GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:120
Tarih:19.07.2014

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 25'inci maddede verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Önergemiz yerinde bir önerge. "İşsiz geçen dönem" yerine "çalışmadan geçen süre" ibaresini öngörmüşüz ve aslında, pek çok soruna çare getirebilecek bir formül önermişiz. O nedenle, önergemizi desteklemeniz son derece önemlidir. Çünkü bu işsizliği aslında biraz da hep beraber ele almak gerekiyor. Ünlü bir söz var, basit kelimelerden oluşuyor ve işsizliği tanımlamak için de çok, zihinleri aydınlatan bir söz. Aslında, bu söz şudur: "İşsizlik yoktur, işsizlik yaratan hükûmet ve sistemler vardır."

Biz, tabii, Türkiye'deki bütün işsizliğin günahını, vebalini Hükûmetinize yükleyecek değiliz. Yani insanoğlunun devletli uygarlık sistemine geçmesi elitist bir iktidarcı anlayışla beraber, bir sömürü sistemini kurmasıyla beraber işsizlik başlamış ve özellikle kapitalist moderniteyle beraber bu sömürünün zirveye ulaşmasıyla da, maalesef, işsizler ordusu insanlığın büyük bir sorunu olarak bugüne kadar gelmiştir.

Şöyle bir mantıkla düşünelim: Doğada, ekosistemde bir karıncanın bile işi varken bu kadar milyonlarca insanın işsiz olmasını sorgulamadan aslında yol alamayız. Tabii, bunu sorgulamak için temel bir sistem eleştirisi yapmak gerekiyor. Hükûmetinizden böyle bir sistem eleştirisi yapmanızı istemiyoruz ama mevcut neoliberal politikalarla siz de bu işsizlik ordusunun yaratılmasında, maalesef, her geçen gün daha fazla katkılar sağlıyorsunuz. Bir taraftan işsizler ordusu yaratılıyor, diğer taraftan da çalışanların iş güvenceleriyle ilgili, aşındıran yasaları sürekli bu Meclise getiriyorsunuz. Bakın, Meclise gelen bu yasaların, yasa tasarılarının genel zihniyetine bir bakın, genelde sendikal örgütlenmeyi aşındırmaya çalışan, sendikaları, meslek örgütlerini mümkün olduğunca daraltmaya çalışan bir anlayışı hemen hemen bütün yasa tasarılarınızda biz görüyoruz. Örgütsüzleştirilen, sendikasız bırakılan çalışanları aslında bir yönüyle de bu işsizler ordusuyla tehdit ediyorsunuz. Yani âdeta Demokles'in kılıcı şeklinde, çalışanlara da bu işsizler ordusu üzerinden baskı yaratıyorsunuz. Bu kadar fazla işsizin mevcut olması da sizin daha kolay bir şekilde bu sistemi yönetmenizi, yoksul kesimleri kendinize sistem üzerinden palyatif yöntemlerle bağlamanızı sağlıyor.

Dolayısıyla, burada emek politikalarını bir bütün olarak masaya yatırmak gerekir. Ancak ben kolay anlaşılması açısından, yarattığınız mağduriyetlere, bu, Kürtçe öğretmen adayları üzerinden bir örnek vermek istiyorum, ne kadar popülist yaklaştığınızı iyi ortaya koyuyor. Hatırlarsanız Hükûmetinizin şöyle bir çağrısı olmuştu: Öğretmen olanlara "Kürtçe eğitim alın, pedagojik formasyon alın, biz sizi istihdam edeceğiz." demiştiniz, kamuoyuna da "Biz Kürtçeyi serbest bırakıyoruz, Kürtçe eğitime geçeceğiz." demiştiniz ama çağrınıza kulak asıp düzenini bozan, Kürtçe eğitim için evini taşıyan, çoluğunu çocuğunu bırakıp büyük sıkıntılarla eğitim gören Kürtçe öğretmenlerinin istihdam sorununu hâlâ çözemediniz, Kürtçeyi de "Paran kadar Kürtçe." anlayışı üzerinden özel okullara hapseden bir anlayış ortaya koydunuz. Biz bu durumun ısrarla düzeltilmesi gerektiğini söyledik. Vakit olmadığı için uzun uzun anlatmayacağım ama bu konuda Millî Eğitim Bakanlığıyla da defalarca görüşmelerimiz oldu. Şöyle bir formül önermiştik: Yani her ile belli sayıda norm kadro tahsis edelim, belli sayıda Kürtçe öğretmenliği için norm kadro olsun, o ilde kaç okul varsa bu norm kadro sayısı kadar olan öğretmenler bu okullara gidip ihtiyaç olan derslere girsinler önerisi yapmıştık. Aslında Millî Eğitim Bakanı da bu önerinin son derece mantıklı ve yapılabilir olduğunu söylemişti ama maalesef aradan bu kadar süre geçmesine rağmen hâlâ bu öğretmen adayları işsiz olmaya devam ediyorlar.

Gelin, en azından bu torba yasada biz bu şekilde sorun yaşayan başta Kürtçe öğretmen adayları olmak üzere bu sorun alanlarını hep beraber çözelim. Bu torba yasada işsizlik ordusundan ne kadar alabilirsek o kadar kârdır diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)