| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 122 |
| Tarih: | 21.07.2014 |
REŞAT DOĞRU (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
639 sıra sayılı kanun tasarısının 47'nci maddesi üzerine vermiş olduğumuz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bu önergede Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının kanunundaki bir maddesinin daha iyi çalışabilirliği, işlenebilirliği noktasında bir çalışma yapılmıştır, bence olumlu bir çalışmadır. Bizim önergemiz de maddenin daha iyi anlaşılabilir hâle getirilmesini amaçlamaktadır.
Saygıdeğer milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti devleti, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla ilgili çalışmalar yapmak ve sorunlarına çözüm üretmek, soydaş ve akraba topluluklar ile sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkileri geliştirmek amacıyla Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığını kurmuştur. Bu kuruluş yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın yanı sıra ülkemize eğitim için gelen öğrencilerin eğitim sürelerinin başarılı şekilde devamı ve sonlandırılmasına kadar çeşitli çalışmalar yapmaktadır. 1992 yılından itibaren "Büyük Öğrenci Projesi" adı altında öğrenciler ülkemize gelmektedir. 167 ülkeden de öğrenci ülkemize davet edilmekte ve okutulmaktadır.
Saygıdeğer milletvekilleri, 1990'lı yılların başında Sovyet Rusya'nın dağılmasıyla beraber beş Türk devleti bağımsızlığını kazanmıştır. Bağımsızlığını kazanan Türk devletlerine, Türkiye Cumhuriyeti devleti çok önemli yardımlar yapmış, ilişkilerinin geliştirilmesi için de çok değişik kurum ve kuruluşlar oluşturmuştur. Bunların başında TİKA sayılabilir ve diğer önemli projelerden bir tanesi de "Büyük Öğrenci Projesi" adlı projedir. "Büyük Öğrenci Projesi" adı altında Türk dünyasından ve birçok ülkeden öğrenciler ülkemize getirilmekte ve bu öğrenciler de devletimizin çeşitli okullarında okutulmaktadır. Bu proje adı altında da binlerce öğrenci hem okutulmuş hem de onun sonrasında, bu çocuklar okutulduktan sonra memleketlerine gönderilmiş, memleketlerinde de çok önemli görevler yapmışlardır.
Ancak daha önce ülkemizde okuyan öğrencilerin birçok sorunu maalesef vardır. Bu çocuklarımızın sorunlarının başında, barınma noktasında çok büyük sıkıntıları oluşmuştur; beraberinde, almış oldukları burslar konusunda çok büyük sorunlar meydana gelmiştir. Ama enteresandır bu sorunlar maalesef çözülmemiştir.
Çeşitli defalar, müteaddit defalar sorunlarla ilgili çok çeşitli konular gündeme getirilmiş, çocukların çeşitli noktalarda almış oldukları paralar yeterli görülmemiş çünkü bunların birçoğu gelmiş oldukları ülkelerde fakir ailelerin çocuklarıdır. Bu gelen öğrencilere -çünkü onlar bizim de çocuklarımızdır, Türk dünyasının çeşitli yerlerinden gelmişlerdir başlangıçta, dolayısıyla- Türkiye Cumhuriyeti devletinin her noktasında sahip çıkması gerekirdi. Ancak enteresandır, maalesef, bu çocuklarımıza tam olarak sahip çıkılmamış, hatta bazıları da küserek kendi ülkelerine dönmüşlerdir. Kendi ülkelerinden buraya gelerek eğitim yapmalarının sağlanması beklenirken, maalesef, tam tersi sıkıntılarla karşı karşıya kalınmıştır.
Buradan şuna geçmek istiyorum: Bu çocuklar bizim çocuklarımızdır. Bu çocuklara her noktasında yardım etmek de bizim görevlerimiz içerisindedir. Gerçi şu anda, Türk dünyasının dışında diğer birçok yerden de, 167'ye varan ülkeden de çocuklar ülkemize gelerek eğitim almaktadırlar. Ancak nereden gelirse gelsinler bu çocukların hepsi ülkemizin misafirleri olduğuna göre bunlara her türlü ilgiyi ve desteği göstermek de bizim vazifemiz olmalıdır.
Bazı önerilerimizi sizlere sunmak istiyorum: Bu çocuklarımız ülkemize geldiği zaman mutlaka, devletimizi tanıma noktasında, tanışma toplantıları yapılması gerekmektedir. Hem kendi aralarında hem bizim çocuklarımızla beraber olmalılar hem de devletin çeşitli kurumlarıyla bunları tanıştırmak mecburiyetindeyiz. Çünkü bu çocuklar bizim misafirlerimizdir, çeşitli imkânları sunmak da devletimizin ve bununla ilgili başkanlığın ve bakanlığın görevleri içerisinde olması gerekir.
Ayrıca, koruyucu aileler oluşturulup bu çocuklarımızla diyaloglar kurulabilir. Rehber aileler programının mutlaka bu çocuklarımıza uygulanması gerekir ki geçmiş dönemlerde bununla ilgili bazı çalışmalar yapılmıştır. Bunların süratli bir şekilde devamı getirilmelidir. Çocuklar ev ortamında ailelerle beraber olmalıdır.
Okulunu bitirip ülkesine dönen çocuklarla ilgili de ilişkiler mutlaka devam ettirilmeli, oralarda bulunan TİKA marifetiyle veyahut devletimizin kurum ve kuruluşları tarafından, sivil toplum kuruluşları kurmaları bunlara sağlanmalı ve o noktada desteklenmelidir.
Ayrıca, şurası da bir gerçektir ki, bununla ilgili ülkemizde de çeşitli sivil toplum kuruluşlarına görevler düşmektedir. Kurulan sivil toplum kuruluşları marifetiyle de kardeş ülkelerden gelen çocuklara sahip çıkılabilir.
Ayrıca, üniversitelerimizin uluslararası öğrenci ofisleri mutlaka geliştirilmeli ve tam zamanlı uluslararası öğrenci sayısını artırmalarının sağlanması gerekmektedir.
Bunları sağlayarak 300 milyonluk Türk dünyasının gençlerinin emeklerine sahip çıkın, onlarla beraber olun diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)