksınız bu yetişmiş beyin gücüne ulaşabilmeniz için. Hiçbir şey yok, hiçbir altyapı düzenlemesi yok, yeteri kaynak ayırımı yok ama işte tabela laboratuvarları kuracağız. Tabela laboratuvarları dışında başka bir şey olmayacak mevcut durumda. Bu mekanizmanın, tabelanın ötesine geçebilmeniz için, yani fiziğin yanına kimyayı koyabilmeniz için öncelikle bunun altyapısını da güçlendirmeniz gerekir. Beyinsel altyapısını güçlendirmeniz lazım. Bunun da tek yolu var: Eğitim formasyonunu gözden geçirmekten geçiyor bu. Bunu yapabilirsek başarılı oluruz, bunu yapabilirsek biz işte bu tasarıda amaç edinilen hedeflere ulaşabiliriz diyoruz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)