| Konu: | CHP GRUBUNUN, MANİSA MİLLETVEKİLİ HASAN ÖREN VE 21 MİLLETVEKİLİ TARAFINDAN, ORTA DOĞU'DA YAŞANANLARA İLİŞKİN TÜRKİYE'NİN DIŞ POLİTİKASINDA YAŞANAN SORUNLARIN TESPİTİ, BARIŞÇIL DIŞ POLİTİKA YÖNTEMLERİNİN ARAŞTIRILMASI VE GAZZE HALKINA İNSANİ YARDIM YÖNTEMLERİNİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 19/7/2014 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 20 TEMMUZ 2014 PAZAR GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE ÖNGÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 121 |
| Tarih: | 20.07.2014 |
VOLKAN BOZKIR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gerçekten son derece üzücü gelişmelerin yaşandığı bölgemizde, bugün Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği bir araştırma önergesi çerçevesinde söz almış bulunmaktayım.
Gerçekten İsrail'in insanlık vicdanına ve uluslararası hukuka tümüyle aykırı devlet terörü niteliğindeki ve meşru devlet anlayışıyla bağdaşmayan saldırıları sonucu, 400 civarında Filistinli kardeşimiz, çoluk çocuk, kadın demeden öldürüldü, binin üzerinde yaralı var ve gerçekten içimiz kan ağlıyor. Tabiatıyla, böyle bir ortamda yüce Meclisin de bu konuyu ele alması, bu konuda yapılabilecekleri tartışması, görüşmesi son derece doğaldır ve sanıyorum, bu olay çerçevesinde de uzun zamandır görmek istediğimiz, belki de görmediğimiz için üzüldüğümüz, bundan sonra da böyle olmasını arzu ettiğimiz, grubu bulanan bütün partiler arasındaki dayanışma, ortak hareket arzusu ortaya çıkmıştır ve bundan ben şahsen son derece büyük mutluluk duyuyorum. Belki uzun süredir görmediğimiz, dört grubun birlikte bir bildiri yayınlaması, İnsan Hakları Komisyonumuzun aynı şekilde bildirisi... Dün Dışişleri Komisyonunda yaklaşık bir saati aşkın bir süre gerçekten çok ciddi bir metni tartıştık, kuvvetli ifadeler içeren bir bildiriyi yayımladık ve burada bütün Komisyon üyelerimizin çok ciddi katkıları oldu, bundan da gerçekten mutluluk duydum.
Ancak, tabiatıyla, burada bazı bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Gazze'deki bu saldırılar, katliam niteliğinde, çoluk çocuk, kadın demeden öldürmeler ortaya çıktıktan sonra Türkiye neler yaptı? Öncelikle, ikili temaslarla ateşkes sağlanmasına yönelik koşulların sağlanmasına çalışıyoruz. Zira, ateşkes sağlanmadan gerçekten sonraki adımların ortaya çıkması mümkün değil. Önce ateşin bir söndürülmesi lazım, sonra, sonraki adımlarda hesap sorulacaksa sorulur, tedbir alınacaksa alınır ama ilk yapılacak iş bu ateşkesin sağlanmasıdır. Bugün 50 kişi katledildikten sonra İsrail iki saatliğine bir ateşkese razı oldu ve sadece ölülerin, yaralıların taşınmasına imkân sağlamak üzere. Dolayısıyla, ilk etapta düşüncemiz bu.
Onun dışında, uluslararası örgütler nezdinde -Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi- bütün girişimleri yaparak uluslararası toplumu harekete geçirmeye gayret ediyoruz. Gerçekten, uluslararası topluluk burada, bir anlamda, sınavı geçememiş ve sınıfta kalmıştır demek yanlış olmayacaktır.
Birleşmiş Milletler, gerçekten son zamanlarda başarıdan yoksun performansıyla İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulmuş, sorunlara çözüm bulmak, barışı sağlamak fonksiyonunu hiçbir şekilde yerine getiremeyen bir örgüt niteliğine ulaşmıştır ve Birleşmiş Milletlerden bir şey beklemek de bugün için gerçekten hayalden öteye de gitmemektedir. Birleşmiş Milletlerin Genel Güvenlik Konseyi toplanmıştır geçen gün, orada şunu bunu konuşup hiçbir karar alamadan da maalesef dağılmıştır. Ama, Türkiye olarak, bütün bu kuruluşları göstermedikleri duyarlılığı ve etkiyi göstermeleri için çaba sarf ederek o noktaya getirmeye gayret ediyoruz.
