| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 118 |
| Tarih: | 17.07.2014 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülen yasa tasarısının 6'ncı maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Yine bir torba yasayla karşı karşıyayız. Artık, bu sefer kitapçığa baktığımızda, hakikaten bir çorba yasayla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Her konuda, sorunlara çözüm üretmeyen, derde deva olmayacak, tatsız tuzsuz bir çorba yasa. Gece geç saatlere kadar mesai yapıyoruz ama sizin dışınızda toplumun yüzde 50'sini temsil eden muhalefet grubu memnun değil; emekçiler, işçiler memnun değil; siz ve birkaç sermaye grubu, birkaç özel şirket, işveren bu torba yasadan memnun. Onun dışında büyük bir oranda toplumda bir memnuniyetsizlik var.
Hâl böyleyken, isteriz ki en azından buraya sunulan önergelerle bazı şeyleri biraz düzeltme yoluna gidin. Bırakın düzeltmeyi, Sayın Bakan burada her şeyin güllük gülistanlık olduğunu, yapılan bütün düzenlemelerin yerinde olduğunu, Somalı işçilere verilen bütün sözlerin yerine getirildiğini söylüyor ama grubumuza dün Somalı işçiler geldi, Meclis kapısında da basın toplantısı, basın açıklaması yaptılar. Zahmet edip bir o işçiler, üç ay önce 301 arkadaşını, yakınını kaybeden işçiler dün ne demişler diye bir baksanız en azından çıkıp bu mikrofonda "Biz verdiğimiz bütün sözleri yerine getirdik." demezsiniz.
Bakın, bu işçiler dün Meclis kapısında şunu söylüyorlar: Bir kere, "Tüm sorumlular hesap verecek." diye söz vermişsiniz. Birkaç özel şirket mensubu dışında bir tek kamu görevlisi bile bu hesabı vermemiş. Bir bürokrat, bir bakan çıkıp kendi onuruyla istifa etme ya da istifa etmiyorsa Hükûmet tarafından görevden alınma durumuyla maalesef karşı karşıya kalmamış. Yine aynı basın açıklamasında işçiler diyor ki: "AKP Hükûmeti bize taşeron çalıştırmayı yasaklayacağının, bu dayıbaşı kölelik sistemini ortadan kaldıracağının sözünü verdi." Ama bugün aynı sistem aynı şekilde maalesef devam ediyor. "Maden ocakları kamu eliyle işletilsin, pervasız özelleştirmeye son verilsin." şeklinde talepler dile getirilmiş. Bugün aynı şekilde özel sektöre alan açan bir yasayı işte yine bu Meclisin gündemine getirdiniz. "Ocaklar bağımsız heyetler tarafından denetlensin." önerisi getirilmiş. Bugün işte yapmış olduğunuz bu son 6'ncı maddede bile hâlâ -yıllık izin sürelerini bile- siz alt işverenin denetimini asıl işverene veriyorsunuz. Böyle bir mantık olur mu? Yani, burada denetimle ilgili mekanizmaları oluştururken bile bir işçi temsilcisini, bir sendikayı, bir meslek odasını bu mekanizmanın içerisine dâhil etme gibi bir şey aklınızın köşesinden geçmiyor. Kâr amacı güden iki işveren var: Asıl işveren, alt işveren. Bu iki işveren doğaldır ki, kafalarını "Nasıl daha fazla kâr elde edebilirim, taşeron işçilerden nasıl daha fazla -sömürü üzerine, emek sömürüsü üzerine- rant elde edebilirim?" üzerine kullanıyor, siz de getirip bütün bu denetim mekanizmalarını maalesef, yine, bu şekilde oluşturuyorsunuz.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bu, taşeronlaştırmayla ilgili Hükûmetinizin on yıllık, on bir yıllık pratiği ortada. Bu çıraklık, ustalık dönemini farklı konular için tartışabiliriz ama taşeronlaştırma konusunda gerçekten, ilk günden bugüne kadar tam bir ustalık dönemi yaşattınız! Taşeron işçilerin sayısını bu ustalık dönemi politikalarınızla 1 milyon 100 binin üzerine çıkardınız ki, bunun 650 bini de hakem olması gereken kamuda maalesef çalışıyor, dolayısıyla, sizin taşeronlaştırmayla ilgili getirdiğiniz hiçbir düzenlemenin burada çare olmayacağını ifade etmek istiyoruz.
En azından, bu 6'ncı maddede sunulan önergelerde daha fazla katılımcının, işçi temsilcilerinin, sendikaların, meslek odalarının denetim sağlayabileceği bir mekanizmayı buradan başlayarak bütün denetim sistemleri üzerinde öneriyoruz. Bunu kabul etmeniz gerekir, bunu kabul etmezseniz, işte, Soma'daki gibi, denetim yapıldığında "Her şey yerli yerindedir, koşullar uygundur." raporları verilir ama bir ay geçmeden, orada, 301 cana mezar olacak acı tablolar önümüze gelir diyorum.
Tekrar önergemize destek istiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.