GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:121
Tarih:20.07.2014

MUHARREM VARLI (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 36'ncı maddede vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlarken Filistin'de birkaç günden beridir devam eden bu zulmü kınadığımı belirtmek istiyorum. Bütün dünyanın gözü önünde, orada, çocuk, kadın, yaşlı demeden, İsrail, orantısız bir güç kullanarak insanları, Müslüman kardeşlerimizi katlediyor ama Amerika Birleşik Devletleri Başkanının açıklaması İsrail'in arkasında, Almanya'nın açıklaması İsrail'in arkasında yani âdeta oradaki katliama göz yumarcasına, hiç umursamadan insanların ölmesini seyrediyorlar. Buradan bu emperyalist güçleri de kınadığımı ifade etmek istiyorum.

Aynı zamanda, Irak'ta IŞİD terör örgütünün Müslüman Türk kardeşlerimizin üzerinde uyguladığı baskıyı ve onlara reva gördüğü zulmü de kınıyorum. Tabii, burada millet olarak çok kötü günler yaşıyoruz. Her tarafta, İslam âlemi üzerinde, Müslüman Türk milleti üzerinde bir zulüm var ve bu zulme karşı da hep birlikte, Parlamentoda görev yapan bütün milletvekili arkadaşlarımızla ortak kanaat oluşturmamız gerekir ama Filistin'le ilgili acıyı paylaşırken IŞİD'in yapmış olduğu, Türkmenler üzerindeki zulmü görmezden gelmek de doğru bir tavır değil. Onun için, her yerde aynı tavrı oluşturmamız lazım, aynı kanaati paylaşmamız lazım ki sesimiz gür çıksın.

Değerli arkadaşlarım, yine, her zaman olduğu gibi -ben iki dönemdir milletvekiliyim- kışın o güzel, boş günlerde burada çok ilgisiz, alakasız kanunlar görüşülür; ne zaman Meclis tatile girecekken, hele hele, böyle, bir de ramazan başlamışken birdenbire bir kanun çıkarma aşkınız peydahlanır. Torba yasa getirirsiniz, efendim, 60 maddeyle başlarsınız, 180 maddeye kadar çıkarsınız ve burada herkesin ibadet etmesi gerekirken, herkesin ailesiyle iftarını yapıp güzel bir akşam geçirmesi gerekirken burada hep beraber bundan mahrum kalıyoruz. Yani biz mahrum kaldığımız gibi, bir de burada çalışan bir sürü personel var, ne yazık ki onlar da mahrum kalıyorlar. Onların evine gidip iftar yapma şansları da yok. Dolayısıyla, sabahleyin sizin gibi, bizim gibi saat on ikide, birde gelme şansları da yok; onlar saat sekiz buçuk, dokuzda burada oluyorlar. Ya, bu bir zulümdür, yazıktır ya. Yani her sene aynı şeyi yapıyorsunuz, her sene. Kışın, o zamanları öldürüyorsunuz, Meclis tatile gireceği zaman getiriyorsunuz bu yasaları, dayıyorsunuz milletvekillerinin önüne. Bu, zulümdür, bunu kabul etmiyorum, bunu da kınıyorum.

Yine, AKP klasiği, bal ile zehri aynı tasta sunuyorsunuz. Yani bir tarafta gerçekten milletimizin menfaatine, faydasına olan şeyler varken öbür tarafta da milletimizin, hatta memurumuzun haklarını, hukukunu ortadan kaldıracak yasaları getiriyorsunuz aynı anda. Şimdi, Soma'da yaşanan faciayla alakalı başladı bu torba yasa, Soma'daki facia unutuldu, ardından devlet memurlarının yargıya gitme hakkını kaldırdınız, ardından yapılan özelleştirmelerdeki beş yıl süreyi, oradaki o özelleştirmelerle ilgili kanun ve mahkeme kararlarını kaldırmak için yasa getirdiniz.

Arkadaşlar, eğer ki gerçekten Soma'daki o faciayla alakalı, orada mahrum olan insanlarla alakalı düzenlemeyi yapmış olsaydınız bugün burada hiçbir problem çıkmadan, herkesin oy birliğiyle bu yasa biter giderdi. Ama siz diyorsunuz ki: "Biz memurların hukuki hakkını da elinden alacağız, Soma'yı da getireceğiz. İkisinin arasında tercih yapın." O zaman, bal ile zehir arasındaki tercihi niye bize sunuyorsunuz kardeşim ya? Sunmayın. Balı sunun ya da zehri sunun, ikisinin arasında bir tercih yapmak zorunda bırakmayın bizi.

Dolayısıyla, burada Soma'daki faciayla alakalı kanun getirin, ayrıştırın, hep birlikte kaldıralım ellerimizi, bir günde, iki saatte, üç saatte çıkaralım, bitsin, gitsin. Ama siz diyorsunuz ki: "Hem bal hem zehir, ikisini bir." Kardeşim, ben zehri yemek zorunda değilim ki ya. Bu millete de zehir yedirmek zorunda değiliz. Dolayısıyla, siz her zamanki kurnazlığınızı yapıyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz.

Sayın Maliye Bakanı buradaydı, kalktı. Dün de söyledim: Burada sermaye sahiplerini korurken çiftçilerle alakalı hiçbir şey yok. Çiftçilerin gübredeki, mazottaki KDV'lerini düşürün dediğimizde "Devlete ek yük gelir." diyorsunuz ama şimdi vergi affı yapıyorsunuz, SSK affı yapıyorsunuz.

Bunu de belirtiyor, hepinize hayırlı akşamlar diliyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)