Dışişleri Bakanımız, tabii, bu çerçevede Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İtalya, Suudi Arabistan, Katar Dışişleri Bakanlarıyla sürekli temas hâlinde, Hamas lideri Meşal'le temas hâlinde, Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterleriyle sürekli temas hâlinde ve bu soruna ilk aşamada nasıl bir önlem alınabilir, bunlar sürekli olarak konuşuluyor.
Keza, Filistinlilerle de çok önemli bir adım meydana gelmişti; Hamas ile Mahmud Abbas temaslarında bir arada hareket etme, bir ortak hükûmet kurma noktasına gelinmişti ve maalesef, bu son gelişmelerle bunun da tehlikeye düştüğünü görüyoruz. Ancak, bu ateşkesin sağlanması sonrasında hem kendi aralarındaki birliğin muhafazası hem de bu bölgedeki istikrarsızlığın ve katliamın sona ermesi amacıyla da bu Hamas ve Abbas arasındaki iş birliğinin devamını da sağlamaya gayret gösteriyoruz.
Gazze'ye yönelik insani yardımlarda bulunuyoruz. Bu kapsamda, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Filistin Program Koordinasyon Ofisi, ilk etapta 1 milyon ABD doları tutarında gıda veya olabilecek diğer acil yardım malzemesinin mahallinden temin edilerek ihtiyaç sahiplerine dağıtımının yapılabilmesine yönelik çalışmalar yürütmektedir. Keza, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından Dünya Sağlık Örgütünün Filistin ofisine 1,5 milyon ABD doları tutarında katkıda bulunulmuştur. Söz konusu hibe kapsamında Dünya Sağlık Örgütü tarafından temin edilecek acil ilaç ve tıbbi malzemenin süratle ihtiyaç sahiplerine dağıtımı yönündeki çalışmalar da devam etmektedir. Türk Kızılayı da acil yardım kapsamındaki çalışmalar doğrultusunda 2 bin aileye gıda yardımı ulaştırmak üzere faaliyette bulunmaktadır.
Ülkemiz, Gazze şeridine, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'da Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı aracılığıyla mutaden un yardımı sağlamaktadır. Son gelişmeler çerçevesinde 2014 yılı için tahsis edilen un yardımının AFAD'ın koordinasyonunda bölgeye iletilmesi için de gerekli hazırlıklara başlanılmıştır.
MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Büyükelçim, sizden daha farklı bilgiler istiyorduk, bekliyorduk, Hükûmet adına Dışişleri Bakanımız gelip buraya bir bilgi vermeyi düşünmüyor mu?
OKTAY VURAL (İzmir) - Ama Hükûmet adına konuşamaz ki icra değil.
VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Şimdi, tabiatıyla daha önce bu kürsüyü aldığımda söylediğim birkaç husus var. Dış politika, gerçekten önemli ve ciddi davranılmasını gerektiren bir konudur ve dış politikada gerçekten zamanlama, ketumiyet, mahremiyet ve hakkaniyet gibi kelimeler son derece, çok önemlidir.
OKTAY VURAL (İzmir) - Bunu Başbakana mı söylüyorsunuz?
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Bize mi söylüyorsunuz?
OKTAY VURAL (İzmir) - Başbakana mı?
MUSA ÇAM (İzmir) - Abbas'la görüşüldü. Ne görüşüldü Abbas'la? Abbas'la görüşüldü, ne oldu, ne bitti, bunlarla ilgili bir bilgi vermeyecek misiniz?
VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Şimdi, eğer bunlara riayet edilmezse ve burada gerçekten ciddi davranmaksızın önemli konuları sırf bilgi almak uğruna buralarda paylaşmaya gidilirse bazen gerçekleştirilebilecek adımlar da gerçekleştirilemeyebilir. (CHP sıralarından gürültüler) Şimdi, bunu şunun için söylüyorum.
ALİM IŞIK (Kütahya) - IŞİD ne yaptı? IŞİD'de ne oldu bizim konsolosluk çalışanlarımız?
VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Bu araştırma önergesini veren çok değerli milletvekilimiz, burada konuşmasında Gebze ile Gazze'yi karıştırarak sözüne başladı ve ben de gerçekten hayretler içinde kaldım.
