| Konu: | SURİYELİ KİTLESEL MÜLTECİ AKIMINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 123 |
| Tarih: | 22.07.2014 |
HURŞİT GÜNEŞ (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, öncelikle konuşmaya başlarken, şu an itibarıyla Gazze'de yaşamını yitiren 583 kişiyi rahmetle anıyorum, bunların 154'ü çocuk, onları da rahmetle anıyorum, Cenab-ı Allah, inşallah onları nurlar içinde yatırır. 3.554 kişi yaralı vaziyette, yine bunların 1.125'i çocuk. Büyük bir vahşet.
Bugün Başbakanı izledik, "Gazze'ye neden yardım eli uzanmıyor?" diye şikâyet de etti.
Tabii, Orta Doğu'nun durumu malum. Asıl önemlisi, Orta Doğu'da İsrail'in tehdit unsurlarının ortadan kaldırılması. Özellikle son yıllarda İsrail'in çok korktuğu, çekindiği, sevmediği, itiraz ettiği Suriye yönetimi şimdi aciz içinde. Müslümanlar mezhep savaşıyla meşgul Orta Doğu'da ve Suriye'de 160 bin kişi öldü. Katar ve Suudi Arabistan bu konuda etkin ülkelerden biri fakat her iki ülke de, dikkat ediniz, Gazze'ye yardım elini uzatmadı.
Şimdi, benim aklıma Mavi Marmara olayı geliyor. Biliyorsunuz Mavi Marmara son derece önemli, bir başka insanlık vahşeti. Yurttaşlarımız katledildi, Gazze'ye yardım götürüyorlardı. Hükûmet bu konuda itiraz etti ve konuyu Birleşmiş Milletlere taşıdı ve Birleşmiş Milletler bu konuyu araştırmak üzere bir komisyon kurdu, Palmer Komisyonu. Bu komisyonun raporunu, 2011 yılında yayınlanan raporunu unutmamak gerekiyor. Hükûmetin inisiyatifiyle kurulmuş bir komisyon, Birleşmiş Milletlere kurdurulmuş, ama komisyonun raporunda Gazze'ye olan ablukanın haklı ve yerinde olduğu, yasal ve haklı bulunduğu zikredildi, yazıldı. Tabii, oraya Türkiye Cumhuriyeti'nin ve bu Hükûmetin yolladığı temsilci muhalefet şerhini koydu ama, ne yazık ki o tarihe kadar, yani 2011'e kadar, hiçbir yasal güvencesi yokken, hiçbir yasal dayanağı yokken Gazze'ye olan ablukanın... Böylelikle Gazze ablukası hukuki güvence almış oldu. Ne yazık ki Gazze'deki Müslüman kardeşlerimizin durumu böylece daha kötüye gitti.
Değerli arkadaşlar, Suriye'den gelen göç hakkında çeşitli rakamlar söyleniyor. Kimisi 1 milyon 200 bin diyor, Başbakan Yardımcısı bunun o civarda olduğunu söyledi, 1 milyon 200 bin civarında olduğunu söyledi, Birleşmiş Milletler yine o civarda rakamlar söylüyor. Türkiye şu anda Lübnan'dan sonra 2'nci ama çok yakında, bu yılın sonunda 1'inci olacak çünkü 1,5 milyon Suriyeli Türkiye'de yaşıyor olacak. Şimdi, bunun rakamı belli değil ama sorun son derece ciddi. Sokaklarda Soma'daki işçilerimiz gibi yoksul biçimde dolaşan Suriyeliler var ve bu rakam 1,5 milyonu aşıp da eninde sonunda bunların kendi ülkelerine dönmediği ortaya çıktığı zaman -ki daha da artabilir- o zaman durum daha vahim olacak.
Şimdi, biraz önce Sayın Şandır Irak'taki Türkmenlerden bahsetti. Keşke onlar da gelebilse, onların da önünü açabilsek, sıkışmış kalmış vaziyetteler. Ve Türkiye bu muazzam göç dalgası altında ekonomisini ve sosyal yaşamını düzenlemek zorunda.
Değerli milletvekilleri, bu Suriyeli vatandaşların sadece 200 bini barınak sahibi, diğerleri ortalıklarda, ne olacağı meçhul. Şimdi, bugün basında gördüm, bir hazırlık var ama o hazırlık ne kadar çözüm olur bilemiyorum. Fakat, mutlaka bir dış politika hazırlığı değişikliği gerekiyor, toplu barınak inşaatları gerekiyor, eğitim olanaklarının geliştirilmesi gerekiyor, sağlık olanaklarının geliştirilmesi gerekiyor. İşte, bu nedenle, bugün, bir araştırma komisyonu kurulması için bir önerge verdim. 81 ilde kaç Suriye'li yaşıyor, bunu bir tevatürden çıkaralım da kayda alalım; kaydı yok bunun. Kaç Suriyeli var, ne olacak bunların geleceği, çocukları ne olacak, eğitimleri ne olacak, sağlıkları ne olacak, 75 milyonun sağlığı ne olacak? Bunları tespit etmeliyiz. Bu, son derece önemli bir konu. 1,5 milyon göçmenle yıl sonunda karşı karşıya olacağız ki bu büyük olasılıkla 2015 yılında artacak. İnşallah Türkmenler de gelir, artmasından bir kaygımız yok, Türkiye şefkat kucağını açıyor ama konu önemli ve araştırmazsak daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz.
Meclisin dikkatine sunmak istedim.
Teşekkür ediyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)