| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 121 |
| Tarih: | 20.07.2014 |
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 639 sıra sayılı tasarının 32'nci maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi olarak vermiş olduğumuz önerge üzerinde konuşuyorum. Her ne kadar 32'nci madde AKP Grubu tarafından çekilmiş olsa da bu konuşma hakkımızı yine kullanacağız elbette.
Şimdi, özellikle bu 28 ve 33'üncü sıralardaki çerçeve maddelerle, yurt dışı borçlanmalarıyla ilgili bazı düzenlemeler getiriliyor. Yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarımızın, işçilerin ve ev kadınlarının sigortalı olmadıkları dönemlerde, Türkiye'de sigortalı olmaları, borçlanmaları ve emeklilikleriyle ilgili bir yasal düzenleme bu. Anlaşılıyor ki bu getirilen yasal düzenleme konusuyla açılan davalar var. Bu açılan davaların bir şekilde bu maddelerle düzeltilmesi ve bu davaların sonuçlandırılması hedeflenmiş. Bu maddeler aslında olumlu maddeler. Burada, Türk vatandaşlığından çıkarılmış olan ama Türk vatandaşlığı sırasında olan geçmiş borçlanmalarının esas alınması, onların da borçlanılması söz konusu yurt dışındaki vatandaşlarımız açısından. Bu olumlu bir düzenleme.
Diğer taraftan da, yine, özellikle sigorta başlangıcı açısından, 3201'de bir olumsuz düzenleme vardı "...sadece Türkiye'deki başlangıçları esas alınır." diye. Ama uluslararası sözleşmelerle, sosyal güvenlik sözleşmeleriyle, "Akit devletler açısından, oradaki, o ülkedeki başlangıç esas alınır." denirse, onun da Türkiye'de geçerli olmasına dair bir düzenleme. Bu konuda da, anlaşılıyor ki bir dava var ve bu davaların bir şekilde düzenlenmesi ve ardından da açılan davalardan feragat edilmesi şeklinde bir düzenleme yapılmış.
Bunların hepsi de olumlu ama ben şunu burada belirtmek istiyorum: Yurt dışındaki ev kadınlarının borçlandırılmasına izin veriliyor, emeklilik hakkı da oluyor ama Türkiye'deki kadınlar bunu soruyorlar -özellikle iktidar grubundaki arkadaşlarıma söylüyorum, bir de keşke Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız burada olsaydı da bu talebi duysaydı- "Türkiye'deki ev kadınları neden borçlandırılamıyor? Neden biz yurt dışında yaşayan Türk vatandaşı kadınlar kadar bu hakka sahip olamıyoruz?" diyorlar. Ama bakıyorum ki, iktidar grubu arkadaşlarım bunu hiç dikkate almıyorlar. Ramazan Bey bile beni dinlemiyor. Değil mi Ramazan Bey?
Şimdi, bir de, bu tasarıda doğum borçlanmasıyla ilgili bir düzenleme var. Doğum borçlanmasıyla ilgili düzenlemede -yıllardır zaten talep edilen bir konuydu bu- işçi kadın, BAĞ-KUR'lu kadın, kendi nam ve hesabına çalışan kadın ve memur kadının sigortasız sürelerinin 3 defaya mahsus olmak üzere ikişer yıl borçlandırılmasından bahsediliyordu. Burada yine de bu düzenleme yapıldı ama uygulamada karşılaştığımız sorunlar burada çözümlenmiyor. Eğer davalarıyla ilgilenen arkadaşlar varsa, buradaki en önemli sorun, sigorta başlangıcının aranmış olması yani doğum yapan kadının borçlanabilmesi için öncesinde sigortalı olması aranıyor. Bu niye aranıyor sevgili arkadaşlar, ben bunu gerçekten anlayabilmiş değilim. Bu konuda açtığımız davalarda, kaybettiğimizde de müvekkillerimize de anlatamamıştık bunu geçmişte.
Şimdi, özellikle borçlanmayla ilgili 5510'un 41'inci maddesinde ne diyor, biliyor musunuz? Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimini veya tıpta uzmanlıklarını gerçekleştirenler borçlanabiliyor. Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanlar da bu süreyi borçlanabiliyor. Peki, doğum öncesi sigortalı olmayan kadınlar neden ondan sonraki doğumlarını borçlanamıyorlar? Yani bu, genel olarak genç evlenen kadınlar açısından önemli. Bu konuda çok ciddi sorunlar var uygulamada. Keşke bakan burada olsaydı da... Bunun düzeltilmesi mümkün, düzeltilebilir ama ne yazık ki herhangi bir şekilde, Komisyonda da söylememize rağmen, bu eksikliği ve yanlışlığı düzeltmedi AKP Grubu. Bizim verdiğimiz hiçbir önergenin AKP Grubu açısından önemi yok elbette.
Bir de dün bir soru sordum Sayın Bakana, dedim ki: "Belediyelerde, özel idarelerde çalışan mühendis işçi konumunda olanlara neden bir kadro vermiyorsunuz?" Bakan geçiştirdi bunu. Oysaki 25 Haziran 2013 tarihinde iki üç gün çalışan sözleşmeli personele hak getirildi, onlar kadroya geçirildi ama on altı yıldır çalışan 16 bin civarında teknik personel, mühendis, mimar, veteriner, bunlar hiçbir şekilde kadroya geçirilmedi. Herhâlde tek suçları AKP döneminden önce işe girmiş olmaları. Kadro olarak görülmüyor, yani kendi taraftarınız olarak görünmüyor, yandaş olarak görünmüyor ama bu mühendisler şu anda belediyelerde işin yükünü çeken insanlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Ne yazık ki kadroya alınamıyorlar. Yıllardır bu insanlara sözler veriliyor; ben çok iyi biliyorum, Bakan tarafından da söz verildi, gruplar tarafından da söz verildi ama bu arkadaşlarımızın sorunları çözümlenmedi.
Bunların da sizin yakanızdadır iki eli diyorum, saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)