| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 119 |
| Tarih: | 18.07.2014 |
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Düzenlemeyle ilgili görüşlerimi ifade etmeden bugün tüm sıcaklığıyla yaşanan, Gazze konusunda müsaadenizle bir iki cümle söylemek istiyorum.
Özellikle, hem de ramazan ayında Müslüman Gazze halkına yapılan bu zulmü kınıyoruz, şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Bu zulmü yapan terörist devlet İsrail'in, bu yaptıkları tarih sayfasında hak ettiği yeri alacak, bundan hiç kuşkum yok. İnşallah, daha fazla kan akıtmadan da hızlı bir şekilde bölgeyi terk ederler.
Tabii, bu vesileyle şunu da söylemekte fayda var sayın milletvekilleri: Ben Hükûmetimizin bu konuda yeterli adımları atmadığını görüyorum. Yani, kusura bakmayın ama bu iş sadece bağırıp çağırmakla, Peres'i fırçalamakla olmuyor.
Bakın, Venezuela'nın ve Şili'nin yaptığını yapamadık biz. Venezuela diplomatik ilişkilerini kesti, Şili de bütün ekonomik ilişkilerini kesti. Venezuela neresi, Şili neresi, Gazze neresi? Bizim Başbakanımız her fırsatta "Dünyada kimsenin sesi çıkmasa da biz varız Gazze halkının arkasında." diyor, ama bu işler lafla olmuyor, bu işler sahte kabadayılıkla olmuyor.
MEHMET CEMAL ÖZTAYLAN (Balıkesir) - Ne yapalım, sen söyle?
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Ne yapmanız gerektiğini söylüyorum, bugün, derhâl diplomatik ilişkilerin kesilmesi lazım, öyle alt düzeye indirmekle falan bu sorunu çözemezsiniz veya sesinizi duyuramazsınız. Anadolu'yu karış karış gezip, sahte kabadayı gibi dolaşıp İsrail'in arkasından bir şeyler söylemekle bu iş çözülmüyor. Çözülmüyor, somut adım atmanızı bekliyoruz, kamuoyu sizden bunu bekliyor, Türk milleti sizden bunu bekliyor. Olmaz böyle! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MEHMET ALTAY (Uşak) - Partinizin görüşü de mi bu Tanju Bey?
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Sayın milletvekilleri, bugün görüşülen torba yasayla ilgili de şunları söylemek istiyorum: Siz insanları şu mübarek günde kandırıyorsunuz sayın milletvekilleri, açık ifade edeyim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Kamuoyu zannediyor ki bugün, bu torba yasayla, sadece Soma'daki maden işçilerinin veya Soma'da yakınlarını kaybeden ailelerin faydalanacağı düzenlemeler yapılıyor burada. Evet, bununla ilgili düzenlemeler var, atılmış olumlu adımlar da var, yeterli bulmadığımız zaman önergelerle zaten -komisyon aşamasında arkadaşlarımız, burada bizler- gerekli talepleri iletiyoruz ama arkadaşlar, kusura bakmayın, siz Soma'daki işçilerin ve işçi ailelerinin acılarını ve sıkıntılarını sömürüyorsunuz bu torba yasayla.
Bakın, bu torba yasada Soma işçileriyle ilgili, ölen madencilerle ilgili veya onların aileleriyle ilgili olmayan çok fazla düzenleme var, şimdi de şikâyet ediyorsunuz, diyorsunuz ki "Muhalefet bunu geciktiriyor."
Soma'daki işçi arkadaşlarımız ve işçi ailesi yakınları lütfen bunu iyi dinlesin. Bakın, bu düzenlemeyi AKP sizin hakkınızı, hukukunuzu korumak, kollamak için, ailelerinizi korumak, kollamak için getirmiyor. Bu, görünen amaç, gösterilen amaç; asıl amaç farklı. Asıl amaç farklı olmasaydı yargı kararlarının uygulanmasını iki yıla çıkaran düzenlemenin bu torbada ne işi vardı veya Türkiye'de EĞİTİM SEN'in verilerine göre en az 700 bin öğretmenin sürgünüyle sonuçlanacak düzenlemenin bu torbada ne işi vardı?
Daha birçok madde var. Önümüzdeki konuşmalarda bunlara ben ve arkadaşlarım değinmeye devam edeceğiz ama şu yaptığınız çok ayıp. İnsanların acılarını kullanıyorsunuz, başka amaçlarınız hasıl olsun diye insanların acılarını sömürüyorsunuz; bu çok yanlış.
Bir de -Sayın Bakan da burada, keşke Çalışma Bakanımız burada olsaydı- bir husus benim aklıma takılıyor. Evet, taşeron işçilerle ilgili bir düzenleme var, sözleşme süresi üç yıla çıkıyor, bir de diyorsunuz ki: "Kamu olarak biz kıdem tazminatlarından sorumluyuz." Bu kıdem tazminatlarından sorumlu olma meselesi yeni bir mesele değil, bir kazanım da değil. Burada hukukçu olan arkadaşlarımın tamamı biliyor. Yargıtay yıllar önce bu sorunu çözdü. Kamuda taşeron işçi olarak çalışanlar haklarını taşeron şirketten, yandaş şirketlerden alamadıkları için zaten bu kamu işçileri bakımından asıl işveren devlettir, kamudur düşüncesiyle, ilgili bakanlığı zaten tazminat açısından sorumlu tutuyor. Bu konuda Yargıtayın içtihatları var, içtihadı birleştirme kararları var. Bu yeni bir şeymiş gibi, bunu lütufmuş gibi burada sunmanın bir anlamı yok, işçi arkadaşlarımızı bu şekilde kandırmanın da bir anlamı yok.
Ben konuyla ilgili diğer söyleyeceklerimi inşallah önümüzdeki maddelerde dile getireceğim.
Genel Kurulu şimdilik saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)