GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:120
Tarih:19.07.2014

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan torba kanunun 24'üncü maddesi üzerine grubumuzun vermiş olduğu önerge lehine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu önerge aracılığıyla, ben, özellikle, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarında çalışanların, emekçilerin sorunlarından burada bahsetmek istiyorum.

Bildiğiniz gibi, bu sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları, 2022 sayılı Kanun'da belirtilen muhtaç, özürlü, eşini kaybetmiş kadınların aylıkları ve evde bakıma muhtaç olanların ücretlerinin kararını yürüten vakıflardır ve bu yetki aslında son derece önemli bir yetkidir. Vakıfların yürütmüş olduğu bu çalışmalarda bütün bu karar mekanizmalarını ve bu işleri yürüten çalışanlar da bu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı personeli, çalışanlarıdır. Ancak bu personelin durumu, Türkiye'deki hukuk tanımazlığı ve AKP'nin aslında emekçilere nasıl yaklaştığını çok net bir şekilde ortaya koyan bir ayna vazifesi görüyor. Aslında, bu vakıflar aracılığıyla yürütülen bu hizmetlerin tamamı Anayasa'nın 2'nci ve 5'inci maddeleriyle düzenlenmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin temel nitelikleri ve devletin temel amaç ve görevleriyle doğrudan ilintili olmasına rağmen, bu emekçi kardeşlerimiz kadroya alınmıyorlar. Bu, AKP eliyle yürütülen emek sömürüsünün, emekçilere yaklaşımın anayasal işleri icra etmesine rağmen nasıl pervasız bir şekilde devreye konduğunu ortaya koyması açısından son derece önemlidir. Bu çalışanların, vakıf çalışanlarının, aslında, kamu görevlisi olarak kabul edilmesi gerektiğini Danıştay da yargı kararıyla karar altına almış, bu yapılan iş kamu görevi, bu işi yürütenler de kamu görevlisi olarak Danıştay tarafından da tanımlanmış olmasına rağmen, iş güvencesi ve sosyal haklar söz konusu olunca, maalesef, AKP, bu yargı kararlarına da uymuyor.

Özellikle, bu personel, işe alınırken de 657'ye tabi memurların bağlı oldukları şartların tamamını yerine getirmek zorundalar, KPSS'ye girmek zorundalar, orada belli bir puan almak zorundalar, yani işe alırken devlet tarafından tamamen kamu görevlisi statüsünde kabul ediliyorlar ama iş güvencesi ve sosyal haklar kısmına gelince, bunlar kamu görevlisi sayılmıyorlar. Bu adaletsizliğin, bu hukuksuzluğun mutlaka ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Aslında, bu torba yasada da yapmamız gereken en önemli işlerin, bu şekilde, muhalefet tarafından getirilen hukuksuzlukların düzeltilmesi açısından bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini buradan tekrar biz ifade etmek istiyoruz. İşe alırken, işi yürütürken, iş şartları ortaya konurken kamu görevlisi olarak kabul edeceksiniz ama iş akdi yapılırken kamu görevlisi statüsü tanımayacaksınız. Bunu değiştirmek hiç de zor değil, bunu değiştirmek sadece bir önergeye ve iktidar partisinin ortaya koyacağı bir iradeye bakıyor. Biz bu mağduriyetin giderilmesi hususunda özellikle AKP'nin grup başkan vekillerine de buradan çağrı yapmak istiyoruz.

Ben sözlerimi bitirmeden önce bir hususu burada dile getirmek istiyorum. Sayın Başbakan herhâlde Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmalarında iyice bir sıkışmışlık hâli içerisine girdi ki durmadan bayrak siyaseti üzerinden HDP'yi hedefleştiriyor, durmadan milliyetçi tabana göz kırpıyor. Biz dün bu konuyla ilgili kendisine buradan bir cevap vermiştik, bu cevabı tekrarlamaya gerek yok ama kendisine şunu hatırlatmak istiyoruz: Bu kadar bayrak hassasiyeti varsa, meydanlarda bu kadar bayrakla ilgili konuşacaksa bu Musul'daki Konsoloslukta inen bayrağın durumunu bir izah etsin, halka bir izah etsin. O Konsoloslukta şu anda IŞİD çeteleri var. Eğer bayrak hassasiyeti üzerinden bir siyaset yürüteceksen hem suçlu hem güçlü konumunda olmayacaksın. Ortada bu tablo varken sükût etmek de bir erdemdir ama IŞİD çeteleri bayrağını indirecek, toprağını işgal edecek sen meydanlarda çıkıp bayrak siyaseti yaparsan biz de seni halka şikâyet ederiz, hiçbir inandırıcılığın da olmaz diyoruz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İDRİS BALUKEN (Devamla) - ...dün yaptığımız gibi, Başbakanın bu bayrak siyasetinden vazgeçmesi için buradan tekrar çağrıda bulunuyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)