MUSA ÇAM (İzmir) - Yapma ya, size yakışmadı bu ya. Olabilir, karıştırabilir de, bunu söylemek Büyükelçiye yakıştı mı?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bırak Allah aşkına ya!
MUSA ÇAM (İzmir) - Büyükelçiye bunu demek yakıştı mı yani?
OKTAY VURAL (İzmir) - Başbakana söyleyin, Başbakana.
ALİ ÖZ (Mersin) - Hikâye anlatıyorsun burada.
VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Yani Gebze'yle Gazze'yi karıştırdıktan sonra ondan sonra burada önlemleri nasıl tartışacağız? Şimdi, ondan sonra ne düşünüyorsunuz diye sorulduğunda: "Biz bir şey bilmiyoruz, biz size soruyoruz. Hükûmet, AK PARTİ, ne yapıyor, bir bakalım, ona göre bir karar verelim." gibi bir tutum içinde. Böyle bir şey olabilir mi?
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Siz Dışişleri Komisyonu Başkanısınız, size yakışıyor mu bu konuşma?
VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Peki, bunu ben tersine çeviriyorum; biz muhalefetin yaptıklarından örnek alarak dış politika yürütelim.
Ne yaptı muhalefet? Başbakanımız Somali'ye gitti diye heyecana kapıldınız, Genel Başkanınızı Somali'ye götüreceğiz diye yanlışlıkla Nairobi'ye götürdünüz, adamcağız hâlâ oraya gittiğini zannediyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hadi oradan!
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Siz de Irak'a gidin, Irak'a. Şam'da namaz kılacaktınız ya, Kudüs'te, Mescidi Aksa'da kılın bakalım.
MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Büyükelçi, bunlar bayatladı, yeni şeyler söylemeniz gerekiyor, bayatladı bunlar. Aynı şeyleri tekrarlıyorsunuz, yapmayın.
VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Sosyalist Enternasyonal sizin alanınız, gidin Sosyalist Enternasyonale, oradan karar çıkartın; oradan Türkiye'nin bu davasına, Filistin'in bu davasına katkı sağlayacak kararlar çıkartın.
MUSA ÇAM (İzmir) - Gazze'de çocuklar ölüyor, yapmayın. İnsanlar ölüyor, onlardan bahsedin.
VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Burada oturmakla, burada Meclis araştırma önergesi vermekle bu işler yürümez.
Siz, ne kadar katil varsa bölgede -Esad olsun, Sisi olsun- hepsiyle gayet güzel ilişkiler içerisindesiniz. (CHP sıralarından gürültüler)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Yahu, Tarık Haşimi'yi tatil yörelerinde besliyorsunuz, IŞİD'i besliyorsunuz.
OKTAY VURAL (İzmir) - Dışişleri mensupları rehin yahu.
ALİM IŞIK (Kütahya) - IŞİD'e ne kadar yardım ettiniz?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - IŞİD'i siz bu hâle getirdiniz.
VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Esad'la el sıkışan CHP'li milletvekilleri burada hâlâ hatırımızda. Gidin o zaman İsrail'de Netanyahu'yla da el sıkışın, belki sizin bu el sıkışmanızdan İsrail, Filistin'deki katliamı önlemek üzere davranış içine girebilir.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Sen katilleri lanetleyemiyorsun, çıkmışsın ahkâm kesiyorsun.
VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Ayrıca, gerçekten çok önemli günler yaşadığımız bu noktada hepimizin tesanüt içinde, el birliği içinde davranmasında yarar görüyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) - Yahu, Dışişleri mensubun rehin ya, Konsolos rehin. Dışişleri Komisyonu olarak yatıyorsunuz ya.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Konsolos rehin, Dışişleri Komisyon Başkanısın ya.
VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Birbirimizi incitmeye çalışmak yerine... Hükûmeti tenkit etmek uğruna Türkiye'nin menfaatlerini, Filistinli kardeşlerimizin geleceklerini tehlikeye atıcı davranışlar içine girmememizde de yarar görüyorum.
ALİM IŞIK (Kütahya) - IŞİD'e ne kadar yardım ettiniz? Ne zaman bırakacak konsolosluk görevlilerini?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - IŞİD'e "terörist" demek tehlikeye mi atmaktır? IŞİD'i siz bu hâle getirdiniz.
VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Bu düşüncelerle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)