GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:121
Tarih:20.07.2014

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben Cumhuriyet Halk Partisinden konuşan değerli hatibin bütün söylediklerinin altına imza atıyorum. Gerçekten burada ifade etmeyi düşündüğüm pek çok şeyi kendisi dile getirdiği için ben hemen direkt konuya geçmek istiyorum.

Özellikle bu personel politikasıyla ilgili tutumunuzu tamamen gözden geçirmeniz gerekiyor. Yani, sözleşmeli personel istihdam ederken bu kadar fazla kadrolaşmaya gitmek, kamusal alanı bu kadar partizanca bir şekilde ortaya koymak bir hükûmete yakışmaz. AKP Hükûmeti seçimle iş başına geldikten sonra 77 milyonun hükûmeti olarak çalışmak zorundadır. Siz sadece AKP'lilerin hükûmeti olarak hizmet etmemelisiniz. Kamuya personel alırken de kimin ne düşündüğüne, hangi siyasi düşünceye sahip olduğuna, hangi etnik kökenden geldiğine bakmamanız gerekiyor. Burada, hadi diyelim ki, işte torba yasada özel bir maddeyle düzenlemişsiniz, buraları geçtik yani 20 kişilik uzman alımlarını geçtik. Ben kendi ilimden biliyorum, bir kamu kurumuna temizlik, güvenlik, yemekle ilgili asgari ücretle çalışan işçiler alınırken bile Ankara'dan listeler gönderiliyor. Böyle bir şey olur mu ya? Bu, hak yemek değil midir? Çoğu zaman, personel istihdam ederken il başkanlıklarınız artık kayıt almaya başladılar. Hak edenin, emek harcayanın, ihtiyacı olanın bu işlere girme hakkı yok mu; illa ki AKP'li mi olması gerekiyor? Saatlerce burada anlatsak bunları, bu usulsüzlükleri, bitiremeyiz. Ama, bir bütün olarak zaten kamu personel politikanızla ilgili sorun var.

Bakın, ben sağlık camiasından geliyorum. Sağlık camiasında aynı işi yapan, 5 farklı statüde personel var; 4/A'sı, 4/B'si, 4/C'si, yok bilmem kadrolusu, taşeronu aynı işi yapıyorlar ama sosyal hakları farklı, aldıkları ücret farklı; dolayısıyla, ne çalışma barışı kalıyor ne o iş yerinde huzur kalıyor ne de bugüne kadar hani sizin bu konuyla ilgili getirmiş olduğunuz bir çözüme rastlıyoruz. Personel politikasıyla ilgili bir şey yapacaksanız böyle palyatif, geçiştiren, arada işte hemen, "Kimse farkına varmaz." diye torba yasalar içerisinde, maddeler üzerinden değerlendirmeyin; doğru dürüst bazı düzenlemeler getirin, burada her beraber tartışalım, en doğrusunu bulalım diyorum.

Bakın, bu taşeronlarla ilgili demin, tesadüftür, bu madde görüşülmeden, Bingöl'ün Solhan ilçesinden beni aradılar. Kalehan Barajı var, Kalehan Barajı'nı Özaltın ve Cengiz İnşaat'a peşkeş çekmişsiniz. Hani, telefon konuşmalarında "En iyi Kürt ölü Kürt'tür." diyenler var ya, Kürtlerin -bilmem burada ağzımıza alamayacağımız- değerlerine, ailelerine küfredenler var ya, oradaki bütün köylerin geleceğini milyon dolarlara çevirip bu iki müteahhidin cebine koymuşsunuz ve bu iki müteahhit, bu Kürt düşmanı tutumlarıyla bu milyon dolarları kazanmakla kalmıyorlar, orada çalışan taşeron işçileri işten çıkarıyorlar. 40 işçiyi hiçbir gerekçe olmadan bugün kapı dışarı etmişler. Hakkını aramaya giden işçiler, bunların özel güvenlikleri tarafından üzerlerine ateş edilmek suretiyle tehdit edilmiş. İki ay önce yine aynı şeyi yapmışlardı, 52 işçiyi çıkarmışlardı. Hemen Bakanlıkla görüştük, buradan teşhir ettik, o 52 işçiyi geri almak zorunda kalmışlardı ama şimdi o işçilerden öğreniyoruz ki o gün iş bırakan işçilerden 22'sine kamu davası açmışlar ve her birinden 6 bin yani eski parayla 6 milyar ceza şeklinde para tahsil etmeyi düşünüyorlar. Böyle bir anlayış var mı ya? Yani bir ilin bütün kaynaklarını, o bölgedeki bütün köylerin geleceğini paraya çevirip bunların cebine atacaksınız, bunlar da gidip orada asgari ücretle çalışan köylülerin emeğini sömürecekler, köylülere baskı uygulayacaklar. Biz bunu kabul etmeyiz.

Bakın, bu Kalehan Barajı'yla ilgili -Sayın Bakan, not aldıysanız- bunu düzeltmek size düşer. Zaten siz düzeltmezseniz biz düzeltiriz. O ırkçı, sömürücü iş adamlarına da orada pabuç bırakmayız, bunu açık söyleyelim.

Ben, bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)