| Konu: | TERÖRÜN SONA ERDİRİLMESİ VE TOPLUMSAL BÜTÜNLEŞMENİN GÜÇLENDİRİLMESİNE DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 08.07.2014 |
NAZMİ GÜR (Van) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, önemli bir yasayı görüşüyoruz Türkiye'nin geleceğini ve bundan sonraki gidişatını da belki belirleyecek. Küçük ama önemli bir adım. Umarım, bundan sonra da Sayın Bakanın ve Hükûmet yetkililerinin de açıkladığı gibi barış sürecini, demokratik çözüm sürecini başarıya ulaştıracak bundan sonraki ihtiyaç duyulan yasalar da birer birer bu Meclisten çıkar, böylece Türkiye gerçek barışa, sürdürülebilir bir barışa kavuşur.
Bu tür çatışmalı sorunların çözümü için, değerli arkadaşlar, çok güçlü bir siyasi iradeye ve kararlılığa ihtiyaç vardır. Dünya örneklerinde de görüleceği gibi, bilineceği gibi, bu tür sorunların çözümü sabır ister, bu tür sorunların çözümü gerçekten sağlam sinirler ister, kararlılık ister, güçlü bir irade ister, siyasi bir irade ister. Bunlar olduktan sonra ikinci bir aşama daha vardır ki bu da son derece önemlidir, o da tarafların kullandığı dildir, birbirlerine hitabıdır, birbirlerini algılama, anlama biçimidir. Bu konuda da dünya örnekleri göstermiştir ki, özellikle dil konusunda, dil meselesinde başarı sağlandığında güven ortamı oluşturma, birbirine güvenme ve sorunu doğru tanımlama, dolayısıyla, doğru analiz etme ve çözüm önerileri konusunda da sağlıklı bir müzakere yürütmek için de dil son derece önemlidir. O nedenle, bundan sonra çıkarılacak yasa ve bu yasayla birlikte çıkarılacak bütün yasalarda bu dile de gerekli özenin gösterilmesi gerekiyor.
Diğer önemli bir konu, değerli arkadaşlar, kuşkusuz yasal zemindir. Dünyada hiçbir örneği yoktur ki yasal zemini olmayan bir müzakere süreci ya da uluslararası hukukun olmadığı, zeminin olmadığı bir müzakere süreci mümkün değildir, mümkün görülmemiştir. O nedenle, özellikle son bir buçuk yıldır sürdürülen görüşmelerin diyaloğu nihayetinde müzakereye dönüştürülmesi için atılan bu ilk adım son derece önemlidir ve umarım bu pozitif yaklaşım devam eder.
Tabii, hukuksal çerçeve yetmiyor, Türkiye sorunlarını sadece yasaları çıkararak çözmez; bu yasaların uygulanması, bu yasaların hayata geçirilmesi ve bu yasaların amacı doğrultusunda gerçekten iyi uygulanması bizim için son derece önemli bir durumdur.
Tabii, yasal zemin üzerinde oluşturulacak mekanizmalar da son derece önemlidir. Bu yasayla Hükûmete belki bir yetki veriliyor, yasal zemin sunuluyor ve mekanizmaların oluşturulması konusunda belki bir yetki var ama bu yasal mekanizmanın mutlaka kurulması için yeni yasalara ihtiyaç var, bu çerçeve yasaların içinin doldurulması gerekiyor, yasal bir mekanizma oluşturulmadan müzakere süreçlerinin başarıya ulaşmasının imkânı söz konusu değildir. O nedenle, sürdürülebilir bir barış ve diyalog, müzakere süreci için bizim gerçekten iyi bir mekanizma oluşturmamız gerekir.
Tabii, bu mekanizma oluşurken sadece tarafların katılacağı, tarafların görüş bildireceği bir mekanizmadan söz etmiyoruz biz; toplumun bütün kesimlerinin, hatta çözüme karşıt olanların dahi katılacağı açık kanallar, açık mekanizmalar yaratmak zorundayız. Sivil toplum örgütlerinin, bir bütün olarak toplumun, kadınların, gençlerin, dolayısıyla herkesin bu sürece dâhil edilmesi, mutlaka bu sürecin şeffaflıkla yürütülmesi gereklidir. Dolayısıyla, oluşturulacak mekanizmalar, tekil mekanizmalar, tek taraflı mekanizmalar değil, çok taraflı mekanizmalardır, hatta bu mekanizmalar üçüncü bir tarafın da katılmasını öngören mekanizmalar olmalıdır. Kolaylaştırıcı bir tarafın, üçüncü bir gözün, tarafsız bir hakemin de bu süreçlerde olması sorunun çözümüne kuşkusuz katkı sağlayacaktır.
Değerli arkadaşlar, bu tür sorunların çözümünde en önemli konulardan birisi zihniyet değişimi ve dönüşümüdür. Önce kendimizden başlayarak... Tabii ki barışın savaş kadar kolay olduğunu söyleyemem. Savaş belki acıdır, savaşın sonuçları belki ağırdır ama emin olun zihniyet değişikliği ve barışa giden yol en az savaş kadar zordur ve belki çok daha fazla zordur. Bu nedenle, bu yaklaşımlarımızı gösterirken, barışa doğru adım atarken zihniyet değişikliğini de kendimizde yaratmalıyız.
Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. İyi geceler diliyorum. (HDP sıralarından alkışlar)